学习如何在土耳其语句子中使用içinde。超过100个精心挑选的例子。
Otobüs on beş dakika içinde istasyona gelecek.
Translate from 土耳其语 to 中文
Odanın içinde oraya buraya koşup durma.
Translate from 土耳其语 to 中文
10 dakika içinde döneceğim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Çiçekler koparıldıkları zaman kısa süre içinde solarlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Birkaç gün içinde araba sürebileceksin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
15 dakika içinde varıyor olacağız.
Translate from 土耳其语 to 中文
İki gün içinde beni yeniden ara.
Translate from 土耳其语 to 中文
Meyvelerin içinde tohumları vardır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kutunun içinde taze ekmek var mıydı?
Translate from 土耳其语 to 中文
Gelecek dört yıl içinde 15 milyar euro tasarruf edilmeli.
Translate from 土耳其语 to 中文
İşin bir ay içinde tamamlanması kesinlikle imkansız.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu kitabı bir hafta içinde okuyarak bitirmek gerçekten zordur.
Translate from 土耳其语 to 中文
Üç gün içinde cevap vereceğim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Hava çok sıkıntılı;sanırım kısa süre içinde gök gürleyecek.
Translate from 土耳其语 to 中文
Evimin içinde iki tane zombi var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Köprü altı ay içinde inşa edilmeli.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yaramaz kız kaleminin sonunu çiğneme alışkanlığı içinde.
Translate from 土耳其语 to 中文
Doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Lüks içinde yaşarlardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu yeni ayakkabıların içinde rahat değilim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Alışveriş yapmaya gitmeliyim, bir saat içinde döneceğim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun içinde iki kişi vardı, onun kız öğrencilerinden birisi ve genç bir adam.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, üç gün içinde ayrılıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ben, beş yıl içinde, ilk kez Yoshida ile görüştüm.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biz, beş gün içinde işi tamamlayabilmeliyiz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Çalışan sayısı on yıl içinde iki katına çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir yıl içinde iş ona 8000 dolar getiriyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom kağıdı bir top gibi kırıştırdı ve odanın içinde fırlattı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kendilerini geleneksel bir sistem içinde asla birlikte bulmamış olan diller Tatoeba'da bağlanabilirler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.
Translate from 土耳其语 to 中文
"Bir dakika içinde döneceğim,"diye ekledi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bana içinde yağ olan metal kovayı ver.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir köpeğin dışında, bir kitap insanın en iyi arkadaşıdır. Bir köpeğin içinde, okumak için çok karanlıktır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文
O bir Japon kimonosunun içinde kesinlikle güzel görünüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ve üç gün içinde onu yükseltecek misiniz?
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu nehir içinde yüzmek için tehlikelidir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Firefox'un bir gün içinde 8 milyon kez indirilmiş olduğunu söylüyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
-O reklam güçlü bir izlenim bırakıyor-Özellikle müzik.O, kafanın içinde kalıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Atomlar her şeyin içinde vardır.
Translate from 土耳其语 to 中文
O seninle konuşmayı reddedebilir çünkü o çok kötü bir ruh hali içinde.
Translate from 土耳其语 to 中文
Lider umutsuzluk içinde plandan vazgeçti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biz birkaç saat içinde Atlantik'i uçtuk.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yuriko deniz biyolojisinden mezun bir öğrenci, bir balık tankının içinde uykuya daldı ve ahtapotlar ve deniz yıldızları ile kaplı olarak uyandı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu uzun süre içinde duyduğum en iyi haber!
Translate from 土耳其语 to 中文
Gözyaşları içinde, o, mektubunu yırttı ve onu attı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Doktor bir dakika içinde burada olacak.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ben bir hafta içinde bu kalın kitabı okumayı bitiremem.
Translate from 土耳其语 to 中文
O bir saat içinde okula varmalı.
Translate from 土耳其语 to 中文
O bir saat içinde geri dönecektir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Truman, Beyaz Saray'a dakikalar içinde ulaştı.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, bir hafta içinde yüzebilecek.
Translate from 土耳其语 to 中文
O bir hafta içinde geri dönecek.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biz bir süre sessizlik içinde birlikte oturduk.
Translate from 土耳其语 to 中文
Catalan milliyetçiliği İspanya toprakları içinde büyük bir sorundur.
Translate from 土耳其语 to 中文
Birkaç gün içinde arabanı tamir ettirmeliyim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir sürücü, arabanın içinde uyuyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Saatler içinde, diğer bankaların çoğu kapanmak zorundaydı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom aslında Boston şehri sınırları içinde yaşamıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Mavi içinde çok çekicisin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tavsiyemi dinleseydin, böyle bir sorunun içinde olmazdın.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biletler bir hafta içinde satıldı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sistem kısa bir süre içinde hizmete girecek.
Translate from 土耳其语 to 中文
O iki hafta içinde iyileşecek.
Translate from 土耳其语 to 中文
İki haftalık süre içinde geri döneceğim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tren on dakika içinde hareket edecek.
Translate from 土耳其语 to 中文
Güçlü bir deprem aniden çarptığında, annem şok içinde evin etrafını dolaştı.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, Japon giysilerin içinde daha iyi görünüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, uykusunda huzur içinde vefat etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Otobüs, beş dakika içinde ayrılacak.
Translate from 土耳其语 to 中文
Otobüs on dakika içinde gelecektir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Üzücü haberi duyduktan sonra, o, gözyaşları içinde yıkıldı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir insan, bir kalıp içinde yapılamaz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Nüfus son beş yıl içinde iki katına çıkmıştır.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, 20 dakika içinde yüzüne makyaj yaptı.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, 24 saat içinde onu yapacak.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sigorta bize içinde yaşadığımız dünyanın tamamen güvenli olmadığını hatırlatıyor; biz hastalanabiliriz ya da beklenmedik şeylerle karşılaşabiliriz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Burroughs B5500 gibi bazı sistemler sanal bellek uygulamak için sayfa numaralama kullanmazlar.Onun yerine segmentasyon kullanırlar, bu sanal adres alanlarını değişik uzunluktaki segmentlere böler. Bir sanal adres bir segment numarası ve segment içinde bir ötelemeden oluşur.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yeni metro 20 dakika içinde okula gitmemi sağlamaktadır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yeni elbisesinin içinde ne kadar hoş duruyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Şişe içinde kalan sadece bir miktar süt vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un şimdiye kadar herhangi gerçek bir tehlike içinde olduğundan şüpheliyim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Jane bir yıl içinde pek çok şey yaşadı. Ben de.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biz işi bir gün içinde yapmak zorundayız.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onlar eski binayı iki gün içinde yıkacaklar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onlar üç gün içinde gidiyorlar. Yani 10 Haziran'da.
Translate from 土耳其语 to 中文
O kötü bir ruh hali içinde.
Translate from 土耳其语 to 中文
O kötü bir ruh hali içinde, bu onun için nadirdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, iyi bir ruh hali içinde.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, kızgın bir ruh hali içinde.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, 30 dakika içinde karşı tarafa vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, 10 dakika içinde diğer tarafa vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onlar onun grup içinde en iyi yazar olduğunu söylediler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kızılderililer ile barış içinde yaşamak istediler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Adam kalabalığın içinde gözden kayboldu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Adam acı içinde inledi.
Translate from 土耳其语 to 中文
John beş dakika içinde burada olacak.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ne insanlar gördüm elbiseleri yoktu, ne elbiseler gördüm içinde insan yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun öyle kötü sağlık içinde olmak zorunda olması üzücü bir durum.
Translate from 土耳其语 to 中文