Turkish example sentences with "ev"

Learn how to use ev in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Ev güzel.
Translate from Turkish to English

O ev bana ait.
Translate from Turkish to English

Bu bir ev, şu ise camidir.
Translate from Turkish to English

Altmış yaşındaki ev sahibim niye bir trambolin aldı?
Translate from Turkish to English

Otelin ev gibi havası var.
Translate from Turkish to English

O, ev ödevini yaptı.
Translate from Turkish to English

Yeni bir ev inşa etti.
Translate from Turkish to English

İşte onun yaşadığı ev.
Translate from Turkish to English

Bir ev kiralamak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Bu ev yakında, iki yatak odası ve bir oturma odası var, ve dekorasyonu kötü değil; ayda 1500.
Translate from Turkish to English

Tatoeba'da cümleleri çevirmek ev ödevi yapmaktan daha eğlenceli.
Translate from Turkish to English

Bu ev yeni değildir.
Translate from Turkish to English

Eski ev kötü bir şekildeydi.
Translate from Turkish to English

Ev yanıyor.
Translate from Turkish to English

Ev!
Translate from Turkish to English

Ev ödevimi yapıyorum.
Translate from Turkish to English

O ev bana aittir.
Translate from Turkish to English

Köşe başındaki ev bizim.
Translate from Turkish to English

Küçük ev, şimdiye kadar tıpkı altındaki kadar iyi olmasına rağmen,eski püskü görünmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Matematik ev ödevi beklediğimden daha kolay çıktı.
Translate from Turkish to English

Ev ödevimi yapıyordum.
Translate from Turkish to English

Bu ev ünlüdür.
Translate from Turkish to English

Bu civarda az sayıda ev var.
Translate from Turkish to English

Ağaçlar arasında bir ev görüyorum.
Translate from Turkish to English

Ben, birkaç saatliğine ev işimi yapmayı erteledim.
Translate from Turkish to English

O, en hoş bir parti için, ev sahibine teşekkür etti.
Translate from Turkish to English

Ağabeyim çok hızlı bir şekilde ev ödevini bitirdi.
Translate from Turkish to English

Herhangi bir ev, hiç olmamasından daha iyidir.
Translate from Turkish to English

Bu gidişle biz bir ev satın alamayacağız.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşim geçen ay Urawa'da bir ev yaptırdı.
Translate from Turkish to English

Ev ödevimi bitirdiğimde, yüzmeye gideceğim.
Translate from Turkish to English

Ev ödevimi yaptığımda, geleceğim.
Translate from Turkish to English

"George? " dedi ev hanımı. "George kim? "
Translate from Turkish to English

O, büyük bir ev ve iki arabaya sahipti.
Translate from Turkish to English

O, ev ödevini getirmeyi unuttu, gözaltı cezası aldı.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda ev yandı.
Translate from Turkish to English

Boş ev toz doluydu.
Translate from Turkish to English

Ev bir depremde çöktü.
Translate from Turkish to English

Ev yanıp kül oldu.
Translate from Turkish to English

Her ev diğerine yakındır.
Translate from Turkish to English

Her ev diğerine bağırma mesafesindedir.
Translate from Turkish to English

Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir.
Translate from Turkish to English

Ev alevler içindeydi.
Translate from Turkish to English

Ev tamamen yandı.
Translate from Turkish to English

Ev iyi görünüyordu, üstelik fiyat en uygundu.
Translate from Turkish to English

Ev dekore ederek tatili geçirdim.
Translate from Turkish to English

Ev yerine bahçede dinlenelim.
Translate from Turkish to English

Ev ödevimi yapmaya çalıştım, fakat nasıl yapacağımı gerçekten bilmiyordum, bu yüzden vazgeçtim.
Translate from Turkish to English

