Turkish example sentences with "yoktur"

Learn how to use yoktur in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Teoride, teori ve pratik arasında hiçbir fark yoktur. Fakat pratikte var.
Translate from Turkish to English

Japonya'da, Biwa gölünden daha büyük bir göl yoktur.
Translate from Turkish to English

Bir naif tilkisi yoktur. Aynı şekilde, kusursuz bir adam diye bir şey de yoktur.
Translate from Turkish to English

Bir naif tilkisi yoktur. Aynı şekilde, kusursuz bir adam diye bir şey de yoktur.
Translate from Turkish to English

Naif bir tilki yoktur. Aynı şekilde, hatasız bir adam diye bir şey de yoktur.
Translate from Turkish to English

Naif bir tilki yoktur. Aynı şekilde, hatasız bir adam diye bir şey de yoktur.
Translate from Turkish to English

Allah'tan başka bir ilâh yoktur ve Muhammed, Allah'ın elçisidir.
Translate from Turkish to English

Açığa çıkartılmayacak hiçbir sır yoktur.
Translate from Turkish to English

Başarının anahtarının dürüstlük olduğunu söylemeye gerek bile yoktur.
Translate from Turkish to English

Susuz yaşam yoktur.
Translate from Turkish to English

Geçmişsiz gelecek yoktur.
Translate from Turkish to English

Dennis'in kaba davranışları yoktur.
Translate from Turkish to English

Dördüncü olarak, benim ilk üç noktam yoktur.
Translate from Turkish to English

Gerçek dostluğun bedeli yoktur.
Translate from Turkish to English

Gerçek arkadaşlığın bedeli yoktur.
Translate from Turkish to English

Onun espri anlayışı yoktur.
Translate from Turkish to English

İsviçre klavyesinin ß'i yoktur.
Translate from Turkish to English

Daha genç günlerimize geri dönüş yoktur.
Translate from Turkish to English

Büyük sanatçıların vatanı yoktur.
Translate from Turkish to English

Bu dünyada değişkenlikten başka sürekli bir şey yoktur.
Translate from Turkish to English

Sevgiden daha pahalı bir şey yoktur.
Translate from Turkish to English

Mükemmel kadınlar yoktur, mükemmel erkekler de.
Translate from Turkish to English

Karısı olmadan, bir erkeğin hiçbir değeri yoktur.
Translate from Turkish to English

Dünyanın pek çok yerinde, herkesin ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli yiyecek yoktur.
Translate from Turkish to English

Bir tam günlük çalışmadan sonra bir bardak bira gibi bir şey yoktur.
Translate from Turkish to English

Adada yaşam yoktur.
Translate from Turkish to English

Adaya düzenli bir tekne servisi yoktur.
Translate from Turkish to English

Öğrenmenin yaşı yoktur.
Translate from Turkish to English

Birinden daha aşağıda olduğunu hissetmek için hiçbir neden yoktur.
Translate from Turkish to English

Onun seni azarlaması için hiçbir sebep yoktur.
Translate from Turkish to English

Ev gibi bir şey yoktur.
Translate from Turkish to English

Yaptıklarının hiçbir bahanesi yoktur.
Translate from Turkish to English

Sıkıntılar hakkında şu an endişelenmenize gerek yoktur.
Translate from Turkish to English

Gerçek görüntüler yoktur.
Translate from Turkish to English

Bahçede güller yoktur.
Translate from Turkish to English

Bir çalışma ile ulaşılan sonuç "ayaklarının pis koktuğunu düşünen insanların kötü kokan ayakları vardır; ayaklarının kötü kokmadığını düşünen insanların yoktur."
Translate from Turkish to English

Çok sinirliyken iyiyle kötüyü ayırmaya çalışmanın bir faydası yoktur.
Translate from Turkish to English

Onun gecikmesi için hiçbir bahane yoktur.
Translate from Turkish to English

Onun bu işle ile hiçbir bağlantısı yoktur.
Translate from Turkish to English

Bu ilacın zararlı hiçbir yan etkileri yoktur.
Translate from Turkish to English

Bundan daha büyük bir köpek yoktur.
Translate from Turkish to English

Dikensiz bir gül yoktur.
Translate from Turkish to English

Dikenleri olmayan bir gül yoktur.
Translate from Turkish to English

Bizim Fransa'ya gitmemiz için bir vizeye ihtiyacımız yoktur.
Translate from Turkish to English

