Turkish example sentences with "su"

Learn how to use su in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Kapta hiç su var mı?
Translate from Turkish to English

Kız bayıldı, fakat biz onun yüzüne su döktüğümüzde o kendine geldi.
Translate from Turkish to English

Tatlı su balıkları arasındakilerden bazıları korunmaktadır. Onları yakalamak veya satın almak yasadışıdır.
Translate from Turkish to English

Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.
Translate from Turkish to English

Su, hava kadar değerlidir.
Translate from Turkish to English

Su, hava kadar kıymetlidir.
Translate from Turkish to English

Lütfen bana bir bardak su ver.
Translate from Turkish to English

Bu su içmek için güvenli.
Translate from Turkish to English

Su, insanlar için önemlidir.
Translate from Turkish to English

Deniz suyunu içemezsin çünkü su çok tuzlu.
Translate from Turkish to English

Şu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi, ortada su şişesi.
Translate from Turkish to English

Su temizlendi.
Translate from Turkish to English

Orijinalde "su kuyusu" anlamına gelen "hutong" sözcüğü, Moğol dilinden yaklaşık 700 yıl önce gelmiştir.
Translate from Turkish to English

20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
Translate from Turkish to English

Bayan şimdi su içiyor.
Translate from Turkish to English

Su boruları dondu ve sonra patladı.
Translate from Turkish to English

Sanırım masanın altında su var.
Translate from Turkish to English

Yüzme havuzlarında su sürekli olarak bir filtreden geçirilerek pompalanır.
Translate from Turkish to English

İnsan su baskınları ve yangınlar gibi felaketlerden korkar.
Translate from Turkish to English

Su içebilirsin fakat aynı zamanda da onun yürümesine izin verebilirsin.
Translate from Turkish to English

Sadece susadığında su iç; günde 8 bardak su içmek sadece efsanedir.
Translate from Turkish to English

Sadece susadığında su iç; günde 8 bardak su içmek sadece efsanedir.
Translate from Turkish to English

Lockheed skandalı büyük Amerikan uçak üreticisi Lockheed ile ilgili dünya çapında bir rüşvet skandalıdır.Şubat 1976 da su yüzüne çıktı ve esas olarak yolcu uçaklarının sözleşmelerinin kabulüne odaklandı.
Translate from Turkish to English

Su saydamdır.
Translate from Turkish to English

İlacını al ve bir bardak su getir.
Translate from Turkish to English

Su, ormanlar ve madenler önemli doğal kaynaklardır.
Translate from Turkish to English

1994'te Japonya'da su ve pirinç kıtlığı oldu.
Translate from Turkish to English

Su ve yağ birbirine karışmaz.
Translate from Turkish to English

Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.
Translate from Turkish to English

Buz erirse, su olur.
Translate from Turkish to English

Gölette neredeyse hiç su yok.
Translate from Turkish to English

Su, yeryüzünün yaklaşık %70'ini kaplamaktadır.
Translate from Turkish to English

Ben bir bardak su istiyorum.
Translate from Turkish to English

Bir grup insanın bizimle birlikte su kayağına gideceğini düşünmüştüm. Fakat kesinlikle başka hiç kimse gelmedi.
Translate from Turkish to English

Su altında nefes alabilmenin hayalini kurardım.
Translate from Turkish to English

Susamış olduğum için su içiyorum.
Translate from Turkish to English

Gazlı su Amerika'da çok popüler değil.
Translate from Turkish to English

Bana biraz daha su verin.
Translate from Turkish to English

Su sıkıntısı nedeniyle, banyo yapamadım.
Translate from Turkish to English

Bu alanda yaşayan insanlar su yokluğu nedeniyle ölüyor.
Translate from Turkish to English

Su yokluğu nedeniyle kötü hasat hasat yaptık.
Translate from Turkish to English

Birdebire su aygırlarını bana niçin anlatıyorsun? O ve senin on iki kırmızı akvaryum balığının arasındaki bağlantıyı anlamıyorum.
Translate from Turkish to English

Çocuklar su kaydırağına geldiklerinde su sıçratmayı seviyorlar.
Translate from Turkish to English

Çocuklar su kaydırağına geldiklerinde su sıçratmayı seviyorlar.
Translate from Turkish to English

