Turkish example sentences with "aldı"

Learn how to use aldı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Ona bir kazak satın aldı.
Translate from Turkish to English

Perry ondan değerli bilgi aldı.
Translate from Turkish to English

Bir yüksük satın aldı.
Translate from Turkish to English

O, yurt dışında eğitim aldı.
Translate from Turkish to English

Altmış yaşındaki ev sahibim niye bir trambolin aldı?
Translate from Turkish to English

O, rastgele kitap satın aldı.
Translate from Turkish to English

O intikam aldı.
Translate from Turkish to English

Babam, doğum günüm için bana bir kamera aldı.
Translate from Turkish to English

Babam bana bir çift eldiven aldı.
Translate from Turkish to English

Babam bana kitabı aldı.
Translate from Turkish to English

Babam, doğum günüm için bana birkaç CD aldı.
Translate from Turkish to English

Annem bir manavdan biraz elma aldı.
Translate from Turkish to English

Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
Translate from Turkish to English

O, dün sebze aldı.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı okumak üç günümü aldı.
Translate from Turkish to English

1990'dan beri, on bir bayan öğrenci ödülü aldı.
Translate from Turkish to English

Odayı temizlemek üç günümü aldı.
Translate from Turkish to English

Bestenin bu bölümünün biraz gerçek beceriye ihtiyacı var.Bunun piyanoda nasıl çalınacağını öğrenmek uzun zamanımı aldı.
Translate from Turkish to English

Zengin tüccar çocuğu evlatlık aldı ve onu mirasçısı yaptı.
Translate from Turkish to English

Önce o geldi. Bu nedenle iyi bir koltuk aldı.
Translate from Turkish to English

Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.
Translate from Turkish to English

On bir öğrenci mükafat aldı.
Translate from Turkish to English

1990'dan beri on bir kız öğrenci ödül aldı.
Translate from Turkish to English

Test sürüşünü geçtikten sonra bir araba aldı.
Translate from Turkish to English

O, çantadan bir şeyler aldı.
Translate from Turkish to English

İntikâmını aldı.
Translate from Turkish to English

O bir tavuk satın aldı.
Translate from Turkish to English

Dükkânda bir kitap satın aldı.
Translate from Turkish to English

Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı.
Translate from Turkish to English

O bir doktora derecesi aldı.
Translate from Turkish to English

O, yarışmayı kazandığı için bir ödül aldı.
Translate from Turkish to English

Birisi yanlışlıkla ayakkabımı aldı.
Translate from Turkish to English

İngilizcede 100 üzerinden 90 puan aldı.
Translate from Turkish to English

O, İngilizce tam not aldı.
Translate from Turkish to English

Nihayet, onlar kanla özgürlüğü satın aldı.
Translate from Turkish to English

Ofisin yarısı izin aldı.
Translate from Turkish to English

Babasının öldürülmesinin intikamını aldı.
Translate from Turkish to English

Kardeşim kullanılmış bir araba satın aldı, bu yüzden çok pahalı değildi.
Translate from Turkish to English

O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.
Translate from Turkish to English

Kitabı ondan ödünç aldı.
Translate from Turkish to English

Partide onun giymesi için bir gömlek satın aldı.
Translate from Turkish to English

Onun için bir gömlek satın aldı.
Translate from Turkish to English

Ona bir kamera satın aldı.
Translate from Turkish to English

O, ona bir araba aldı, ama onun bir sürücü ehliyeti yoktu bu yüzden o onu hiçbir yere süremedi.
Translate from Turkish to English

Ona bir araba satın aldı.
Translate from Turkish to English

Ona bir köpek aldı.
Translate from Turkish to English

Ona bir köpek aldı. Ancak, o köpeklere alerjisi vardı, bu yüzden birine vermek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

O, ona bir kazak satın aldı, ama o renginden nefret etti.
Translate from Turkish to English

Ona bir bilet satın aldı.
Translate from Turkish to English

O bana biraz sebze aldı.
Translate from Turkish to English

O, benim için bir albüm satın aldı.
Translate from Turkish to English

O, satranç turnuvasında birincilik ödülünü aldı.
Translate from Turkish to English