Onun çok parası yoktur.
Translate from Turkish to English

Yangının nedeni hakkında çok şüphe yoktur.
Translate from Turkish to English

Diğer insanların işlerine karışmaya hakkın yoktur.
Translate from Turkish to English

Ev gibi yer yoktur.
Translate from Turkish to English

Onun planını kabul etmekten başka seçenek yoktur.
Translate from Turkish to English

Onun zamanında gelme olasılığı çok yoktur.
Translate from Turkish to English

İnsanların genelde dahiler için hiçbir sempatisi yoktur.
Translate from Turkish to English

Yaşam yolunda dönüş yoktur.
Translate from Turkish to English

Tom'un fikirlerinin buralarda fazla ağırlığı yoktur.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin pek çok ortak şeyleri yoktur.
Translate from Turkish to English

Bu ilacın yan etkisi yoktur.
Translate from Turkish to English

Bedava öğle yemeği gibi bir şey yoktur.
Translate from Turkish to English

O hastalık nedeniyle yoktur.
Translate from Turkish to English

Tom'un çok fazla özgürlüğü yoktur.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin iyi bir ilişkisi yoktur.
Translate from Turkish to English

Bunda yanlış bir şey yoktur.
Translate from Turkish to English

Cahil için özgürlük yoktur.
Translate from Turkish to English

New York'ta birçok binanın on üçüncü katı yoktur.
Translate from Turkish to English

Kıskançlık olmadan sevgi yoktur.
Translate from Turkish to English

Dostluk kadar önemli bir şey yoktur.
Translate from Turkish to English

Tom'un parayı görülmeden çalabilmesinin yolu yoktur.
Translate from Turkish to English

Tom'un burada olduğuna dair herhangi bir işaret yoktur.
Translate from Turkish to English

Mary'nin ona ne söylemesi gerektiği hakkında bir ipucu yoktur.
Translate from Turkish to English

Peter'ın toplantıya katılmasına gerek yoktur.
Translate from Turkish to English

Danny'n güzellik duygusu yoktur.
Translate from Turkish to English

Hiç su yoktur.
Translate from Turkish to English

Şüphe yoktur.
Translate from Turkish to English

Hiçbir seçenek yoktur.
Translate from Turkish to English

Bir arabam yoktur.
Translate from Turkish to English

Hiçbir kanıt yoktur.
Translate from Turkish to English

Müziğin yaşı yoktur.
Translate from Turkish to English

Brezilya'da futbol kadar popüler başka bir spor yoktur.
Translate from Turkish to English

Tom'un acele etmesine gerek yoktur.
Translate from Turkish to English

Ay'da hava yoktur.
Translate from Turkish to English

Onun güzellik duygusu yoktur.
Translate from Turkish to English

Ayda hava yoktur.
Translate from Turkish to English

Endişe için hiçbir neden yoktur.
Translate from Turkish to English

Onun hiç arkadaşı yoktur.
Translate from Turkish to English

Tom'un golfe ilgisi yoktur.
Translate from Turkish to English

Bu kuralın istisnaları yoktur.
Translate from Turkish to English

Onun yön duygusu yoktur.
Translate from Turkish to English

Onun hiç düşmanı yoktur.
Translate from Turkish to English

Ne yazık ki, o yoktur.
Translate from Turkish to English

Kamerada film yoktur.
Translate from Turkish to English

Başarmak için kestirme yoktur.
Translate from Turkish to English

Onları uğurlamaya gerek yoktur.
Translate from Turkish to English

O, hastalıktan dolayı yoktur.
Translate from Turkish to English

Maalesef, o yoktur.
Translate from Turkish to English

Bu tür kedinin kuyruğu yoktur.
Translate from Turkish to English

Onun kesinlikle düşmanları yoktur.
Translate from Turkish to English

Bugün iki öğrenci yoktur.
Translate from Turkish to English

Benim evimde fazla mobilya yoktur.
Translate from Turkish to English

O, geçen Çarşambadan beri yoktur.
Translate from Turkish to English

Resmî bir konuşma hazırlamana gerek yoktur.
Translate from Turkish to English

Onun işi uygun olarak yapma yeteneği yoktur.
Translate from Turkish to English

Müzik yoksa hayat da yoktur.
Translate from Turkish to English

Onun hiçbir figürü yoktur.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Belçikalı, Hollandalı, meyhaneye, girer, tezgahta, otururlar, Barmen, bekleyin, şaka, Minnesota'da.