Turkish example sentences with "kırıklığına"

Learn how to use kırıklığına in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Haberi duyunca hayal kırıklığına uğradık.

John'a güvenebilirsin. O seni asla hayal kırıklığına uğratmayacak.

Bu dünyadaki eğitim beni hayal kırıklığına uğratıyor.

Haber beni düş kırıklığına uğrattı.

O beni hayal kırıklığına uğrattı.

Seni asla hayal kırıklığına uğratmayacağım.

Kitabın tamamını okursanız hayal kırıklığına uğramazsınız.

Tom beni hayal kırıklığına uğrattı.

Onun davranışı arkadaşlarının çoğunu hayal kırıklığına uğrattı.

O aşkta hayal kırıklığına uğradı.

Onlar hayal kırıklığına uğradılar.

O, yeni pozisyonundan vazgeçerek karısını hayal kırıklığına uğratmak istemedi.

Tom Mary'nin zaten evli olduğunu duyduğu için hayal kırıklığına uğradı.

Tom Mary'nin performansında hayal kırıklığına uğradı.

Ben onun evlilik yaşamına hayal kırıklığına uğradım.

Tom'un vize alamadığını duymak bizi hayal kırıklığına uğrattı.

Seni hayal kırıklığına uğratmamak için elimden geleni yapacağım.

Tom seni hayal kırıklığına uğratmayacaktır.

Hayal kırıklığına uğramayın.

Yokluğun beni hayal kırıklığına uğrattı.

Oğlum hayal kırıklığına uğrattı.

Tom hayal kırıklığına uğramış hissetti.

Tom hayal kırıklığına uğramak istemiyor.

Tom kesinlikle izleyiciyi hayal kırıklığına uğratmadı.

Yapılacak çok az şey olması beni hayal kırıklığına uğrattı.

Sonuçlarda hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyor.

Arkadaşımın burada olmaması beni hayal kırıklığına uğrattı.

Eğer o onların ona beş günlük ücretli izin vermelerini umuyorsa, hayal kırıklığına uğrayacaktır.

Tom Mary'yi hayal kırıklığına uğratmak istemedi.

Tom Mary'yi hayal kırıklığına uğrattı.

O hayal kırıklığına uğradı.

Onu hayal kırıklığına uğratma.

Tom hayal kırıklığına uğradı.

Seninle hayal kırıklığına uğradım.

Biz onunla hayal kırıklığına uğradık.

Biraz hayal kırıklığına uğradım.

Ben oğlumla hayal kırıklığına uğradım.

Onun yeni filmi hayal kırıklığına uğratıcıdır.

Beni hayal kırıklığına uğratma.

O, sonuçlarla ilgili hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyor.

Onda hayal kırıklığına uğradım.

Onun burada olmaması beni hayal kırıklığına uğrattı.

O, sonuçtan dolayı hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyordu.

Senin aramaman beni hayal kırıklığına uğrattı.

Birçok insan sizi örnek alıyor. Onları hayal kırıklığına uğratmayın.

Sadece sizi hayal kırıklığına uğratmayacağımı size bildirmek istedim.

O, işler umduğu gibi sonuçlanmadığı için hayal kırıklığına uğradı.

Hafifçe bir hayal kırıklığına uğradım.

Hayal kırıklığına uğramış olarak eve geldi.

Ben şiddetli bir hayal kırıklığına uğradım.

Tom biraz hayal kırıklığına uğramıştı.

Amacım onu hayal kırıklığına uğratmak değildi.

Onun konuşmasıyla hayal kırıklığına uğradım.

Oğullarının hayal kırıklığına uğradılar.

Bir dahaki sefere seni hayal kırıklığına uğratmamaya çalışacağım.

Başarısızlığım annemi hayal kırıklığına uğrattı.

O sonuçlar yüzünden hayal kırıklığına uğradım.

Öğretmen hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyor.

Yeni ürün beni hayal kırıklığına uğrattı.

Birbirleriyle hayal kırıklığına uğradılar.

Sonuçtan dolayı hayal kırıklığına uğradık.

Dün geceki konser hayal kırıklığına uğratıcıydı.

Genç adam aşkta hayal kırıklığına uğradı.

Çağrılmaması onu hayal kırıklığına uğrattı.

Davet edilmediği için hayal kırıklığına uğradı.

Hatamdan dolayı annem hayal kırıklığına uğradı.

Cevabım öğretmeni hayal kırıklığına uğrattı.

Evde olmaması beni hayal kırıklığına uğrattı.

Haberi duyduğunda biraz hayal kırıklığına uğradı.

Haberi duyduğumda çok hayal kırıklığına uğradım.

Onlar gelemediğin için hayal kırıklığına uğradı.

Beni hayal kırıklığına uğrattın.

Hayal kırıklığına uğradım.

Beni hayal kırıklığına uğratıyorsun.

Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.

Senden yana çok hayal kırıklığına uğradım.

O hayal kırıklığına uğramamıştı.

Hayal kırıklığına uğradın mı?

Biraz hayal kırıklığına uğramıştım.

Hayal kırıklığına uğradın, değil mi?

O film biraz hayal kırıklığına uğratıcı.

Tamamen hayal kırıklığına uğradım.

Tom'u şimdi hayal kırıklığına uğratma.

Tom çok hayal kırıklığına uğramış.

Tom'un ebeveynleri o, Harvard'a giremediği için hayal kırıklığına uğradılar.

Onun mektubu gelmedi, hayal kırıklığına uğradı.

Tom açıkça hayal kırıklığına uğradı.

Tom hayal kırıklığına uğramış.

Bizi hayal kırıklığına uğratma.

Hayal kırıklığına uğramış değilim.

Öğretmenim beni hayal kırıklığına uğrattı.

Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.

Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.

Tom hayal kırıklığına uğramış görünüyor.

Tom hayal kırıklığına uğramadı.

Kitabınla hayal kırıklığına uğradım.

Senin korkak olman beni hayal kırıklığına itti.

Tom hayal kırıklığına uğratılacak.

Sen beni hayal kırıklığına uğrattın.

Siz beni hayal kırıklığına uğrattınız.

Kimseyi hayal kırıklığına uğratmaktan hoşlanmam.

Also check out the following words: sıralanmış, hayvanı, yılın, ekonomik, kriz, Üşüyorum, kapatabilir, boşum, Larry, Ewing.