O, üniversitede tiyatro eğitimi aldı.
Translate from Turkish to English

O, üniversitede ekonomi eğitimi aldı.
Translate from Turkish to English

Anne geçen Pazar bana güzel bir elbise aldı.
Translate from Turkish to English

Geçtiğimiz Pazar annem bana güzel bir elbise aldı.
Translate from Turkish to English

O, ev ödevini getirmeyi unuttu, gözaltı cezası aldı.
Translate from Turkish to English

O, özgürlükçü bir terbiye aldı.
Translate from Turkish to English

Anne bir somun ekmek aldı.
Translate from Turkish to English

Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı.
Translate from Turkish to English

O bir hile ile parayı ondan aldı.
Translate from Turkish to English

Kaza bir kavşakta yer aldı.
Translate from Turkish to English

Arkadaşlarının sorumluluğunu üstüne aldı.
Translate from Turkish to English

L. A. Lakers oyunu çantada keklik aldı.
Translate from Turkish to English

O, annesinin mavi gözlerini miras olarak aldı.
Translate from Turkish to English

Anne iki şişe portakal suyu aldı.
Translate from Turkish to English

Anne, çocuğunu kucağına aldı.
Translate from Turkish to English

O, annesinin öldüğünü söyleyen bir telgraf aldı.
Translate from Turkish to English

Uçuş on saatimizi aldı.
Translate from Turkish to English

O, babasının ölümünden sonra firmanın sorumluluğunu üstüne aldı.
Translate from Turkish to English

Babasının ölümünden sonra firmanın sorumluluğunu o aldı.
Translate from Turkish to English

Arabayla istasyondan amcamın evine varmak yaklaşık sadece beş dakika aldı.
Translate from Turkish to English

O, geçen gün yeni bir ev satın aldı.
Translate from Turkish to English

Soğuk algınlığımı atlatmam on günümü aldı.
Translate from Turkish to English

Soğuk algınlığımı atlatmam bir aydan daha fazla zamanımı aldı.
Translate from Turkish to English

Bu fabrikada robotlar insanların yerini aldı.
Translate from Turkish to English

O, bütün dersi ezberleyerek tam not aldı.
Translate from Turkish to English

Karım yeni bir çocuk arabası satın aldı.
Translate from Turkish to English

O, babasından daha iyi bir eğitim aldı.
Translate from Turkish to English

O, son çare olarak babasından ödünç para aldı.
Translate from Turkish to English

O, karısı hoşlandığı için o evi satın aldı.
Translate from Turkish to English

Eğildi ve topu aldı.
Translate from Turkish to English

Dün amcam bir köpek aldı.
Translate from Turkish to English

Annem geçen Pazar bana iki çift pantolon satın aldı.
Translate from Turkish to English

Zengin adam bir Millet satın aldı.
Translate from Turkish to English

Araba ile oraya ulaşmak benim bir buçuk saatimi aldı.
Translate from Turkish to English

O bir yarda kumaş satın aldı.
Translate from Turkish to English

O, yirmi yaşına kadar beş kez evlenme teklifi aldı.
Translate from Turkish to English

O, iki düzine yumurta satın aldı.
Translate from Turkish to English

O iki hafta izin aldı ve Çin'i ziyaret etti
Translate from Turkish to English

Onun söylediğini not aldı.
Translate from Turkish to English

O, onun söylediğini anlaşma olarak aldı.
Translate from Turkish to English

Mary şiiri için çok sayıda ödül aldı.
Translate from Turkish to English

Bana yardım ederken bir risk aldı.
Translate from Turkish to English

Bu romanı yazması onun beş yılını aldı.
Translate from Turkish to English

Kasırga mağdurları hükümetten mali yardım aldı.
Translate from Turkish to English

Tom bir trafik kanunu ihlal ettiği için bir trafik cezası aldı.
Translate from Turkish to English

Annem onun için güzel bir bebek aldı.
Translate from Turkish to English

Yangın 13 can aldı.
Translate from Turkish to English

O, oğluna bir kamera satın aldı.
Translate from Turkish to English

Onun bir bisiklete binmeyi öğrenmesi üç ayını aldı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: eleştirdiler, Malezya'daki, Koreli, ünlüleri, seviyorlar, Dikkatsizlik, arabasıyla, direğe, baskınları, yangınlar.