Turkish example sentences with "evi"

Learn how to use evi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Evi onarıyorum.

Onun kendi evi var.

Bu tür evi sevmiyorum.

Onun yaşadığı evi beğenmiyorum.

Annesinin evi temizlemesine yardımcı oldu.

Evi denize yakın.

Her cumartesi bütün evi temizleriz.

Yüzlerce ailenin evi yanmıştı.

Shakespeare'in doğduğu evi ziyaret ettim.

Birlikte çalışarak bütün evi çabucak temizlediler.

Babası vasiyetinde evi ona bıraktı.

Yangın yayıldı ve komşu evi yaladı.

Onun evi benim mahallemde.

Onun evi çok moderndir.

Onlar evi bir gün içerisinde yıkacaklar.

Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.

Bu kulübe bana doğduğum evi hatırlatıyor.

Evi avantajlı şekilde sattım.

Biri evi ateşe verdi.

Bütün aileme evi terk ettirdim.

Bazen evi hayal ederim.

Tom'un iki odalı bir evi var.

Tom bütün gün boyunca evi temizlediğini söyledi.

O, karısı hoşlandığı için o evi satın aldı.

Tom yaşadığı evi sevmiyor.

Onun evi on bin dolara satıldı.

Ben, sizin için alışveriş yapacağım, evi temizleyeceğim, ve akşam yemeği pişireceğim.

Şu evi görüyor musunuz? O benimki.

Şu evi görüyor musunuz? O benim evim.

Tom evi küçük olarak tanımlardı.

Tom evi bitirmek için ne kadar çok paraya ihtiyacı olacağını hesaplıyor.

Tom'un iki evi ve bir teknesi var.

Böylesine büyük bir evi geçindirmek için çok para gerekir.

Bay Johnson'ın evi evimin yanındadır.

Tom'un evi satılıktır.

Tom'a yeni evi için ne kadar para ödediğini sormak istedim, fakat Mary bana kibar olmayacağını söyledi.

Tom'un evi caddenin tam aşağısında.

Tom'un evi buradan caddenin tam aşağısında.

Tom evi boyamama yardım eden kişiydi.

Tom memlekette evi arayabileceği bir yer istedi.

Tom'un havuzlu bir evi var.

Tom'un içinde yaşayacak bir evi yok.

Tom kesinlikle amcasından evi miras alacağını ummuyordu.

Tom babasının ölümünden sonra bu evi satın aldı.

Tom ve Mary'nin o evi satın almamaya karar vereceklerini hissediyordum.

Evi derhal terk etmenin bir sakıncası yok.

Kimin evi seninkinin karşısında?

Onun Waseda'daki son konferansı evi aşağı indirdi.

Ünlü bir mimar bu evi inşa etti.

O evi için hâlâ can atıyor.

Eve geldiğimde John evi temizlemişti.

John yeni evi ile çok gurur duyuyor.

Kate ailesine evi terk ettirdi.

Jane evi terk etmek üzereydi.

Jack evi kundakladığı için yakalandı.

Tom'un evi ne kadar büyük?

Tom evi yıktı.

Bu onun evi.

Bu Taylor'ların evi mi?

Tom'un büyük bir evi var.

Onun evi yanıyordu.

Onun evi satılıktır.

Onların güzel bir evi var.

Onların büyük bir evi var.

Evi temizlemem için lütfen bana yardım et.

Onun evi yakıldı.

Evi nasıl ısıtıyorsun?

O, evi hakkında hayal kurdu.

Onun evi bir nehre yakındır.

Onun evi nehrin yanındadır.

Bu evi olduğu gibi seviyorum.

Biz evi yeşile boyadık.

Ona evi boyattım.

Onun yaşamak için bir evi yoktu.

Onun evi banliyölerde.

Onun evi parkın yanında.

Evi boş bulacaksın.

Onun evi küçük ve eski.

Onun evi nehre yakındır.

Şu küçük evi görebiliyor musun?

Onun evi sapaydı.

Onların yaşayacak bir evi yoktu.

Onun deniz kenarında bir sayfiye evi var

Onun içinde bulunduğu evi sevmiyorum.

Evi tamire ihtiyacı var.

Cookie'nin evi ahşaptan yapılmıştır.

Cookie'nin evi onarımdadır.

Lütfen evi temizlememe yardım et.

Tam evi terk edecektim.

Onun evi 10,000 dolara satıldı.

Onun evi buradan uzakta değil.

Onun evi nehrin karşı tarafında.

Onların evi yeniden yapılandırılıyor.

Cenaze evi mezarlığa yakındı.

Onun büyük bir evi ve iki arabası var.

Niçin bu evi satın almaya karar verdin?

Bu evi yıkmalıyız.

Onun evi benimkinin karşısındadır.

Yangın on evi yakıp kül etti.

O, evi için satış ilanı verdi.

Kimin evi sizinkinin karşısındadır?

Also check out the following words: bize, ödev, verir, Teşekkür, ederim, ederiz, teşekkürler, yöntemlerini, uygular, patronunu.