Turkish example sentences with "yeşil"

Learn how to use yeşil in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Renksiz yeşil fikirler öfkeli uyur.
Translate from Turkish to English

Renksiz yeşil fikirler öfkelice uyur.
Translate from Turkish to English

Renksiz yeşil fikirler öfkeli bir şekilde uyur.
Translate from Turkish to English

Tony yeşil tarlalar ve küçük, sessiz köyler gördü.
Translate from Turkish to English

Sahada yeşil çimler var.
Translate from Turkish to English

Sahada yeşil çim var.
Translate from Turkish to English

Claude; sınıfımda klorofil dolayısıyla yeşil tenli olan ototrofik bir çocuk, ayın ormanlaşmasını hayal ediyor.
Translate from Turkish to English

Yeşil bir elbise giydi.
Translate from Turkish to English

Onun yeşil gözleri ve açık kahverengi saçı var.
Translate from Turkish to English

Hint bayrağına üç renkli bayrak denir, çünkü safran, beyaz ve yeşil, üç renkli çizgileri var.
Translate from Turkish to English

O kırmızı kravat takım elbisene uymuyor-Niçin yeşil olanını takmıyorsun?
Translate from Turkish to English

Ağaçlar yeşil.
Translate from Turkish to English

O asla yeşil giymez.
Translate from Turkish to English

Yeşil giyinmiş, o uzun boylu sarışın kızın kim olduğunu biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Yeşil size uyar.
Translate from Turkish to English

İnekler; uzun, yeşil çimenlerin arasından çok yavaşça hareket ediyorlardı.
Translate from Turkish to English

Yeşil size uyuyor.
Translate from Turkish to English

Yeşil çatılı ev benimki.
Translate from Turkish to English

Biz güzel yeşil bir vadi boyunca gezdik.
Translate from Turkish to English

Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.
Translate from Turkish to English

Tabakta bir parça piliç, bir patates ve biraz yeşil bezelye vardı.
Translate from Turkish to English

Parktaki çim yeşil ve güzel.
Translate from Turkish to English

Parktaki yeşil yapraklar göze hoş geliyor.
Translate from Turkish to English

Yeşil Alice'e uyuyor.
Translate from Turkish to English

Yeşil Alice'e yakışır.
Translate from Turkish to English

Bir yeşil ışık açık.
Translate from Turkish to English

Yeşil biberleri severim.
Translate from Turkish to English

Onun yeşil gözleri ve açık kahverengi saçları var.
Translate from Turkish to English

O, yeşil biberlerden nefret ediyor.
Translate from Turkish to English

O yeşil bir elbise giymişti.
Translate from Turkish to English

Karısının yeşil noktalarla kaplanmış yüzünü görünce kalp krizi geçirdi. Katil salatalığın bir kurbanı daha!
Translate from Turkish to English

Yeşil kırmızı ile gitmez.
Translate from Turkish to English

Yeşil Alice'in üstünde iyi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Çit yeşil boyalıdır.
Translate from Turkish to English

Ben yeşil çay istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Lütfen bana yeşil gömleği gösterin.
Translate from Turkish to English

Yeşil biberi çok severim.
Translate from Turkish to English

Trafik ışığı yeşil yandı.
Translate from Turkish to English

O, bütün duvarları yeşil boyadı.
Translate from Turkish to English

Ben köpeğimi her zaman büyük yeşil torba içinde gelen köpek maması ile besledim.
Translate from Turkish to English

Bunun gözleri yeşil.
Translate from Turkish to English

Dün yeşil bir kanepe aldım, ama kapıdan sığdıramadım, bu yüzden geri iade etmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Yeşil bir alan güzel bir alandır.
Translate from Turkish to English

Çok koyu bir yeşil çay içti.
Translate from Turkish to English

Onun yeşil bir şapka giydiğini hatırlıyorum.
Translate from Turkish to English

Yeşil fasulyeyi çiğ yemek mümkündür.
Translate from Turkish to English

Göl yeşil tepelerle çevrilidir.
Translate from Turkish to English

Işık yeşil olana kadar bekleyin.
Translate from Turkish to English

Biz her gün taze yeşil salata yeriz.
Translate from Turkish to English

Bu armut yeşil.
Translate from Turkish to English

Hangi rengi tercih edersin, mavi mi yoksa yeşil mi?
Translate from Turkish to English

