Turkish example sentences with "görmek"

Learn how to use görmek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Sen gitmeden önce seni görmek istiyorum.

Filmi görmek istiyorum.

Vahşi hayvanları görmek için Afrika'ya gitti.

Yabani hayvanları görmek için Afrika'ya gitti.

O dün bizi görmek için geldi.

Görmek inanmaktır.

Tatoeba'nın yeni sürümünü görmek için çok sabırsızlanıyorum.

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.

Kızını görmek için çok sabırsızdı.

Yüzlerinizi görmek istemiyorum.

Kız kardeşini görmek istiyorum.

Henry seni görmek istiyor.

Kylie Minogue'u görmek istiyorum.

Fransızca bir film görmek istiyorsun, öyle mi?

Her zaman ölmeden önce bir Esperanto kongresi görmek istedim.

Seni burada görmek ne hoş sürpriz!

Herkes sizi görmek istiyor. Siz ünlüsünüz!

Onu asla tekrar görmek istemiyorum.

Ailesini görmek için sabırsızlanıyordu.

O resmi daha iyi görmek için, biraz yaklaşmak istiyorum.

Nasıl çalıştıklarını görmek için aygıtları parçalara ayırmayı seviyorum.

Hapishane gardiyanının bir kadın olduğunu görmek çoğu insanı şaşırtır.

Kasaba çevresinde cinsel ilişkide bulunan çiftleri görmek sizi rahatsız etmiyor mu?

Binlerce insan yunusu görmek için plaja gitti.

Biz dil araçlarını bir sonraki seviyeye getirmek istiyoruz.Biz dil öğrenme manzarasında yenilik görmek istiyoruz.Ve bu, bir topluluk olmadan inşa edilemeyen verimli platformlar olmadan katkıda bulunamayan açık dil kaynakları olmadan olamaz.

Ben bir daha seni burada asla görmek istemiyorum.

Bugün gerçekten seni görmek istiyorum.

Eğer mümkünse seni görmek istiyorum.

Ben bir dönem draması görmek için tiyatroya gittim.

O çok utangaç. Sizi görmek istediğini söylüyor.

Cathy bu gece bizim bebeği görmek için geliyor.

Ben Tony'yi görmek için Tokyo'ya gittim.

O, Kyushu'dan tüm yolu Mona Lisa'yı görmek için geldi.

Ben, Kumiko'yu görmek için can atıyorum.

Ben Kyoto'yu görmek için Japonya'ya geldim.

Ben babamı görmek istiyorum.

Seni görmek için can atıyorum.

Seni burada görmek oldukça sürpriz oldu.

Kyoto'yu görmek için Japonya'ya geldim.

Anneni görmek istiyorum.

Ben, bu elmaları topladığın ağaçları görmek istiyorum.

Bir kalabalık onu görmek için bekledi.

Kapıda her ne pahasına olursa olsun sizi görmek isteyen bir adam var.

Seninle tanıştırdığım şirket başkanı, seni tekrar görmek istiyor.

Jane çiçekleri görmek için heyecanlı olacak.

Odayı görmek istiyorum.

Ben kısa sürede sizi tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.

Ben yöneticiyi görmek istiyorum.

Beklemek ve görmek zorunda kalacaksınız.

Ben Bay Kosugi'yi görmek istiyorum.

Bu öğleden sonra benim sanat öğretmenimi görmek istiyorum.

Tom Mary'yi yeniden görmek için sabırsızlanıyordu.

O seni görmek için sabırsızlanıyor.

O, oğlunu görmek için acele ediyordu.

O, oğlunu görmek için sabırsızlanıyordu.

Görmek istediğim Tom'dur.

Seni tekrar görmek ne hoş, Tom.

Geçen Cuma seninle tanıştırdığım şirket başkanı seni tekrar görmek istiyor.

Neden yurtdışında öğrenim görmek istiyorsunuz?

Tom Mary'yi hastanede görmek için bu öğleden sonra gitmeli.

Tom ve Mary yılın ilk güneşinin doğuşunu görmek için erken uyandı.

Tom işlemediği bir suçtan dolayı Mary'yi hapishanede görmek istemiyordu.

Bay Watson, buraya gel, seni görmek istiyorum.

Mutfakta bir gürültü duysam fakat evde yalnız olsam, ne olduğunu görmek için giderim.

Dün filmleri görmek için gittim.

Ben seni iş başında görmek için geldim.

Ben seni bir gelinlik içinde görmek için sabırsızlanıyorum.

Seni dans ederken görmek için sabırsızlanıyorum.

Hastalandığını asla görmek istemiyorum.

Başını belaya soktuğunu asla görmek istemiyorum.

Ben onunla birlikte filmi görmek için sabırsızlanıyorum.

Tom orkestra üyelerinden bazıları ile tanışıp tanışamayacağını görmek için kulise gitti.

Tom sizi görmek istiyor.

Tom mümkün olduğu kadar kısa sürede sizi görmek istiyor.

Tom, Mary'nin onun yeni şarkısını beğenip beğenmeyeceğini görmek istiyor.

Tom mümkün olduğu kadar kısa sürede bir doktor görmek istiyor.

Tom ayrılmadan önce Mary'yi görmek istedi.

Tom Mary'yi tekrar görmek istedi.

Tom herhangi birini görmek ya da konuşmak istemediğini söyledi.

Tom Mary'yi asla tekrar görmek istemediğini söyledi.

Tom Mary'nin incitildiğini görmek istemiyor.

Tom Mary'yi görmek için güçlükle bekleyebiliyordu.

Tom saatin kaç olduğunu görmek için saatini kontrol etti.

Tom kaç parası olduğunu görmek için cüzdanını kontrol etti.

Tom ne kadar uzağa gittiğini görmek için kilometre sayacını kontrol etti.

Tom'un evinin içini görmek isterim.

Kısa zamanda doktoru görmek istiyorum.

Çok yakında seni tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.

Hepimiz aileni görmek için can atıyoruz.

Amerikan edebiyatı eğitimi görmek için Amerika'ya gitti.

Yarın akşam bizi görmek için uğramayı ihmal etme.

Topun içeride mi yoksa dışarıda mı olduğunu görmek çoğunlukla zordur.

Ne tür yerleri görmek istiyorsun?

Sadece onun yok olduğunu görmek için bütün yolu arkadaşımı görmek için gittim.

Sadece onun yok olduğunu görmek için bütün yolu arkadaşımı görmek için gittim.

Yuki! Seni tekrar görmek harika!

Kapıda seni görmek isteyen bir adam var.

O, şimdi görmek istediğim en son kişidir.

Jane benim yeni evimi görmek için yalvardı.

Hanako babası görmek için Hokkaido'dan tüm yolu geldi.

O, Mary'yi görmek için gitti mi?

Also check out the following words: Meryem'den, görmekteyim, tüketmektedir, Uranyum, nükleer, enerji, üretiminde, kötülüklerin, köküdür, Ateş.