Aprende a usar çocukları en una frase en Turco. Más de 100 ejemplos cuidadosamente seleccionados.
Traduce en Safari y otras aplicaciones de macOS con un clic.
Traducción con doble clic para todos los sitios web y subtítulos de Netflix.
Obtén Mate gratisInstálalo en Chrome (o cualquier otro navegador) en tu computadora y lee Internet como si no hubiera idiomas extranjeros.
Obtén Mate gratis
Çocukları çantaya koymayın.
Translate from Turco to Español
Fırtınanın hiddeti çocukları korkuttu.
Translate from Turco to Español
Felicja'nın çocukları, babaları Łazarz'ın Justin Bieber'dan daha yakışıklı olduğunu düşünüyorlar.
Translate from Turco to Español
Łazarz'nın çocukları, anneleri Felicja'nın dünyadaki en güzel bayan olduğunu düşünüyorlar.
Translate from Turco to Español
Küçük çocukları kaçıran insanlar hakkında duymak kanımı kaynatıyor.
Translate from Turco to Español
Er ya da geç her anne-baba çocukları ile kuşlar ve arılar hakkında bir konuşma yapmak zorundadır.
Translate from Turco to Español
Son analizlerde, metotlar çocukları eğitmezler; insanlar eğitir.
Translate from Turco to Español
Anne bebek-bakıcısından çocukları gözlemesini rica etti.
Translate from Turco to Español
Herkes onun çocukları için yapabildiği her şeyi yaptığını bilir.
Translate from Turco to Español
O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.
Translate from Turco to Español
Onlar kilisenin çocukları.
Translate from Turco to Español
Çocukları düşünün.
Translate from Turco to Español
Türkçe Ğ ve İspanyolca H kaçtı ve birlikte birsürü tamamen sessiz çocukları oldu.
Translate from Turco to Español
Anaokulu çocukları parkta el ele yürüyordu.
Translate from Turco to Español
Öğretmenlerin çocukları anlamaları gerekir.
Translate from Turco to Español
İlkokul çocukları, altı yıllık bir dönem için okula giderler.
Translate from Turco to Español
O, çocukları derede oynarken izledi.
Translate from Turco to Español
Ben odaya gittim, orada çocukları kanepede otururken buldum.
Translate from Turco to Español
Tom oğluna çocukları yiyen bir canavar hakkındaki hikayeyi anlattı.
Translate from Turco to Español
Tom Mary'ye çocukları izlemesini rica etti.
Translate from Turco to Español
Tom çocukları sevmediğini söylüyor.
Translate from Turco to Español
Tom okuldan sonra çocukları gelip alacak.
Translate from Turco to Español
Tom çocukları yatağa koydu.
Translate from Turco to Español
Tom çocukları ile oynadı.
Translate from Turco to Español
Tom çocukları ile yürüme yerine evde kalmayı ve dinlenmeyi istedi.
Translate from Turco to Español
Tom çocukları parka götürdü.
Translate from Turco to Español
Tom yanan binada sıkışmış çocukları kurtarmak için gücü dahilinde her şeyi yaptı.
Translate from Turco to Español
Tom çocukları için hediyeler aldı.
Translate from Turco to Español
Tom ve Mary'nin çocukları yok.
Translate from Turco to Español
Tom ve Mary'nin birlikte konuşmak için çok zamanı yok. Onların çocukları, her zaman onların ilgisini istiyorlar.
Translate from Turco to Español
Tom ve Mary'nin hiç çocukları yok.
Translate from Turco to Español
Parkta bazı erkek çocukları var.
Translate from Turco to Español
Tom'un kesinlikle çocukları ikna etme kabiliyeti vardır.
Translate from Turco to Español
Tom Mary'nin çocukları olduğunu bilmiyordu.
Translate from Turco to Español
Tom o zaman çocukları sevmiyordu ve hâlâ sevmiyor.
Translate from Turco to Español
Tom çocukları yetiştirme hakkında bir şey bilmiyor.
Translate from Turco to Español
Biz çocukları severiz.
Translate from Turco to Español
O, çocukları sever.
Translate from Turco to Español
Çocukları yatağa gönder.
Translate from Turco to Español
Biz çocukları sessiz tuttuk.
Translate from Turco to Español
Onun çocukları büyüdü.
Translate from Turco to Español
O, çocukları güldürdü.
Translate from Turco to Español
O, çocukları yatağa koydu.
Translate from Turco to Español
Yaşlı çiftin çocukları yoktu.
Translate from Turco to Español
Çocukları oynarken izlemekten zevk alırım.
Translate from Turco to Español
Çocukları yatağa koyabilir misin?
Translate from Turco to Español
Gök gürültüsü çocukları korkuttu.
