Turkish example sentences with "yaşadığım"

Learn how to use yaşadığım in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Burası benim ilk günlerimi yaşadığım evdir.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım ev çok büyük değil.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece hiçbir şey istemeyeceksin.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece size yardımcı olacağım.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece, hiçbir şey için istemeyeceksin.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece onu asla unutmayacağım.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece nezaketini asla unutmayacağım.
Translate from Turkish to English

Ben yaşadığım sürece, nezaketini asla unutmayacağım.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece, bir şey istemeyeceksin.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım kadar çalışacağım.
Translate from Turkish to English

Bu yaşadığım evdir.
Translate from Turkish to English

İyiliğini yaşadığım sürece unutmayacağım.
Translate from Turkish to English

İşe bazen yürüyerek bazen de bisikletle gidiyorum zira yaşadığım yer işime çok yakın.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece sana destek olacağım.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece onu bir daha görmeyeceğim.
Translate from Turkish to English

Bugün şimdiye kadar yaşadığım en soğuk gündür.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece seni asla unutmayacağım.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece onu tekrar hiç görmeyeceğim.
Translate from Turkish to English

Bu, gençken yaşadığım evdir.
Translate from Turkish to English

Müslüman değilim. Oruç tutmamalıyım. Ama aynı apartmanda yaşadığım sürece geleneği dikkate almak önemlidir.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım yer senin sağlığın için çok yararlı.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım yerin bahçe düzenlemesindeki insanları sen mi ayarladın?
Translate from Turkish to English

Her zaman yaşadığım olaylarda bit yeniğini aramayı unutmam.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım yer hepimizin toprağı, beni her zaman ziyaret edebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım topraklara saygım var ve çalışıp katkı sağlamak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım yerlerdeki böceklerin hepsini yakalayın.
Translate from Turkish to English

Benim yaşadığım toprakları sevmediğimi, dünya'yı sevmediğimi hanginiz söyleyebilir?
Translate from Turkish to English

Eğer ki yaşadığım kazanın seninle bir ilgisi varsa seni affedemem.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım ev eski.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım yeri seviyorum.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece seni unutmayacağım.
Translate from Turkish to English

Kyoto'da yaşadığım zamanlarda,müzeyi sıklıkla ziyaret ederim.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım yerden çok uzakta olmayan bir yüzme havuzu var.
Translate from Turkish to English

Bütün yaşadığım olayları anlatman gerekecek.
Translate from Turkish to English

Bana gerçeği ve yaşadığım olayları anlatmadıkça inatçı bir aptal olarak kalacağım.
Translate from Turkish to English

Bu hikâye bana çok uzun zaman önce yaşadığım bir tecrübeyi hatırlatıyor.
Translate from Turkish to English

Deniz kıyısında yaşadığım için sık sık plaja giderim.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece bu toplantıyı zevkle anacağım.
Translate from Turkish to English

Tom şimdi yaşadığım aynı apartman dairesinde yaşardı.
Translate from Turkish to English

Tom benim yaşadığım aynı katta yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Bu gençken yaşadığım ev.
Translate from Turkish to English

Bu gençken yaşadığım mahalleydi.
Translate from Turkish to English

Bu gençken içinde yaşadığım mahalle.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım süre bunu asla unutmayacağım.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece sana yardım edeceğim.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece seni hatırlayacağım.
Translate from Turkish to English

Tokyo'da yaşadığım için o şehri oldukça iyi biliyorum.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım kasaba oldukça küçük.
Translate from Turkish to English

Dün yaşadığım deneyimi asla unutmayacağım.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece bugünü unutmayacağım.
Translate from Turkish to English

Londra, yaşadığım yer, sisiyle ünlüydü.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım eski evime ne oldu?
Translate from Turkish to English

Burası yaşadığım yer.
Translate from Turkish to English

Benim yaşadığım kadar uzun süre Boston'da yaşamadın.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece komünizme asla ulaşılmayacak.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım bazı sorunlarla ilgili bana biraz yardım eder misin?
Translate from Turkish to English