Kırmızı çatılı o ev Tom'un evidir.
Translate from Turkish to English

Bu hafta ev aramaya gitmeliyim.
Translate from Turkish to English

Kirli ev, kirli zemin.
Translate from Turkish to English

Tom'un yaptığı ev harika.
Translate from Turkish to English

Tom'un yaptığı ev gerçekten hoş.
Translate from Turkish to English

Ev hesaplarını eşim tutar.
Translate from Turkish to English

Tepenin üstünde duran ev çok eski.
Translate from Turkish to English

Ev gibi bir şey yoktur.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım ev çok büyük değil.
Translate from Turkish to English

O, geçen gün yeni bir ev satın aldı.
Translate from Turkish to English

Ev soğuk.
Translate from Turkish to English

Ev ödevimde bana yardım ettiğin için teşekkür ederim.
Translate from Turkish to English

Ev ödevini Perşembeye kadar mutlaka teslim etmelisin.
Translate from Turkish to English

Yeşil çatılı ev benimki.
Translate from Turkish to English

İki ev yan yana durur.
Translate from Turkish to English

Ev ödevinde ona yardım ettim.
Translate from Turkish to English

Çatısı kırmızı olan bir ev gördüm.
Translate from Turkish to English

Benim ev ödevimde senin bana yardım etmeni istedim.
Translate from Turkish to English

Zengin olsam, ben güzel bir ev satın alırım.
Translate from Turkish to English

Televizyon seyrettikten sonra, ev ödevimi yapacağım.
Translate from Turkish to English

Tom'un ev ödevini bitirdiğinden şüpheliyim.
Translate from Turkish to English

Bu ev çok iyi.
Translate from Turkish to English

Ev sel tarafından yıkıldı.
Translate from Turkish to English

En yakın ev telefonunun nerede olduğunu bana söyler misin?
Translate from Turkish to English

O bizim ev.
Translate from Turkish to English

Eğer boyutunu düşünüyorsan ev etkileyici değil.
Translate from Turkish to English

Ben, sizin ev arkadaşınız Paul'üm.
Translate from Turkish to English

Ev gibi yer yoktur.
Translate from Turkish to English

Ev ödevi yarına kadar yapılmalıdır.
Translate from Turkish to English

O, oğluna yeni bir ev inşa etti.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin ev ödevinde John'a yardım etmesini rica etti.
Translate from Turkish to English

Kırmızı çatısı olan ev Tom'un evidir.
Translate from Turkish to English

Tom altı odalı bir ev satın aldı.
Translate from Turkish to English

Ev ödevi bitirildikten sonra, Tom yatmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Tom basit bir ev dizaynı fanatiğidir.
Translate from Turkish to English

Tom'un amacı otuzundan önce bir ev sahibi olmaktır.
Translate from Turkish to English

Tom Boston'un merkezinde bir ev sahibi olmayı hayal ediyor.
Translate from Turkish to English

Sadece ev ödevinizi henüz niçin teslim etmediğinizi merak ediyordum.
Translate from Turkish to English

O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
Translate from Turkish to English

O bir ev satın alma olasılığına bakıyordu.
Translate from Turkish to English

O bir ev satın alabilir, bir araba da cabası.
Translate from Turkish to English

O bir ev satın alma olasılığına baktı.
Translate from Turkish to English

Böylesine büyük bir ev almana gerek yoktu.
Translate from Turkish to English

Johnsonlar çok sosyal insanlardır, onlar partilere sık sık ev sahipliği yapmaktan hoşlanırlar.
Translate from Turkish to English

Keşke Tom ev işine yardım etmek zorunda olmasa.
Translate from Turkish to English

Tom'un hafta sonundan önce ev ödevini teslim etmesi gerekiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un durumu istediği yerde bir ev alacak kadar oldukça iyidir.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary ev ödevlerinde birbirlerine yardımcı oldu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary havuzu olan bir ev satın almakla ilgilenmiyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary ilk çocuklarından sonra bir ev yaptırmayı planlıyorlar.
Translate from Turkish to English

Bu ev çok büyük değil.
Translate from Turkish to English

Bu ev kolayca kiraya verilir.
Translate from Turkish to English

Tom ev ödevini zamanında bitirtemeyecek gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Kar, yağmaya, Kadını, gördün, Geriye, bekleriz, Sıranın, elman, Kazan'da, metro.