"haline" içeren Türkçe örnek cümleler

haline kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

Cinsel taciz artık şimdi sosyal bir sorun haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Babam her sabah yürümeyi bir kural haline getirdi
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu büyük bir problem haline gelebilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, her gün bahçede iki saat çalışmayı bir kural haline getiriyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Zamanın gerisinde kalmayayım diye her gün gazete okumayı bir alışkanlık haline getirdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çöpten kurtulmak yetkililer için büyük bir baş belası haline gelmiştir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben erken kalkmayı bir kural haline getirdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

İstek başkanlık kampanyasında sıcak bir siyasi sorun haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Her sabah koşuya gitmeyi kural haline getiririm.
Translate from Türkçe to Türkçe

Büyük bir ateş bütün kasabayı kül haline getirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

O başkaları hakkında asla kötü konuşmamayı kural haline getirmektedir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yangın haline, 119'u ara.
Translate from Türkçe to Türkçe

Üzümler şarap haline getirilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kasaba bir şehir haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun ölümünün 24 saati içinde onu yakarak kül haline getirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Eski ev yanarak kül haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Artan nüfus bu ülkede ciddi bir sorun haline gelmiştir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Film sanayi büyük bir iş haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Böcek bir pupa halinden ergen haline dönmüştür.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yatmaya gitmeden önce kitap okumayı kural haline getiririm.
Translate from Türkçe to Türkçe

Her sabah yürümeyi kural haline getirdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom her sabah meditasyon yapmayı kural haline getirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yemeklerden sonra dişlerimi fırçalamayı kural haline getirdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Oyunu oynayanlar yuvarlak oluşturacak şekilde (bacak ve ayakların konumu ters v seklinde) oturur ve sıkıca kenetlenirler. Ortaya bir ebe geçer. Eller bacakların altında olur ve bir havlu (ucu bağlanarak topuz haline getirilmiş) elden ele bacakların altında gezdirilir. Ebe olan bacakların arasından o havluyu almaya (bulmaya) çalışır. Tabi bu arada herkes sallanmakta ve pisi pisi demekte ve çeşitli şekillerde bağırmaktadırlar. Havluyu, uygun konumu bulan, ebenin sırtına hızlıca vurur ve tekrar alta verir ve havlu gezdirilir. Havluyu ebe kimin altında yakalarsa o kişi ebe olur ve ortaya geçer.
Translate from Türkçe to Türkçe

Haline şükret.
Translate from Türkçe to Türkçe

Her gün üç saat İngilizce çalışmayı kural haline getiriyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary ütülemeyi bitirdikten sonra ütüyü kapattı ve fişini çekti sonra soğuması için kendi haline bıraktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un elleri sıkıca yumruk haline getirildi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunu bir alışkanlık haline getirmemeye çalış.
Translate from Türkçe to Türkçe

Siz bölmek ve küçük parçalar haline getirmek istiyorsunuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bir sorun haline geliyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bir sorun haline geliyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bir sorun haline gelebilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

İtalya kısa zamanda bir polis devleti haline getirildi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu bir devlet sorunu haline getirdik.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğru olan galiba Tom'u kendi haline bırakmaktır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Seni suçlamayı takıntı haline getirmiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bina moloz haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Paul randevulara geç kalmamayı kural haline getiriyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evi terk ettiğinden beri hayat onun için daimi bir mücadele haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tatoeba, doğum yeri olan Fransa'da kültürel ve sosyal bir olay haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Babam kışın bile saat altıda kalkmayı kural haline getirir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom erken kalkmayı bir kural haline getiriyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Özellikle ekonomik kriz dönemlerinde, herhangi bir ürünü alıp almayacağımıza karar verirken fiyat baskın faktör haline gelir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunu bir alışkanlık haline getirme.
Translate from Türkçe to Türkçe

Eski park şehirdeki yerlerden sonra en çok aranan bir yer haline dönüştü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sabah kahvaltısından önce yürümeyi prensip haline getiriyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kız ince belli bir kadın haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Olumsuzca düşünmek alışkanlık haline gelebilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yatmaya gitmeden önce dişlerimi fırçalamayı bir kural haline getiriyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ciddi bir eğitim etkisi nedeniyle çocuk tamamen farklı bir kişi haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yanıtı onun ruh haline bağlıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

İsrail, dünyadaki en önemli yüksek teknoloji merkezlerinden biri haline gelmiştir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Savaş Washington'un neokonları için büyük bir iş haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun kitabı eleştiri konusu haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary ilgi odağı haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Plastik torba bir numaralı halk düşmanı haline gelmiştir.
Translate from Türkçe to Türkçe

İskoçya, Büyük Britanya Krallığının parçası haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tüm toplumlar kapitalist haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Küfürsüz bir Rus konuşması bir rapor haline dönüşür.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yüksek tarifeler uluslararası ticaret için bir engel haline gelmiştir.
Translate from Türkçe to Türkçe

kaynayan su buharlaşır ve gaz haline dönüşür.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mektup düzenlemek bir kayıp sanat haline gelmektedir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bir alışkanlık haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dünyayı daha iyi bir yer haline getirelim.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, şimdi bir moda haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Helen Reddy'ye ait "Ben Kadınım" şarkısı Kadın Özgürlük Hareketi'nin gayri resmi marşı haline gelmiştir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaldırılmış eller bir protesto sembolü haline gelmiştir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dan baş şüpheli haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un mütevazı bir geçmişi vardı ama o ülkenin en zengin adamlarından biri haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onlar o fabrikada kullanılmış yemek yağını sabun haline getirmektedirler.
Translate from Türkçe to Türkçe

O her sabah altıda kalkmayı kural haline getirmektedir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu kız arkadaşıyla görmek beni kötü bir ruh haline soktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazı durumlarda, pidgin birinci dil haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun kızı güzel bir kadın haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Rüya bir gerçeklik haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Arazi bir park haline dönüştürüldü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kasaba harabe haline düştü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kasaba harabe haline dönüştü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu ciddi bir sorun haline gelebilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Arazilerini savunmak şimdi bir günah haline mi geldi?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'yi saplantı haline getirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben İbranice öğrenmeyi saplantı haline getiriyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

İngilizce artık dünyadaki çeşitli ulusların ortak dili haline gelmiştir.
Translate from Türkçe to Türkçe

O bir spor tutkunu haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hayatım bir koşu bandı haline geldi ve bir mola vermem gerekir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hayvan yerel bir efsane haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çevrede alışveriş onun için bir yük haline gelmiştir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bay Smith, her sabah yürüyüşü bir kural haline getirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Suriye eski haline dönmeyecek.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, mücadele için coşku ve iradesini eski haline getirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Randevular için asla geç kalmamayı bir kural haline getiriyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

O bir hafta içinde eski haline dönecek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir elma tohumu ekerseniz, ağaç haline gelebilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Rheinland, Versailles Antlaşması ile demilitarize bir bölge haline getirildi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Başarısı onu kıskançlık hedefi haline getirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

O iyi bir ruh haline mi sahip?
Translate from Türkçe to Türkçe

Sıkı çalışma, Japonya'yı bugünkü haline getirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güneş'imizden 1,5 ila 4 misli daha büyük bir yıldız nötron yıldızı olacaktır. Ondan daha büyük olan yıldızlar kara delik haline geleceklerdir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hükümetlerimiz insan nüfusu içinde yaşayan uzaylılar haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Fadıl kesinlikle pişman olmadan bir seri katil haline geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: bilinmiyor, Mahjong, taşları, güzeller, genellikle, oynanan, oyun, dünyada, olan, oyunlardan.