Turkish example sentences with "yaşından"

Learn how to use yaşından in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

18 yaşından küçükler evlenemez.
Translate from Turkish to English

ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir.
Translate from Turkish to English

Sosyal ağ siteleri, 13 yaşından küçük insanlar için tehlikelidir.
Translate from Turkish to English

Dedem yaşından dolayı pek iyi duyamıyor.
Translate from Turkish to English

2030'a kadar onun nüfusunun yüzde yirmi biri altmış beş yaşından büyük olacak.
Translate from Turkish to English

O, otuz yaşından daha fazla gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom altı yaşından beri Boston'da yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Ben üç yaşından beri bale dersleri alıyorum ve bir balerin olmayı umuyorum.
Translate from Turkish to English

Tom sekiz yaşından önce bir balık gibi yüzebiliyordu.
Translate from Turkish to English

Beş yaşından büyük olması mümkün olmayan, genç bir çocuk Tom'a postaneye nasıl gideceğini sordu.
Translate from Turkish to English

Yaşından dolayı, büyükbabam iyi duymaz.
Translate from Turkish to English

On bir yaşından beri, Jane filmlerde oyunculuk yapıyor.
Translate from Turkish to English

O çoktan elli yaşından daha fazla olduğunu, tam olarak elli beş olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Mary beş yaşından beri dans etmektedir.
Translate from Turkish to English

Böyle bir yargıç emeklilik yaşından önce işinden emekli olması gerekir.
Translate from Turkish to English

Beş yaşından beri burada yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Bir insan on iki yaşından önce dili konuşmaya başlamazsa bir yerli gibi konuşmasının imkansız olduğunu duydum.
Translate from Turkish to English

Louis Braille, üç yaşından beri kör, körlerin okuyabilmesi için bir model keşfetti.
Translate from Turkish to English

On üç yaşından beri Tom'u görmedim.
Translate from Turkish to English

Benim kaç yaşından beri bir hayatım yok?
Translate from Turkish to English

Altı yaşından beri tanışıyoruz, beni hiç tanımamışsınız.
Translate from Turkish to English

Sen otuz yaşından fazlasın.
Translate from Turkish to English

On üç yaşından beri buna sahibim.
Translate from Turkish to English

Tom üç yaşından beri Boston'da yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Onun amacı 30 yaşından önce bir ev sahibi olmak.
Translate from Turkish to English

13 yaşından beri boks yapıyorum.
Translate from Turkish to English

60 yaşından fazla olmasına rağmen o hala genç görünüyor.
Translate from Turkish to English

Sadece işçiler değil; karıları, kız kardeşleri, anneleri ve dört yaşından büyük kızları da acımasızca istismar ediliyor.
Translate from Turkish to English

Sigara içerken, ömrünüzü kısaltıyorsunuz, der bana insanlar. 18 yaşından beri içiyorum, 65 yaşına vardım, eğer içmemiş olsaydım, 70 yaşına varacaktım. İleride iyi olacağım !
Translate from Turkish to English

Bu ağaç 1500 yaşından fazla.
Translate from Turkish to English

14 yaşından itibaren Hollanda'da kimlik taşımak zorunluluğu vardır.
Translate from Turkish to English

Ben 30 yaşından önce kesinlikle evlenmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Olga sekiz yaşından beri çello çalıyor.
Translate from Turkish to English

Tom, on üç yaşından beri ehliyetsiz araba kullanmakta.
Translate from Turkish to English

Yaşından dolayı anlayış göstermeliydi.
Translate from Turkish to English

Tom'un altı yaşından beri yürüme sorunu var.
Translate from Turkish to English

On üç yaşından beri terapideyim.
Translate from Turkish to English

O, on yaşından beri İngilizce öğreniyor.
Translate from Turkish to English

Jane on bir yaşından beri filmlerde oyunculuk yapıyor.
Translate from Turkish to English

Mary on sekiz yaşından beri aynı erkek arkadaşa sahip.
Translate from Turkish to English

O on sekiz yaşından beri aynı erkek arkadaşa sahip.
Translate from Turkish to English

On beş yaşından beri soğuk almadım.
Translate from Turkish to English

On beş yaşından beri piyano çalıyorum.
Translate from Turkish to English

On üç yaşından beri gitar çalıyorum.
Translate from Turkish to English

On üç yaşından beri Boston'da yaşıyorum.
Translate from Turkish to English

On sekiz yaşından beri o tek başına.
Translate from Turkish to English

Kız kardeşim dört yaşından beri piyano dersleri alıyor.
Translate from Turkish to English

Tom bana on altı yaşından beri hava dalışı yaptığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Büyük olasılıkla insanlardan hiçbiri 25 yaşından daha fazla değil.
Translate from Turkish to English

Bütün bildiğimiz, Tom'un otuz yaşından büyük olabileceğiydi.
Translate from Turkish to English

