O bana iki kitap ödünç verdi, henüz hiçbirini okumadım.
Translate from Turco to Español

Lütfen bu kalemi bana ödünç ver.
Translate from Turco to Español

Arabanı ödünç alabilir miyim?
Translate from Turco to Español

Arkadaşımdan sözlüğü ödünç aldım.
Translate from Turco to Español

Defterimi sana ödünç vereceğim.
Translate from Turco to Español

Bana bir zımba ödünç verebilir misiniz?
Translate from Turco to Español

Bisikletini birkaç günlüğüne bana ödünç verebilir misin?
Translate from Turco to Español

Bana sözlüğünü ödünç ver, lütfen.
Translate from Turco to Español

Bir banka bize faizle ödünç para verir.
Translate from Turco to Español

Bana biraz ödünç para verecek kadar nazikti.
Translate from Turco to Español

Bana kurşun kalemini ödünç verir misin?
Translate from Turco to Español

Mary, kız kardeşinin elbiselerini ödünç almasına izin vermez.
Translate from Turco to Español

Sözlüğünü ödünç alabilir miyim?
Translate from Turco to Español

Bu CD'yi ödünç alabilir miyim?
Translate from Turco to Español

Kitabı bitirdiği zaman bana ödünç vereceğini söylüyor.
Translate from Turco to Español

Lütfen bana kitabını ödünç ver.
Translate from Turco to Español

Bu çizgi romanı onun kız kardeşinden ödünç aldım.
Translate from Turco to Español

Ne ödünç alan, ne de ödünç veren ol.
Translate from Turco to Español

Ne ödünç alan, ne de ödünç veren ol.
Translate from Turco to Español

O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.
Translate from Turco to Español

Kitabı ondan ödünç aldı.
Translate from Turco to Español

Bana bir kalem ödünç verebilir misin?
Translate from Turco to Español

Paranı ona ödünç vermek senin aptallığın.
Translate from Turco to Español

İngilizce Fransızcadan gelen birçok ödünç kelimeye sahiptir.
Translate from Turco to Español

Arkadaşının ona ödünç verdiği tüm parayı harcadı.
Translate from Turco to Español

Bir kitap ödünç verdin.
Translate from Turco to Español

İngilizcede, Japoncadan ödünç alınmış bazı kelimeler vardır.
Translate from Turco to Español

Onu sana ödünç vereceğim.
Translate from Turco to Español

Tom ve Paula'ya kameramı ödünç verdim.
Translate from Turco to Español

Her zaman bir kötümserden ödünç para al; o, geri ödenmesini beklemez.
Translate from Turco to Español

İhtiyacın olan her kitabı sana ödünç vereceğim.
Translate from Turco to Español

Ben bu kitabı size ödünç vereceğim.
Translate from Turco to Español

O, son çare olarak babasından ödünç para aldı.
Translate from Turco to Español

Öyle bir kişiye ödünç para vermemeliydin.
Translate from Turco to Español

Eğer paraya ihtiyacın varsa, sana biraz ödünç veririm.
Translate from Turco to Español

Tam bu sabah, Tom Mary'den ödünç aldığı parayı ona geri ödedi.
Translate from Turco to Español

Tom, Mary'ye John'dan çok fazla ödünç para almamasını tavsiye etti.
Translate from Turco to Español

Tom, John'un ondan ödünç para almaya çalışacağı konusunda Mary'yi uyardı.
Translate from Turco to Español

Tom parayı bana ödünç vermeyi önerdi.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'ye ödünç para vermekten daha iyisini bilmeliydi.
Translate from Turco to Español

Sadece Tom'dan değil aynı zamanda karısından da ödünç para aldım.
Translate from Turco to Español

Sizden üç yüz dolar ödünç alıp alamayacağımı merak ediyordum. Gelecek pazartesi size geri ödeyebilirim.
Translate from Turco to Español

Sabah ereksiyonu olmayan birine ödünç para verme.
Translate from Turco to Español

Osame Tezuka tarafından yazılmış kitapları bana yaklaşık bir haftalığına ödünç verir misin?
Translate from Turco to Español

Tom'un arabasını ödünç almamalıydın.
Translate from Turco to Español

Tom ödünç aldığı ve kaybettiği kameranın yerine koymak için Mary'ye yeni bir kamera satın aldı.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'den biraz para ödünç aldı.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'den büyük bir miktarda para ödünç aldı.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'den bir kitap ödünç aldı.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'ye onun İngilizce ders kitabını ödünç alıp alamayacağını sordu.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'ye onun bisikletini ödünç alıp alamayacağını sordu.
Translate from Turco to Español

