Turkish example sentences with "öğle"

Learn how to use öğle in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Öğle yemeğinden sonra gidebiliriz.
Translate from Turkish to English

Bugün senin öğle yemeğin için parayı ben ödeyeceğim.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeğini evde yedi.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeğini yedin, değil mi?
Translate from Turkish to English

Öğle yemeğini bahçede yiyoruz.
Translate from Turkish to English

Okula yakın yaşadığımdan dolayı öğle yemeği için eve geliyorum.
Translate from Turkish to English

Daha önce öğle yemeği yedim.
Translate from Turkish to English

O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeği yemeyi canı istemedi.
Translate from Turkish to English

Onun öğle yemeği vaktine kadar geri dönmesi gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Onun öğle yemeğinden önce geri gelmesini bekliyorum.
Translate from Turkish to English

O, öğle yemeğinden önce çok iyiydi, ama sonrasında hasta hissetti.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeği hazır.
Translate from Turkish to English

Biz erken bir öğle yemeği yedik.
Translate from Turkish to English

Telefon çaldığında, öğle yemeğimi yiyordum.
Translate from Turkish to English

Yarın öğle yemeğinden sonra arkadaşlarla birlikte dışarı çıkacağız.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeğimi bitirdiğimde, bir saat uzanacağım.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeğin için ödeme yapmana gerek yok.
Translate from Turkish to English

Patronun öğle yemeğini yemekle suçlandım.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeği yemeden önce ellerimi yıkarım.
Translate from Turkish to English

O günlerde öğle yemeği için eve giderdim.
Translate from Turkish to English

İstasyonda bir kutu öğle yemeği satın aldım.
Translate from Turkish to English

Şu ana kadar yiyeceğin en iyi salata onların özel öğle yemeğiyle verdikleridir.
Translate from Turkish to English

Bazen orada öğle yemeği de yiyor.
Translate from Turkish to English

Bugün öğle yemeğinde ne yedin?
Translate from Turkish to English

Öğle yemeği zamanı.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeği yeme zamanı.
Translate from Turkish to English

Senin öğle yemeğini yiyen o şişman çocuğu sevmiyorum.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeği yemek için iyi bir yer biliyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Birlikte öğle yemeği yiyorduk.
Translate from Turkish to English

Annem, bana öğle yemeği için istediğimi verdi.
Translate from Turkish to English

Tom, o zaman Mary ile birlikte öğle yemeği yiyordu
Translate from Turkish to English

Ben her gün öğle yemeği yaparım.
Translate from Turkish to English

Çok yorgun olduğum için öğle yemeği molası sırasında biraz uyudum.
Translate from Turkish to English

Biz öğle yemeği saatine kadar Chicago'ya varmalıyız.
Translate from Turkish to English

Ne, sabah dört bacağının üstünde, öğle iki bacağının üstünde, akşam üç bacağının üstünde gider?
Translate from Turkish to English

Bazı öğrenciler, bankta oturuyorlardı ve öğle yemeği yiyorlardı.
Translate from Turkish to English

Tom öğle yemeği için her gün Mary'nin evine uğradı.
Translate from Turkish to English

Tom'un öğle yemeği bir sandwiç ve bir elmadan oluşur.
Translate from Turkish to English

Bu otel öğle yemeği hizmeti vermez.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile öğle yemeğini paylaştı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile öğle yemeği yemek için istekli olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Tüm yardımlarına teşekkür etmek amacıyla sana öğle yemeği ısmarlamak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom öğle yemeği için ne yer?
Translate from Turkish to English

Tom yemek için yeterli zamanı olmadığından öğle yemeği yemeden gitti.
Translate from Turkish to English

Tom çok sık öğle yemeğinden sonra bir saat şekerleme alır.
Translate from Turkish to English

Tom öğle yemeğini genellikle tek başına yer.
Translate from Turkish to English

Açıkçası, Mary'nin benimle öğle yemeği yemesini istemeye güvenim yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom arkadaşlarıyla öğle yemeği yediğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeği için ne istersin?
Translate from Turkish to English

