Turkish example sentences with "deniz"

Learn how to use deniz in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Deniz suyunu içemezsin çünkü su çok tuzlu.

Ben et, kabuklu deniz ürünleri, kümes hayvanları ya da et suyu yemem.

Tatilde deniz kenarına giderdik.

Bu cihaz deniz suyunu kolaylıkla içme suyuna çevirmeyi mümkün kıldı.

Fırtınalı denizlerde onu deniz tuttu.

Newport gibi, deniz kenarındaki tatil köyleri yaz aylarında çok kalabalıktır.

Paul'un ailesi yaz mevsimini her yıl deniz kenarında geçiriyor.

Ben, bir deniz nakliyat şirketi için çalışıyorum.

Arka planda deniz manzaralı bir resmimizi çektirelim.

Deniz samuru, sırtüstü yüzerken istiridye yemeyi seviyor.

Biz bütün gün deniz kenarında eğlendik.

Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.

Son zamanlarda tuhaf bir deniz yaratığı bulundu.

Yuriko deniz biyolojisinden mezun bir öğrenci, bir balık tankının içinde uykuya daldı ve ahtapotlar ve deniz yıldızları ile kaplı olarak uyandı.

Yuriko deniz biyolojisinden mezun bir öğrenci, bir balık tankının içinde uykuya daldı ve ahtapotlar ve deniz yıldızları ile kaplı olarak uyandı.

Deniz yoluyla mı veya hava yoluyla mı seyahat edersiniz?

Tom sahilde bazı güzel deniz kabukları topladı.

Tom deniz evinin yasa dışı eylemler için kullanıldığını bilmediğini iddia etti.

İlk kez, Japon Deniz Kuvvetleri yenilmişti.

Tom bir kase deniz tarağı çorbası yedi.

O, deniz kenarı villası almanın peşinde koşuyor.

Kabuklu deniz hayvanlarını sevmiyorum.

Tom deniz piyadelerine katıldı.

Uçurum deniz üzerinde duruyor.

Lütfen bunu deniz postasıyla gönder.

Deniz martıları alçaktan uçuyor.

Onun deniz kenarında bir sayfiye evi var

Deniz sakin ve yumuşak görünüyor.

Muhtemelen onları deniz tutacak.

İngiliz dili bir deniz gibi etrafımızı sarıyor.

Tüm yolcuları fırtına sırasında deniz tuttu.

Son petrol sızıntısından beri hiç deniz ürünü yemedim.

Deniz haşindir.

Soğuk Savaş döneminde Küba ve Vietnam'da Sovyet deniz ve hava deniz üsleri vardı.

Soğuk Savaş döneminde Küba ve Vietnam'da Sovyet deniz ve hava deniz üsleri vardı.

Benim bir deniz evim yok.

Onun deniz kenarında bir evi var.

Donanma bizim deniz kıyımızı savunur.

Bugün deniz sıcaktı.

Deniz gittikçe vahşileşti.

Deniz kaplumbağalarının uzun bir ömrü vardır.

Fırtınadan sonra, deniz sakindi.

Deniz kenarında eğlendik.

Tatilimizi deniz kenarında geçirdik.

Favori deniz ürünü türün nedir?

Fırtınadan dolayı deniz haşindi.

Favori kabuklu deniz hayvanın nedir?

Yolcular bir deniz kenarı otelinde kaldılar.

Tatilimizi her zaman deniz kenarında geçiririz.

Wendy'nin deniz kenarında yetiştiği doğru fakat o iyi bir yüzücü değil.

Pilota deniz kuvvetleri helikopterini uçurttular.

Beni deniz tutar.

Deniz sakin.

O bir deniz bilimci.

Ülkenizde deniz yosunu yer misiniz?

Yeryüzü deniz ve karadan oluşur.

Bunu deniz postasıyla gönderin.

Bazı aileler tatillerini deniz kenarında geçiriyorlar.

Deniz yoluyla geldi ama havayoluyla gitti.

Fırtınadan sonra deniz tekrar sakinleşti.

Pencereden güzel bir deniz manzaramız var.

Dağ deniz seviyesinden 2000 metre yukarıda.

Bir ağaç gölgesinde hamağa ve göl veya deniz manzarasına ihtiyacım var.

Sence devletin malı deniz yemeyen domuz mu?

Deniz ürünlerini seviyorum.

Deniz mavidir.

Tom hafta sonunu deniz evinde geçirdi.

Deniz gerçekten durgundu.

Deniz seviyesinin ne kadar üstündeyiz?

Deniz sakinlikten uzak.

İrlanda ve İngiltere deniz ile ayrılır.

Deniz seviyesinin altında olan toprakları su basacak. Bu, insanların evsiz kalması ve ürünlerinin tuzlu su tarafından tahrip edileceği anlamına gelir.

O bir deniz biyoloğu.

Deniz sakindi.

Bu koliyi deniz yoluyla Japonya'ya göndermek istiyorum.

Bir deniz aslanı burnunda bir topu dengeleyebilir.

Ermenistan'da deniz yoktur.

Mary koleji bitirdikten sonra deniz kuvvetlerine katıldı.

Tom deniz ürünlerini sever.

Keşke zengin olsaydım. Deniz kenarında bir villa satın alırdım.

Deniz beyaz köpüklüydü.

Deniz çok geniş.

Bu yer deniz seviyesinin altındadır.

Deniz kıyısında yaşadığım için sık sık plaja giderim.

Deniz çarşaf gibiydi.

Deniz çok derin.

Dağın tepesi, yaklaşık olarak deniz seviyesinin 2000 metre üzerindedir.

Tom ve Mary deniz kuvvetlerine katıldılar.

Tom nadiren deniz ürünü yer.

Tom'la deniz yolculuğuna gitmeyi gerçekten dört gözle bekliyorum.

Fırtına sonrası deniz sakindi.

Tom deniz tutmuş gibi görünüyor.

Deniz suyu saydam değildir.

Hiç deniz kestanesi yedin mi?

Ben sahilde deniz kabukları topluyorum.

Bir erkek çocuğu olarak her yaz deniz kenarına giderdi.

Kendini hâlâ deniz kuvvetlerinden mi sanıyorsun?

Deniz feneri var.

Ben salamura balık ve deniz ürünleri istiyorum.

Deniz kaplumbağaları her zaman yumurtadan çıktıkları sahile dönerler.

Istakozlar bir deniz hayvanları sınıfına aittir.

Also check out the following words: istiyorsan, köpeği, alabilirsin, satılık, Köpeğin, kaçmadığından, emin, olun, Elmanın, olmadığını.