Yaşadığım şehir çok küçük.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım şehir oldukça küçük.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım ev ailemin.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım apartman binasında evcil hayvanlara izin verilmez.
Translate from Turkish to English

Bu yaşadığım yerdir.
Translate from Turkish to English

Tom içinde yaşadığım yapıya sahip.
Translate from Turkish to English

Kanada'ya yakın yaşadığım için, Kanada'da konuşulan Fransızca türünü öğrenmeyi tercih ediyorum.
Translate from Turkish to English

Sadece yaşadığım yerden bir blok ötede Boston'da tam burada yaşadığına inanamıyorum.
Translate from Turkish to English

Biz kesinlikle bir sürü sosisli sandviç yedik. Yaşadığım sürece asla bir tane daha sosisli sandviç görmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom yaşadığım binanın sahibidir.
Translate from Turkish to English

Okula yakın yaşadığım için öğle yemeği için eve gelirim.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım yerdeki kirliliğin daha az olmasını çok isterdim.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım yerde bütün gece boyunca trafik gürültüsü duyabiliyorum.
Translate from Turkish to English

Benim yaşadığım ayı sorunları yaşayacağınızı sanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece o bayramı unutmayacağım.
Translate from Turkish to English

Çocukken yaşadığım ev burası.
Translate from Turkish to English

Bu şimdiye kadar yaşadığım en iyi gecelerden biriydi.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım yerde Ocak ayında kar yağar.
Translate from Turkish to English

Belki yaşadığım bir sorunda bana yardım edebilirsin.
Translate from Turkish to English

Kasabada yaşadığım için orada bir yabancı değilim.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım köy çok küçük.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece seni asla affetmeyeceğim.
Translate from Turkish to English

Diş ağrısı, yaşadığım en kötü acılardan biridir.
Translate from Turkish to English

1982 yılında bugün hala yaşadığım Atina'da doğdum.
Translate from Turkish to English

Bu, küçükken yaşadığım evdir.
Translate from Turkish to English

Kelimeler yaşadığım korkuyu tarif edemez.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım yer burası.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece başka bir hatmi görmezsem mutlu ölürüm.
Translate from Turkish to English

Ne yaşadığım hakkında hiçbirinizin bir fikri yok.
Translate from Turkish to English

Yıllar içinde yaşadığım en güzel Noel budur.
Translate from Turkish to English

Bu şimdiye kadar yaşadığım en güzel Noel'lerden biridir.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım tek şey bu.
Translate from Turkish to English

Bu şimdiye kadar yaşadığım en kötü iş.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım sürece kimseye bundan bahsetme.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım kasaba çok sessiz ve bir köye benziyor.
Translate from Turkish to English

İçinde yaşadığım daire çok büyük değil.
Translate from Turkish to English

İçinde yaşadığım daire çok geniş değil.
Translate from Turkish to English

Boston'da yaşadığım zaman bir bankada çalışıyordum.
Translate from Turkish to English

Sami yaşadığım yeri biliyordu.
Translate from Turkish to English

Ben yaşadığım sürece hiçbir şeyin eksikliğini hissetmeyeceksin.
Translate from Turkish to English

Şu an yaşadığım evden Fuji dağını görebiliyorum.
Translate from Turkish to English

Bugünü yaşadığım müddetçe unutmayacağım.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım apartmanda hayvan beslemek yasak.
Translate from Turkish to English

Burası benim yaşadığım yer.
Translate from Turkish to English

İbrahim, evindeki en yaşlı ve her şeyden sorumlu uşağına, "Elini uyluğumun altına koy" dedi, "Yerin göğün Tanrısı Rabbin adıyla ant içmeni istiyorum. Aralarında yaşadığım Kenanlılardan oğluma kız almayacaksın. Oğlum İshaka kız almak için benim ülkeme, akrabalarımın yanına gideceksin."
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Sadece, beni, anladı, Koşucuyum, Geçen, sene, kurulan, lunapark, sağolsun, şehir.