Turkish example sentences with "kaybetti"

Learn how to use kaybetti in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

O bir sürü şey kaybetti.

Takımımız kaybetti.

Tom işini kaybetti.

Tom oyunda kaybetti.

Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir.

Her şeyini kaybetti.

Acıdan aklını kaybetti.

O, inancını tamamen kaybetti.

Kırık bir çenesi var ve birkaç dişini kaybetti.

O, borsada bir servet kaybetti.

Borsa yatırımında çok para kaybetti.

Yeni saatini kaybetti.

Bizim takım bütün oyunları kaybetti

O, sinema biletini kaybetti.

O üç yaşında iken babasını kaybetti.

Avukat savunmada niçin kaybetti?

Karısı kazada hayatını kaybetti.

O, savaşta oğlunu kaybetti.

Tom son durgunluk döneminde işini kaybetti

Pulları toplamada ilgimi kaybetti.

Binlerce insan işlerini kaybetti.

O, haberde soğuk kanlılığını kaybetti.

Kaplanlar oyunu kaybetti, bizim için bir sürpriz oldu.

Tom şapkasını kaybetti, ve yeni bir tane almak zorunda olduğunu hissetti.

Tom bir gecede bir servet kaybetti.

Tom Fransızca öğrenme isteğini kaybetti.

Binlerce ve binlerce asker hayatlarını kaybetti.

Tom bir tren kazasında hayatını kaybetti.

Tom üniversiteden mezun olduktan sonra 10 saat içinde bir trafik kazasında hayatını kaybetti.

Tom bir otomobil kazasında hayatını kaybetti.

Tom çok kan kaybetti ve doktorlar endişelendi.

Hayatını bir trafik kazasında kaybetti.

Rus askerleri gittikçe daha fazla umut kaybetti.

Onlar savaşı kaybetti.

Tom biraz kilo kaybetti.

Tom çok kan kaybetti, ama bilincini kaybetmedi.

Tom, bir trafik kazasında hayatını kaybetti.

Tom, bir uçak kazasında hayatını kaybetti.

Tom, bir araba kazasında hayatını kaybetti.

Tom yarışı kaybetti.

Tom bahsi kaybetti

Tom cüzdanını kaybetti.

Tom şemsiyesini kaybetti.

Tom koku alma duyusunu kaybetti.

Tom pasaportunu kaybetti.

Tom ev anahtarını kaybetti.

Tom işitmesini kaybetti.

Tom gözlüğünü kaybetti.

Tom görme yeteneğini kaybetti.

Tom araba anahtarını kaybetti.

Tom bir kontakt lens kaybetti.

Tom televizyon izlemeye ilgisini kaybetti.

Tom kanser nedeniyle hayatını kaybetti.

Tom kontrolü kaybetti.

Tom sesini kaybetti.

Tom neredeyse aklını kaybetti.

Tom bir cümleyi yanlış çevirdiğinden dolayı, şirketimiz çok para kaybetti.

Posta treni yangında postasının çoğunu kaybetti.

Büyükbabam seksen yaşında bir hastalık nedeniyle hayatını kaybetti.

O bir diyet yapmaya çalıştı ve beş kilo kaybetti.

Adam ormanda yolunu kaybetti.

O, görme duyusunu kaybetti.

O, görme duyusunu bir kazada kaybetti.

O, o kazada görme duyusunu kaybetti.

Tom sadece birkaç gün önce bir kamera aldı fakat çoktan kaybetti bile.

O işini kaybetti.

Ona yolunu kaybetti.

Tom yolunu kaybetti.

Onurunu kaybetti.

O şok nedeniyle hayatını kaybetti.

O hafızasını kaybetti.

O kilo kaybetti.

Tom hafızasını kaybetti.

Ertesi gün hayatını kaybetti.

O elçantasını kaybetti.

O görme yeteneğini kaybetti.

Biz iki puanla kaybetti.

Birisi bir cüzdan kaybetti.

Tom, anahtarlarını kaybetti.

Tracy gözlüğünü kaybetti.

İşçiler işlerini kaybetti.

O, kuşu gözden kaybetti.

Tom bütün parasını kaybetti.

Sonunda, o, kontrolünü kaybetti.

O, karda yolunu kaybetti.

O, iki oğlunu savaşta kaybetti.

O, sahip olduğu her şeyi kaybetti.

O, bacaklarının kontrolünü kaybetti.

Takımımız ilk oyunu kaybetti.

O, ormanda yolunu kaybetti.

O, sahip olduğu tüm parayı kaybetti.

Tom işine karşı ilgisini kaybetti.

Tom çok kilo kaybetti.

Tom, Mary ile temasını kaybetti.

Bizim takım oyunlarının hepsini kaybetti.

Bob rock müziğe ilgisini kaybetti.

O, doktora olan inancını kaybetti.

O, bir kazada hayatını kaybetti.

O bütün politik gücünü kaybetti.

O sinema biletini kaybetti.

O, parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.

Also check out the following words: soruyorsun, Prezervatifin, postane, bankadır, kitaptır, iyidir, John'dur, biraderidir, camidir, ABD'dedir.