Yeşil butona bas ve ışık yanacaktır.
Translate from Turkish to English

Onun yeşil gözleri var.
Translate from Turkish to English

Yeşil gözleri var.
Translate from Turkish to English

Masa yeşil.
Translate from Turkish to English

Yeşil gömleği bir görebilir miyim?
Translate from Turkish to English

E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir.
Translate from Turkish to English

Yeşil çay içer misin?
Translate from Turkish to English

Bir yeşil çay, lütfen.
Translate from Turkish to English

Yeşil, benim en sevdiğim renktir.
Translate from Turkish to English

Bu çay yeşil çay olarak bilinir.
Translate from Turkish to English

Yeşil arabada komutan yalnız mıydı? Komutanın yanında kim vardı? O ne zaman dönüyor?
Translate from Turkish to English

Tom yeşil fasulyeyi sevmez.
Translate from Turkish to English

Yeşil elmaları yedim.
Translate from Turkish to English

Onlar yeşil değil.
Translate from Turkish to English

Yeşil bir muz, yenecek kadar olgun değildir.
Translate from Turkish to English

Bu armut yeşil mi?
Translate from Turkish to English

Burada bir yeşil alan vardı; şimdi bir süpermarket var.
Translate from Turkish to English

Bu yeşil bir balıktır.
Translate from Turkish to English

Yeşil rengi, çim ile ilişkilidir.
Translate from Turkish to English

Yeşil biberleri hiç sevmedim.
Translate from Turkish to English

Yeşil çayı seviyorum.
Translate from Turkish to English

Yeşil lamba yanıyor mu?
Translate from Turkish to English

Hangisini seversin, yeşil çay mı yoksa siyah çay mı?
Translate from Turkish to English

Komşunun çimenliği daha yeşil.
Translate from Turkish to English

Tom yeşil arabanın arkasına gizlendi.
Translate from Turkish to English

Bulduğum elma yeşil.
Translate from Turkish to English

Tom'un yeşil gözleri var.
Translate from Turkish to English

Hiçbir şey yeşilin kendisinden daha yeşil değildir.
Translate from Turkish to English

Turuncu bir tişört ve yeşil pantolon giyiyorum.
Translate from Turkish to English

Döşemede yeşil tonlar hakimdi.
Translate from Turkish to English

Yeşil bitkiler fotosentez yaparlar.
Translate from Turkish to English

Büyük ağaç yeşil değildir.
Translate from Turkish to English

Bu yeşil bir elmadır.
Translate from Turkish to English

Şu yeşil arabanın arkasında, kırmızı bir römork takılı.
Translate from Turkish to English

Muzlar hâlâ yeşil.
Translate from Turkish to English

Trafik lambası yeşil.
Translate from Turkish to English

Ben akşam yemeğiyle birlikte genellikle yeşil çay içerim.
Translate from Turkish to English

Millie'nin yeşil gözleri var.
Translate from Turkish to English

Yeşil elbisenden lekeyi çıkaramadım.
Translate from Turkish to English

Yeşil bir bornoz giyiyor.
Translate from Turkish to English

Üç elbise kazandım, biri beyaz ve ikisi yeşil.
Translate from Turkish to English

Tom yeşil kart almaya çalışıyor.
Translate from Turkish to English

O hiçbir zaman yeşil giymiyor.
Translate from Turkish to English

Emily'nin yeşil gözleri mi var?
Translate from Turkish to English

Yeşil çayı severim.
Translate from Turkish to English

Yeşil çayı sevmem.
Translate from Turkish to English

Yeşil çay içemem.
Translate from Turkish to English

Yeşil kuşu besledim.
Translate from Turkish to English

Tom yeşil biberden nefret eder.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye yeşil defteri uzattı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: bırakır, yürüyüşe, bencil, niyetinde, yardımına, şaşırtmadı, hastayım, Dorenda, Kurabiyelerini, paylaşıyor.