"okuma" içeren Türkçe örnek cümleler

okuma kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaybedecek bir şeyi olmayan birine meydan okuma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun yüzsüzce meydan okuma hareketi neredeyse hayatına mal oluyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuma odasında konuşma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bir meydan okuma ile karşı karşıya.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un okuma gözlüklerine ihtiyacı var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Niçin böyle bir kitabı okuma ihtiyacı duyuyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu odada okuma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kitaplar okuma ilginçtir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunun gibi bir kitabı okuma.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, okuma ve yazma öğretir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun yemeklerde gazete okuma alışkanlığı vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuma bir kez kazanıldığında asla kaybolmayan alışkanlık türüdür.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuma beni mutlu eder.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuma zihni geliştirir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary okuma gözlüğünü kaybetti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Nadiren okuma için zaman bulabilirim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuma için her zaman vakit bulabiliriz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuma için parlak bir ışığınız var mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Fransızca hakkında iyi bir okuma bilgisi var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tıp okuma kararını alkışlıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary için mektubu tercüme etsede, o, tercümeyi okuma zahmetine katlanmadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Günlüğümü okuma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bir meydan okuma mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuma benim tutkum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hedef dilde okuma ve dinleme yeteneklerini artırmanın iyi bir yolu okumak ve haber dinlemektir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Fransızca kelimeler öğrenmek için okuma fişleri kullanırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu cümleyi okuma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuma gözlüklerimi nereye koydum?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bir meydan okuma olacak.
Translate from Türkçe to Türkçe

Meydan okuma iki kişi arasında olur.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bir meydan okuma olur.
Translate from Türkçe to Türkçe

Günlüğümü okuma!
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuma yazma biliyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuma yazma biliyorsun hâlâ sinirleniyorsun.
Translate from Türkçe to Türkçe

Öncelikle okuma, yazma öğrenmem gerekli.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuma yazma da öğrenmek istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Önce okuma yazma, sonra İngilizce ve Fransızca öğrenmem gerekli.
Translate from Türkçe to Türkçe

Zayıf ışık altında okuma, gözlerin bozulur.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuma yazma öğrenmem gerekiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Babamın kahvaltıdan önce gazete okuma alışkanlığı var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Genç bir oğlanken, dedektif hikayaleri okuma bağımlısıydım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben okuma yazma bilmeyen biriyim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okumak istemiyorsan, o zaman okuma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yürürken okuma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tatoeba bir mini-LibriVox'tur. O, yüksek sesle büyük ölçekli okuma başlamadan önce sadece yazılması gerekiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

O yemek süresince gazete okuma alışkanlığına sahiptir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuma birinin kendi kafası yerine başka birinin kafasıyla düşünmeye eşdeğerdir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gerçekten bir meydan okuma istiyorsan, rüzgar sörfünü denemelisin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuma yazma bilmiyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Cenevre Üniversitesi Kütüphanesi'nin iyi bir okuma salonu vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben okuma yazma bilmiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

O tam bir meydan okuma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben okuma gözlüklüğüme bağımlıyım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuma gözlüğünü tak.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuma gözlüğünü takma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben okuma gözlüğüme bağımlıyım.
Translate from Türkçe to Türkçe

İkinci sınıfta, öğrencilerin temel okuma ve yazma becerilerine sahip olması beklenmektedir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben bir meydan okuma istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un okuma sorunu var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuma ve yazma biliyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuma ve yazma biliyor musunuz?
Translate from Türkçe to Türkçe

Hâlâ okuma bilmeyen insanlar var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom okuma yazma bilmez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biraz okuma yapacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom okuma gözlüğünü çıkardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben sadece okuma için gözlük takarım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunlar benim okuma gözlüklerim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom okuma gözlüklerini kaybetti.
Translate from Türkçe to Türkçe

O bir meydan okuma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu büyük bir meydan okuma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaratıcı bir meydan okuma için hazır mısın?
Translate from Türkçe to Türkçe

Çok az insan, imzalamadan önce bir sözleşmenin bütün şartlarını ve koşullarını okuma zahmetine katlanır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben okuma güçlüğü çekiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir milyar yetişkin okuma yazma bilmemektedir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir milyar yetişkin, okuma yazma bilmiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bin milyon yetişkin okuma yazma bilmiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un okuma yazması yok mu?
Translate from Türkçe to Türkçe

Okuma güçlüğü mü çekiyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben meydan okuma için hazırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

O okuma yazma bilmiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sağlık kitapları okuma konusunda dikkatli olun. Bir baskı hatasından ölebilirsiniz.
Translate from Türkçe to Türkçe

O yemek yerken gazete okuma alışkanlığında.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çizgi roman okuma genellikle çocukların eğlencesi olarak görülüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bir meydan okuma olmalı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okumak istemiyorsan, okuma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Okumak istemiyorsan, öyleyse okuma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu yıl benim için yeni bir meydan okuma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun yemek yerken gazete okuma alışkanlığı vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben aptal değilim! Ben okuma güçlüğü çekenim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu meydan okuma hakkında heyecanlıyım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom yerel eczaneden bir ucuz okuma gözlüğü satın aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu ilginç bir meydan okuma olacak.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hobilerim yemek pişirme ve okuma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bir meydan okuma olacak!
Translate from Türkçe to Türkçe

Bana maval okuma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mektubu herkesin önünde okuma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben hızlı okuma kursu aldım ve yirmi dakika içinde Savaş ve Barışı okudum. Bu Rusya'yı içeriyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom okuma yazma bilmeyen değil.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir milyar yetişkin okuma yazma bilmez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: kalsın, oyunlar, yetişkin, kategorisi, altında, listelenmiş, Tokyo'da, köprü, tondan, fazlasını.