Turkish example sentences with "yaşıyorlar"

Learn how to use yaşıyorlar in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Onlar sokağın diğer tarafında yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

İnsanlar dünyanın her yerinde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar yakın bir yerde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

İngiltere'de küçük bir köyde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Maddî zorluklar yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

onlar bu kasabada yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar bizim blokta yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar okulun yanında yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar sadaka ile yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim kırsalda yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar havaalanına yakın yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Genellikle kadınlar erkeklerden on yıl daha uzun yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Bazı insanlar köpeklerine köpek yiyeceği yedirmede sorun yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar güzel bir bölgede yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary aynı evde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Aşırı para sorunu yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

On yıldır Londra'da yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Bütçeleriyle ilgili sorunlar yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

On yıldır bu kasabada yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar yolun diğer tarafında yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar on yıldır burada yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary her ikisi de Boston'da yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary şehrin aynı bölümünde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary aynı caddede yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Mary'nin anne ve babası bir konakta yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onun iki kız kardeşi var. İkisi de Kyoto'da yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim Boston'da yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary kütüphanenin yakınında yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar bitişiğimizde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar uzun süredir burada yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar aynı devlette yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary burada yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Kadınlar çoğunlukla erkeklerden daha uzun yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Şu anda sunucularımız ağır yük yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary, Üçüncü Caddede yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Cezayir'de mi yaşıyorlar?
Translate from Turkish to English

Sokağın sonunda sol köşedeki tuğla cepheli beyaz bir evde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar uyumlu bir biçimde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Yaşamak istedikleri hayatı yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birlikte yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary yan dairede yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary bir bungalovda yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar başka bir ülkede yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary farklı eyaletlerde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary farklı devletlerde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Mali zorluklar yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Anne babam Kyoto'da yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Rosenfelderler Wheaton, Indiana'da yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Kuzenlerim plaja yakın yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Kuzenlerim sahile yakın yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

O ve erkek arkadaşı birlikte yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar hangi evde yaşıyorlar?
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary üç yıldır Boston'da yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Hem Tom hem de Mary Boston'da yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary hâlâ onların ikisinin de büyüdüğü Boston'da yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar banliyölerde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar Yunanistan kıyılarında küçük bir adada yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar bizimkine yakın bir evde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar yalnızca beş gündür Brezilya'da yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Şimdi nerede yaşıyorlar?
Translate from Turkish to English

Yeraltında yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Nerede yaşıyorlar?
Translate from Turkish to English

Burada yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar hala anne ve babalarıyla beraber yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary nerede yaşıyorlar?
Translate from Turkish to English

Pekin'e yakın bir şehirde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar kalıcı korkuyla yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar sefalet içinde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar bir sosyal konutta yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Hayal dünyasında yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Ben bir kasabada yaşıyorum ama anne ve babam köyde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar Moskova'nın dışında küçük bir kasabada yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary geleneksel bir Japon evinde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Bay ve Bayan Smith şimdi birbirlerinden ayrı yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Çocuklarım Moskova'da yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary kiralık bir evde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Mary ve annesi çok eski bir dairede yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

İnsanlar artık daha iyi yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary sessiz bir yerleşim bölgesinde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary bir mikro dairede yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar iyi bir ortamda yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary, babaları ile birlikte Boston'da yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar bizim yaşadığımız aynı sorunları yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar büyük bir evde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary oğulları ile Boston'da yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Dünyanın ücra köşelerinde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar orada ormandaki bir evde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Birçok ülke benzer sorunlar yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar Üçüncü Cadde'de yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Para hakkında bir tartışma yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar lüks içinde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Fadıl, Leyla ve Rami'nin hepsi babalarıyla birlikte Kahire'de yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Fadıl ve Leyla, Rami'nin otelinin hemen yanında yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary babalarıyla Boston'da yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar şehir dışında yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar köpek oldukları için köpek gibi yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Acınacak koşullarda yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

İçler acısı koşullarda yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

O zaman neden burada yaşıyorlar?
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary bir ağaç evinde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Üstü, kalsın, oyunlar, yetişkin, kategorisi, altında, listelenmiş, Tokyo'da, köprü, tondan.