Sözlüğü arkadaşımdan ödünç aldım.
Translate from Turco to Español

Para almanın bir yolu onu ödünç almaktı.
Translate from Turco to Español

Kral Charles William babasından ödünç para aldı.
Translate from Turco to Español

Sizden biraz para ödünç alabilir miyim?
Translate from Turco to Español

Tom Mary'den ona biraz para ödünç vermesini istedi.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'ye biraz para ödünç verebileceğini sandığını söyledi.
Translate from Turco to Español

O, babasına yardımcı olmak için değil ama ondan ödünç para almak için gitti.
Translate from Turco to Español

Biraz ihtiyacın varsa sana biraz ödünç para verebilirim.
Translate from Turco to Español

İsterseniz biraz para ödünç verebilirim.
Translate from Turco to Español

Tom hafta sonu boyunca okumak için kütüphaneden bazı kitaplar ödünç aldı.
Translate from Turco to Español

Lütfen bana bıçağını ödünç ver.
Translate from Turco to Español

Bu ayın kirasını ödemesi için Mary'ye ödünç para verdim.
Translate from Turco to Español

Lütfen bu kitabı birkaç günlüğüne bana ödünç verir misin?
Translate from Turco to Español

Sizlerden biri 20 dakikalığına bisikletini ödünç verir mi?
Translate from Turco to Español

Üzgünüm fakat gelecek hafta sana arabamı ödünç veremem.
Translate from Turco to Español

Gazeteni ödünç alabilip alamayacağımı merak ediyordum.
Translate from Turco to Español

Arabasını ödünç aldığın adamın adı nedir?
Translate from Turco to Español

Bana ödünç verdiğin dergi çok ilginç.
Translate from Turco to Español

Öyle bir insana ödünç para vermemeliydin.
Translate from Turco to Español

O, şeyleri asla ödünç almaz ya da vermez.
Translate from Turco to Español

O bana parayı oldukça istekli olarak ödünç verdi.
Translate from Turco to Español

Jane geçen hafta bu kitabını bana ödünç verdi.
Translate from Turco to Español

Yoshiki meteliksizdi ve Goro'nun ona 20.000 yen ödünç vermesini istedi.
Translate from Turco to Español

Tom ödünç aldığı kitabı getirmek için geldi.
Translate from Turco to Español

Arabanızı ödünç alabilir miyim?
Translate from Turco to Español

Tom'un Mary'den video kamerasını ona ödünç vermesi için isteme cesareti yok.
Translate from Turco to Español

Ona bir CD ödünç verdim.
Translate from Turco to Español

Ben onu sana ödünç vereceğim.
Translate from Turco to Español

Bu kitapları bir haftalığına kütüphaneden ödünç alabilirsin.
Translate from Turco to Español

Bana bisikletini ödünç ver.
Translate from Turco to Español

Kameramı ona ödünç verdim.
Translate from Turco to Español

O bana iki kitap ödünç verdi.
Translate from Turco to Español

Ben senin kalemini ödünç alabilir miyim?
Translate from Turco to Español

Ben senin kalemini ödünç alabilir?
Translate from Turco to Español

Bu kalemi ödünç alabilir miyim?
Translate from Turco to Español

Ona bir dergi ödünç verdim.
Translate from Turco to Español

Bu kitabı ödünç alabilir miyim?
Translate from Turco to Español

Bana 10 sent ödünç verebilir misin?
Translate from Turco to Español

Bisikletini ödünç alabilir miyim?
Translate from Turco to Español

Lütfen arabanı bana ödünç ver.
Translate from Turco to Español

Radyonu ödünç alabilir miyim?
Translate from Turco to Español

Bıçağını ödünç alabilir miyim?
Translate from Turco to Español

500 Yen ödünç verebilir misiniz?
Translate from Turco to Español

Ona benim kalemimi ödünç verdim.
Translate from Turco to Español

O, sana kitabını ödünç verecek.
Translate from Turco to Español

Bir kurşun kalem ödünç alabilir miyim?
Translate from Turco to Español

Arabam bozulduğunda, kendi arabasını ödünç verme nezaketini gösterdi.
Translate from Turco to Español

Lütfen kitabını bana ödünç ver.
Translate from Turco to Español

Silgini ödünç alabilir miyim?
Translate from Turco to Español

Tom Mary'ye kamerasını ödünç verdi.
Translate from Turco to Español