Onlar öğle yemekleri için sabırsızlar.
Translate from Turkish to English

Tom uyandığında neredeyse öğle olmuştu.
Translate from Turkish to English

Bedava öğle yemeği gibi bir şey yoktur.
Translate from Turkish to English

Oylama öğle saatlerinde tekrar başladı.
Translate from Turkish to English

Tom az önce öğle yemeği yedi.
Translate from Turkish to English

Tom öğle yemeğine çıktı.
Translate from Turkish to English

Tom öğle yemeği için dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English

O kadar az zamanım vardı ki öğle yemeğini aceleyle yemek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Tom o kadar meşguldü ki öğle yemeğini atladı.
Translate from Turkish to English

Tom meşguldü ve öğle yemeği yeme fırsatı yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom öğle yemeğinden hemen sonra seni aramayı planlıyor.
Translate from Turkish to English

Tom öğle yemeğini zaten bitirdi.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary ile bir öğle yemeği buluşması var.
Translate from Turkish to English

Tom öğle yemeğine dokunmadı.
Translate from Turkish to English

Tom öğle yemeği yemedi.
Translate from Turkish to English

Tom öğle yemeğinden önce bulaşık yıkadı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi öğle yemeği yemek için dışarı davet etti.
Translate from Turkish to English

Tom öğle yemeği yediğimiz restoranı seçti.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary öğle yemeklerini yerken boyanmamış bir piknik masasında oturdular.
Translate from Turkish to English

Bugün öğle yemeği için ne yedin?
Translate from Turkish to English

Eğer erken başlarsak, öğle yemeğine kadar bitirebiliriz.
Translate from Turkish to English

Dürüstçe, saat kaça kadar yatmayı planlıyorsun? Zaten öğle oldu.
Translate from Turkish to English

O şimdi öğle yemeğinde dışarıda olacak, bu yüzden hemen aramamız bir işe yaramaz.
Translate from Turkish to English

O, şimdi öğle yemeği yiyor.
Translate from Turkish to English

Bugün öğle yemeğini getirdi.
Translate from Turkish to English

O öğle yemeği yiyor.
Translate from Turkish to English

Kimle öğle yemeği yiyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom öğle yemeği için sadece üç havuç yedi.
Translate from Turkish to English

Tom hızlı bir öğle yemeği yedi sonra işe geri döndü.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeğinden en az bir saat önce, Tom her zaman aç hisseder.
Translate from Turkish to English

Tom'un odadan ayrıldığı tek zaman tam öğle yemeği yememizden önceydi.
Translate from Turkish to English

Mary, öğle yemeği için günaşırı o restorana gider.
Translate from Turkish to English

Şu restoranda Mike ile öğle yemeği yedim.
Translate from Turkish to English

Tom'un canı öğle yemeği yemek istemiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un öğle yemeği yemek için zamanı yoktu.
Translate from Turkish to English

Onun bir öğle yemeği var.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeği yiyelim.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeğinde görüşürüz.
Translate from Turkish to English

Onlar öğle yemeğinde.
Translate from Turkish to English

Tom öğle yemeğini atladı.
Translate from Turkish to English

Neredeyse öğle idi.
Translate from Turkish to English

Ben öğle yemeği istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Biz öğle yemeğini erken yedik.
Translate from Turkish to English

Ben hafif bir öğle yemeği yedim.
Translate from Turkish to English

Ben acele bir öğle yemeği yedim.
Translate from Turkish to English

Hafif bir öğle yemeği yedim.
Translate from Turkish to English

Ben çabucak öğle yemeği yedim.
Translate from Turkish to English

Ben öğle yemeğini öğleyin yerim.
Translate from Turkish to English

Biz öğleyin öğle yemeği yedik.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeği yiyor musun?
Translate from Turkish to English

O öğle yemeği yemeğe başladı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Henry, James, Amerika, doğumluydu, Sonunda, Nihayet, Havaalanı, uzak, Müzede, yaşayan.