Su, oksijen ve hidrojenden oluşur.
Translate from Turkish to English

Bu göl kentimize su sağlamaktadır.
Translate from Turkish to English

Su testisi su yolunda kırılır.
Translate from Turkish to English

Su testisi su yolunda kırılır.
Translate from Turkish to English

Su kaynıyor.
Translate from Turkish to English

Su kaynayıp buharlașıyor.
Translate from Turkish to English

Süt, su ile karıştırılmış.
Translate from Turkish to English

Su olmasaydı, yaşayamazdık.
Translate from Turkish to English

Su olmasaydı, dünyada hayat olmazdı.
Translate from Turkish to English

Bu nesne su üzerinde yüzmek için yeterince hafif.
Translate from Turkish to English

Su şebekesi deprem nedeniyle patladı.
Translate from Turkish to English

Vanayı çevirerek su akışını kontrol etmeye çalış.
Translate from Turkish to English

Bu şehir, yağmur yağmazsa yakında şiddetli bir su sıkıntısı yaşayacaktır.
Translate from Turkish to English

Su olmadan hayat olamaz.
Translate from Turkish to English

Bir dereden su için.
Translate from Turkish to English

Ne oldu? Tüm apartman dairesinde su var.
Translate from Turkish to English

Tom sığ yerlerde su sıçratmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Tom kendini uyandırmak için kendi üzerine soğuk su döktü.
Translate from Turkish to English

Kaz bir su kuşudur.
Translate from Turkish to English

Tom köpüklü su raftingine gitti.
Translate from Turkish to English

Tom çok fazla su kullanmamak için dikkatli olmak istiyor. Onun kuyusu neredeyse kuru.
Translate from Turkish to English

Tom su musluğunu açtı fakat bir şey gelmedi.
Translate from Turkish to English

Asker bana su verdi.
Translate from Turkish to English

Tom kendini soğuk su ile yıkadı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye kağıt bir bardakta nasıl su kaynatacağını gösterdi.
Translate from Turkish to English

Dün su kesildi.
Translate from Turkish to English

Kedilerin su korkusu vardır.
Translate from Turkish to English

Köpek biraz su içti ve gitti.
Translate from Turkish to English

Tom lavaboyu su ile doldurdu.
Translate from Turkish to English

Tom kovayı soğuk su ile doldurdu.
Translate from Turkish to English

Tom küveti sıcak su ile doldurdu.
Translate from Turkish to English

Tom su altında yüzerken gözlerinin kapatır.
Translate from Turkish to English

Tom bir nefeste su altında otuz metre yüzebileceğini iddia ediyor.
Translate from Turkish to English

Tom biraz su kaynattı.
Translate from Turkish to English

Yangın olursa diye el altında her zaman bir kova su bulundur.
Translate from Turkish to English

Yağ ve su birbiriyle karışmaz.
Translate from Turkish to English

Şişede biraz su var.
Translate from Turkish to English

Niçin su içiyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom'un hırsız olduğuna dair su götürmez kanıt var.
Translate from Turkish to English

Bill bana bir bardak su getirdi.
Translate from Turkish to English

Bob demliği su ile doldurdu.
Translate from Turkish to English

Biraz su kaynatın.
Translate from Turkish to English

İşte bir miktar su.
Translate from Turkish to English

Hiç su yoktur.
Translate from Turkish to English

Su saftır.
Translate from Turkish to English

Sadece su, lütfen.
Translate from Turkish to English

Biraz su, lütfen.
Translate from Turkish to English

O şişeyi su ile doldurdu.
Translate from Turkish to English

Su borusu patladı.
Translate from Turkish to English

Pamuk su emer.
Translate from Turkish to English

Bizim su boruları patlamış.
Translate from Turkish to English

Bu saat su geçirmez.
Translate from Turkish to English

Bir bardak su getiriniz lütfen.
Translate from Turkish to English

Su buza döndü.
Translate from Turkish to English

Bana bir bardak su ver.
Translate from Turkish to English

Biraz daha su istiyorum.
Translate from Turkish to English

Bir bardak su, lütfen.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: anahtar, çıkardı, Floridalı, karısı, ise, Kaliforniyalı, Fransızcayı, konuşamıyor, şişe, şarap.