Turkish example sentences with "evi"

Learn how to use evi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Evi onarıyorum.
Translate from Turkish to English

Onun kendi evi var.
Translate from Turkish to English

Bu tür evi sevmiyorum.
Translate from Turkish to English

Onun yaşadığı evi beğenmiyorum.
Translate from Turkish to English

Annesinin evi temizlemesine yardımcı oldu.
Translate from Turkish to English

Evi denize yakın.
Translate from Turkish to English

Her cumartesi bütün evi temizleriz.
Translate from Turkish to English

Yüzlerce ailenin evi yanmıştı.
Translate from Turkish to English

Shakespeare'in doğduğu evi ziyaret ettim.
Translate from Turkish to English

Birlikte çalışarak bütün evi çabucak temizlediler.
Translate from Turkish to English

Babası vasiyetinde evi ona bıraktı.
Translate from Turkish to English

Yangın yayıldı ve komşu evi yaladı.
Translate from Turkish to English

Onun evi benim mahallemde.
Translate from Turkish to English

Onun evi çok moderndir.
Translate from Turkish to English

Onlar evi bir gün içerisinde yıkacaklar.
Translate from Turkish to English

Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.
Translate from Turkish to English

Bu kulübe bana doğduğum evi hatırlatıyor.
Translate from Turkish to English

Evi avantajlı şekilde sattım.
Translate from Turkish to English

Biri evi ateşe verdi.
Translate from Turkish to English

Bütün aileme evi terk ettirdim.
Translate from Turkish to English

Bazen evi hayal ederim.
Translate from Turkish to English

Tom'un iki odalı bir evi var.
Translate from Turkish to English

Tom bütün gün boyunca evi temizlediğini söyledi.
Translate from Turkish to English

O, karısı hoşlandığı için o evi satın aldı.
Translate from Turkish to English

Tom yaşadığı evi sevmiyor.
Translate from Turkish to English

Onun evi on bin dolara satıldı.
Translate from Turkish to English

Ben, sizin için alışveriş yapacağım, evi temizleyeceğim, ve akşam yemeği pişireceğim.
Translate from Turkish to English

Şu evi görüyor musunuz? O benimki.
Translate from Turkish to English

Şu evi görüyor musunuz? O benim evim.
Translate from Turkish to English

Tom evi küçük olarak tanımlardı.
Translate from Turkish to English

Tom evi bitirmek için ne kadar çok paraya ihtiyacı olacağını hesaplıyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un iki evi ve bir teknesi var.
Translate from Turkish to English

Böylesine büyük bir evi geçindirmek için çok para gerekir.
Translate from Turkish to English

Bay Johnson'ın evi evimin yanındadır.
Translate from Turkish to English

Tom'un evi satılıktır.
Translate from Turkish to English

Tom'a yeni evi için ne kadar para ödediğini sormak istedim, fakat Mary bana kibar olmayacağını söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom'un evi caddenin tam aşağısında.
Translate from Turkish to English

Tom'un evi buradan caddenin tam aşağısında.
Translate from Turkish to English

Tom evi boyamama yardım eden kişiydi.
Translate from Turkish to English

Tom memlekette evi arayabileceği bir yer istedi.
Translate from Turkish to English

Tom'un havuzlu bir evi var.
Translate from Turkish to English

Tom'un içinde yaşayacak bir evi yok.
Translate from Turkish to English

Tom kesinlikle amcasından evi miras alacağını ummuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom babasının ölümünden sonra bu evi satın aldı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin o evi satın almamaya karar vereceklerini hissediyordum.
Translate from Turkish to English

Evi derhal terk etmenin bir sakıncası yok.
Translate from Turkish to English

Kimin evi seninkinin karşısında?
Translate from Turkish to English

Onun Waseda'daki son konferansı evi aşağı indirdi.
Translate from Turkish to English

Ünlü bir mimar bu evi inşa etti.
Translate from Turkish to English

O evi için hâlâ can atıyor.
Translate from Turkish to English

Eve geldiğimde John evi temizlemişti.
Translate from Turkish to English

John yeni evi ile çok gurur duyuyor.
Translate from Turkish to English

Kate ailesine evi terk ettirdi.
Translate from Turkish to English

Jane evi terk etmek üzereydi.
Translate from Turkish to English

Jack evi kundakladığı için yakalandı.
Translate from Turkish to English

Tom'un evi ne kadar büyük?
Translate from Turkish to English

Tom evi yıktı.
Translate from Turkish to English

Bu onun evi.
Translate from Turkish to English

Bu Taylor'ların evi mi?
Translate from Turkish to English

Tom'un büyük bir evi var.
Translate from Turkish to English

Onun evi yanıyordu.
Translate from Turkish to English

Onun evi satılıktır.
Translate from Turkish to English

Onların güzel bir evi var.
Translate from Turkish to English

Onların büyük bir evi var.
Translate from Turkish to English

Evi temizlemem için lütfen bana yardım et.
Translate from Turkish to English

Onun evi yakıldı.
Translate from Turkish to English

Evi nasıl ısıtıyorsun?
Translate from Turkish to English

O, evi hakkında hayal kurdu.
Translate from Turkish to English

Onun evi bir nehre yakındır.
Translate from Turkish to English

Onun evi nehrin yanındadır.
Translate from Turkish to English

Bu evi olduğu gibi seviyorum.
Translate from Turkish to English

Biz evi yeşile boyadık.
Translate from Turkish to English

Ona evi boyattım.
Translate from Turkish to English

Onun yaşamak için bir evi yoktu.
Translate from Turkish to English

Onun evi banliyölerde.
Translate from Turkish to English

Onun evi parkın yanında.
Translate from Turkish to English

Evi boş bulacaksın.
Translate from Turkish to English

Onun evi küçük ve eski.
Translate from Turkish to English

Onun evi nehre yakındır.
Translate from Turkish to English

Şu küçük evi görebiliyor musun?
Translate from Turkish to English

Onun evi sapaydı.
Translate from Turkish to English

Onların yaşayacak bir evi yoktu.
Translate from Turkish to English

Onun deniz kenarında bir sayfiye evi var
Translate from Turkish to English

Onun içinde bulunduğu evi sevmiyorum.
Translate from Turkish to English

Evi tamire ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Cookie'nin evi ahşaptan yapılmıştır.
Translate from Turkish to English

Cookie'nin evi onarımdadır.
Translate from Turkish to English

Lütfen evi temizlememe yardım et.
Translate from Turkish to English

Tam evi terk edecektim.
Translate from Turkish to English

Onun evi 10,000 dolara satıldı.
Translate from Turkish to English

Onun evi buradan uzakta değil.
Translate from Turkish to English

Onun evi nehrin karşı tarafında.
Translate from Turkish to English

Onların evi yeniden yapılandırılıyor.
Translate from Turkish to English

Cenaze evi mezarlığa yakındı.
Translate from Turkish to English

Onun büyük bir evi ve iki arabası var.
Translate from Turkish to English

Niçin bu evi satın almaya karar verdin?
Translate from Turkish to English

Bu evi yıkmalıyız.
Translate from Turkish to English

Onun evi benimkinin karşısındadır.
Translate from Turkish to English

Yangın on evi yakıp kül etti.
Translate from Turkish to English

O, evi için satış ilanı verdi.
Translate from Turkish to English

Kimin evi sizinkinin karşısındadır?
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: otururlar, Barmen, bekleyin, şaka, Minnesota'da, sivrisinekler, leylek, büyüktür, ülkeden, geliyorsun.