Seni gördüğüme sevindim.

Partiye gelebildiğine sevindim.

Tanıştığımıza sevindim.

Sizi tekrar gördüğüme sevindim.

Ben yardım edebildiğime sevindim.

Bunu duyduğuma sevindim.

Senin gelebildiğine sevindim.

Bu projeyi desteklemek istemene sevindim.

Onun bekar olduğunu duyduğuma sevindim.

Ondan hoşlandığına sevindim.

Seni gördüğüme çok sevindim.

Beğendiğine sevindim.

Seni gördüğüme sevindim ama burada yapabileceğin bir şey yok.

Sonunda onu geri yaptığına sevindim.

Bugünkü toplantıyı tamamıyla unutmuşum. Bana hatırlatmana sevindim.

Bunu duyduğuma sevindim!

Senin memnun olmana sevindim.

İyi olmana çok sevindim.

Sana kalacak yer sağladığıma sevindim.

Siz ikinizin artık dövüşmediğine sevindim.

Siz ikinizin partimize gelebildiğine sevindim.

Siz arkadaşları tekrar gördüğüme sevindim.

Bu iş için seni tuttuğumuza sevindim.

Bir anlaşmaya vardığımıza sevindim.

İşinden memnun olduğuna sevindim.

Önerimi yeniden düşünmeye karar verdiğine sevindim.

Bizim için çalışmayı sevdiğine sevindim.

Kabul ettiğine sevindim.

Konuştuğumuza sevindim.

Sana yardım ettiğime sevindim.

Onlardan birini almadığıma sevindim.

Yardım için gönüllü olmana sevindim.

Yardımcı olabildiğime sevindim.

Seni tekrar gördüğüme sevindim.

Pekâlâ, gelebildiğine sevindim.

Bugün sana rastladığıma sevindim.

Kamptan erken geldiğine sevindim.

Gelebildiğinize öyle sevindim ki.

Aradığına o kadar çok sevindim ki.

Başardığına sevindim.

Güvende olduğuna sevindim.

Geri dönmene çok sevindim.

Seni tekrar görme şansım olduğuna sevindim.

Seni tek parça hâlinde gördüğüme sevindim.

Geldiğine sevindim.

Döndüğüne sevindim, Mary.

Bunu eğlenceli bulmana sevindim.

İyi olmana sevindim Tom.

Senin adına sevindim.

Tom'u gördüğümüze sevindim.

Hâlâ hayatta olduğuna sevindim.

Boston'da mutlu olduğunu duyduğuma sevindim.

Tom'un ölmediğine sevindim.

Seni hayal kırıklığına uğratmadığıma sevindim.

Bana hatırlattığına sevindim.

Onun işe yaradığına sevindim.

Hatalı olduğumu anladığıma sevindim.

Hiçbir sorun çıkmamasına sevindim.

Orada olduğuma sevindim.

Bunu yaptığıma sevindim.

Burada olabileceğine sevindim.

Kalmana sevindim.

Gelmene sevindim.

Seni gördüğüme sevindim!

Beni Tom'a tanıttığın için sevindim.

Memnun olduğuna sevindim.

Hâla burada olduğunuza sevindim.

Seni gördüğüme sevindim, Tom.

Hala burada olmana sevindim.

Yanımda olmana sevindim.

Kimsenin yaralanmadığına kesinlikle sevindim.

Tom'un iyi olduğuna sevindim.

İşe yaradığına sevindim.

Tom'a söylemediğine sevindim. Sürpriz bozulurdu.

Burada olmana çok sevindim.

Geri geldiğine sevindim.

Bir köpeğin olduğuna sevindim.

Seni bulduğuma sevindim.

Sana yetiştiğime sevindim.

Onu duyduğuma sevindim.

Yardım edebildiğime çok sevindim.

Sadece Tom'un geri döndüğüne sevindim.

Kaldığına çok sevindim.

Bunu yaptığımıza gerçekten sevindim.

Beni görmek için geldiğine sevindim.

Tom'u aramadığına sevindim.

Daha iyi hissettiğine sevindim.

Ölmediğine sevindim.

Onları beğenmene sevindim.

Bazı lokal şiddetli yağmur sağanaklarından dolayı oraya gitmediğimize sevindim.

Sizin adınıza gerçekten sevindim arkadaşlar.

Bunun seni çok mutlu ettiğine sevindim.

Tom'un geri geldiğine sevindim.

Kaymaktan hoşlandığına sevindim ama sadece bu bana göre değil.

Anlaştığımıza sevindim, Tom.

Hatırladığına sevindim.

Soğuk algınlığının geçmesine sevindim.

Soğuk algınlığını atlatmana sevindim.

Benim cebimden çıkmadığına sevindim.

Ben ödemediğim için sevindim.

Mutlu olduğunu gördüğüme sevindim.