Translate from Turco to Español
Yılar önce, Tom'un çocukları küçükken, o çok resim çekerdi.
Translate from Turco to Español
Çocukları okula götürdüm.
Translate from Turco to Español
Sınıftaki bütün erkek çocukları çok çalıştı.
Translate from Turco to Español
Bazı erkek çocukları sınıfa geldi.
Translate from Turco to Español
Onun çocukları şımartmasını istemiyordu.
Translate from Turco to Español
Neredeyse çocukları yatmaya göndermenin zamanı geldi de geçti.
Translate from Turco to Español
O, onu ve beyzbol oynayan diğer çocukları izledi.
Translate from Turco to Español
Ebeveynler çocukları ile kaliteli zaman geçirmeliler.
Translate from Turco to Español
Karısı ve çocukları onun sigarayı bırakmasını istedikleri için o sigarayı bıraktı.
Translate from Turco to Español
Bütün erkek çocukları aynı yaştalar.
Translate from Turco to Español
Birçok çocukları oldu.
Translate from Turco to Español
Ben şımarık çocukları sevmem.
Translate from Turco to Español
Çocukları ilaçtan uzak tutun.
Translate from Turco to Español
Çocukları göletten uzak tutun.
Translate from Turco to Español
Onlar erkek çocukları arasında çok popüler.
Translate from Turco to Español
Neredeyse tüm erkek çocukları beyzbol oynayabilir.
Translate from Turco to Español
Şarkı söyleyerek çocukları eğlendirdi.
Translate from Turco to Español
Çocukları tarafından çevrili vaziyette oturdu.
Translate from Turco to Español
Çocukları hayvanat bahçesine götürelim.
Translate from Turco to Español
Çocukları tarafından çevrili şekilde oturdu.
Translate from Turco to Español
Hediyeler çocukları sevindirecek.
Translate from Turco to Español
Öğretmenler küçük çocukları karşıladılar.
Translate from Turco to Español
Tom Mary'nin çocukları için kurabiyeler yaptı.
Translate from Turco to Español
Hikaye ile çocukları eğlendirdi.
Translate from Turco to Español
Çocukları caddeden karşıya geçerken gördüm.
Translate from Turco to Español
Bir yürüyüş için çocukları hazırladı.
Translate from Turco to Español
Adam küçük çocukları çok korkuttu.
Translate from Turco to Español
Çocukları bıçaklardan uzak tutun.
Translate from Turco to Español
Çocukları tarafından çevrili olarak orada oturdu.
Translate from Turco to Español
Korkutucu filmler çocukları korkutur.
Translate from Turco to Español
Onun çocukları Almanya'da mı doğdu?
Translate from Turco to Español
Çocukları için her şeyden vazgeçti.
Translate from Turco to Español
Onun eşi, çocukları ve arkadaşları yok.
Translate from Turco to Español
Anne dövüşen çocukları ayırdı.
Translate from Turco to Español
Yaşlı adam çocukları tarafından çevrilmiş vaziyette oturdu.
Translate from Turco to Español
Çocukları içeride tut.
Translate from Turco to Español
Sirkler çocukları şaşırttı ve sevindirdi.
Translate from Turco to Español
Okula dönen çocukları izledi.
Translate from Turco to Español
Çocukları okuldan sen alabilir misin?
Translate from Turco to Español
Bütün erkek çocukları Carol'un sıkıcı bir kişi olduğunu düşünüyordu.
Translate from Turco to Español
Çocukları ile birlikte geçirecek zamanı yoktu.
Translate from Turco to Español
Çocukları severim. Öğretmen olmamın nedeni budur.
Translate from Turco to Español
Erkek çocukları küçük kız kardeşlerine tepeden bakma eğilimindedir.
Translate from Turco to Español
Ben çocukları seviyorum.
Translate from Turco to Español
Çocukları sevmiyorum.
Translate from Turco to Español
Çocukları istemiyorum.
Translate from Turco to Español
Çocukları istemiyor.
Translate from Turco to Español
Karısını ve çocukları terk etti.
Translate from Turco to Español
Kötü çocukları sevmem.
Translate from Turco to Español
Çocukları içeride tutun.
Translate from Turco to Español
1986'ya kadar İngiltere'nin okullarında, çocukları kemerlerle, değneklerle ve sopalarla cezalandırmak yasaldı.
Translate from Turco to Español
Onların çocukları yok, bildiğim kadarıyla.
Translate from Turco to Español
Çocukları yatağa yolla.
Translate from Turco to Español
Onun çocukları var mı?
Translate from Turco to Español
También echa un vistazo a las siguientes palabras: bizim, kitaplarımız, kalemlerim, her, yerde, satılıyor, okul, kütüphanesinin, Köpekleri, severim.