Yirmi yaşından önce bilinmemesi gereken şeyler vardır.
Translate from Turkish to English

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en genç otomobil şirketi doksan yaşından fazladır.
Translate from Turkish to English

Arabada 16 yaşından küçük bir çocuk varken sigara içmek yasaya aykırıdır.
Translate from Turkish to English

Tom Jackson ilk kitabını on üç yaşından önce yazdı.
Translate from Turkish to English

5 yaşından önce ölen çocukların üçte biri yetersiz beslenmeden ölüyor.
Translate from Turkish to English

Bir araba ehliyeti 18 yaşından itibaren alınabilir.
Translate from Turkish to English

Bu kadın seksen yaşından daha büyük.
Translate from Turkish to English

Bu kitap fillerin 100 yaşından daha fazla yaşadığını söylüyor.
Translate from Turkish to English

İngilizcede birinin yaşından bahsetmek istiyorsak "to be" fiilini kullanmamız gerekir.
Translate from Turkish to English

Elli yaşından sonra yeni bir dil öğrenmek o kadar kolay değil.
Translate from Turkish to English

Onun saç sitili onu yaşından daha genç gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Otuz yaşından önce çocuk sahibi olmamayı kararlaştırdık.
Translate from Turkish to English

Mary'nin hedefi otuz yaşından önce bir ev sahibi olmak.
Translate from Turkish to English

Bu makine yirmi yaşından fazladır.
Translate from Turkish to English

Alzheimer hastalığı çoğunlukla 60 yaşından fazla olan insanları etkiler.
Translate from Turkish to English

Almanya'da 18 yaşından küçükseniz reşit olmayan bir kimsesinizdir.
Translate from Turkish to English

Yetimlerin yüzde doksan beşi 5 yaşından büyüktür.
Translate from Turkish to English

18 yaşından küçüklere alkollü içki ve sigara satışı yapmıyoruz.
Translate from Turkish to English

O, on yaşından önce üç kez evden kaçtı.
Translate from Turkish to English

Dikkat! Sadece 18 yaşından büyükler içindir.
Translate from Turkish to English

Babam zaten elli yaşından fazla.
Translate from Turkish to English

Büyükannem zaten doksan yaşından fazla.
Translate from Turkish to English

Ben on yaşından önce bir aslan görmemiştim.
Translate from Turkish to English

Altı yaşından beri okuyabiliyorum.
Translate from Turkish to English

On üç yaşından beri Tom'u tanımaktayım.
Translate from Turkish to English

Bazı bebekler bir yaşından önce bile yüzmeyi öğrenirler.
Translate from Turkish to English

O, savaşta ölmeseydi, şimdi altmış yaşından daha fazla olurdu.
Translate from Turkish to English

Beş yaşından beri okuyabiliyorum.
Translate from Turkish to English

Bu küçük çömlek tarihidir; o seksen yaşından daha fazladır.
Translate from Turkish to English

Maryse 20 yaşından önce nasıldı?
Translate from Turkish to English

Onun amacı otuz yaşından önce ev sahibi olmaktır.
Translate from Turkish to English

Onların amaçları otuz yaşından önce bir ev sahibi olmaktır.
Translate from Turkish to English

Senin amacın otuz yaşından önce bir ev sahibi olmak, değil mi?
Translate from Turkish to English

On üç yaşından beri dans etmedim.
Translate from Turkish to English

Tom on üç yaşından beri profesyonel olarak şarkı söylüyor.
Translate from Turkish to English

On üç yaşından beri bebek bakıyorum.
Translate from Turkish to English

Onu on üç yaşından beri yapmadım.
Translate from Turkish to English

On sekiz yaşından büyük müsün?
Translate from Turkish to English

Tom otuz yaşından fazla ama o hâlâ mali bakımdan ailesine bağlı.
Translate from Turkish to English

Mary 3 yaşından beri bir YouTube kanalına sahip.
Translate from Turkish to English

Tom, on üç yaşından beri piyano çaldı.
Translate from Turkish to English

Duyduğuma göre, birisi bir dili öğrenmeye on iki yaşından önce başlamazsa kendi ana dili gibi öğrenemezmiş.
Translate from Turkish to English

Soruşturma otuz yaşından büyük bireyleri içeriyordu.
Translate from Turkish to English

Mary elli yaşından büyük gözüküyor.
Translate from Turkish to English

18 yaşından büyük insanlar araba kullanabilir.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin otuz yaşından fazla olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Ben üç yaşından beri Boston'da yaşıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom on üç yaşından beri eğitim görüyor.
Translate from Turkish to English

Hem Tom hem de Mary üç yaşından beri bunu nasıl yapacaklarını biliyorlardı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin on üç yaşından küçük üç çocuğu var.
Translate from Turkish to English

Tom yaşından büyük gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: kurulan, lunapark, sağolsun, şehir, popüler, oldu, Onunla, beraber, olduğun, sürece.