Turkish example sentences with "yürüyüş"

Learn how to use yürüyüş in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Babam parkta bir yürüyüş yapıyor.
Translate from Turkish to English

O, köpeğiyle her gün yürüyüş yapar.
Translate from Turkish to English

On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.
Translate from Turkish to English

Yürüyüş yapmaya ne dersin?
Translate from Turkish to English

Yürüyüş yapmayı severim.
Translate from Turkish to English

Yürüyüş için dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English

Bizim okul eve on dakikalık yürüyüş mesafesindedir.
Translate from Turkish to English

Yürüyüş yapmak için bir süre dışarı çıkalım.
Translate from Turkish to English

O, her gün yürüyüş yaptığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Akşam yemeğinden sonra, sahilde bir yürüyüş yaparım.
Translate from Turkish to English

Yürüyüş için dışarı çıkmayı canın istiyor mu?
Translate from Turkish to English

Yürüyüş için canım dışarı çıkmak istedi.
Translate from Turkish to English

Yürüyüş için dışarı çıkabilir miyim?
Translate from Turkish to English

Yürüyüş için dışarı çıkmaya ne dersin?
Translate from Turkish to English

Yürüyüş gitmek ister misiniz?
Translate from Turkish to English

Yürüyüş mükemmel bir egzersizdir.
Translate from Turkish to English

Babam yürüyüş yapar.
Translate from Turkish to English

Otobüs durağına on dakikalık yürüyüş.
Translate from Turkish to English

Yaklaşık bir saatlik yürüyüş bizi göle getirdi.
Translate from Turkish to English

Yürüyüş egzersizin sağlıklı bir şeklidir.
Translate from Turkish to English

Yağmur durduktan sonra, yürüyüş için dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English

Ben dağlarda bir yürüyüş yaptım.
Translate from Turkish to English

İstasyon bir saatlik yürüyüş mesafesinde.
Translate from Turkish to English

İstasyon on dakikalık yürüyüş mesafesinde.
Translate from Turkish to English

Hiçbir şey sabah yapılan bir yürüyüş kadar hoş değil.
Translate from Turkish to English

Biz genellikle sabahları birlikte sahil boyunca bir yürüyüş yapardık.
Translate from Turkish to English

O, yaz aylarında uzun bir yürüyüş için dışarı çıkardı.
Translate from Turkish to English

Güzel bir gün, değil mi? Neden bir yürüyüş için dışarı çıkmıyoruz?
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary kırlarda uzun bir yürüyüş yaptılar.
Translate from Turkish to English

Köpeğiyle yürüyüş yapar.
Translate from Turkish to English

Bir yürüyüş için zamanım bile yok.
Translate from Turkish to English

Bir yürüyüş gitme düşüncem yok.
Translate from Turkish to English

Her zaman öğleden sonra yaptığı gibi Tom bir yürüyüş için dışarı gitti.
Translate from Turkish to English

Tom bir yürüyüş için gitti ve gördüğü şeylerin resimlerini çekti.
Translate from Turkish to English

Tom bir sonraki tatilini yürüyüş ve kamp yaparak geçirmek istediğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom ormanda yürüyüş yapmayı sever.
Translate from Turkish to English

Sanırım senin bir çift yeni yürüyüş ayakkabıları alman gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Geçit töreninde bize katılacağınızı ve cadde boyunca yürüyüş yapacağınızı umuyoruz.
Translate from Turkish to English

Babam parkta yürüyüş yapar.
Translate from Turkish to English

Büyükannem hemen hemen her gün bir yürüyüş için dışarı çıkardı fakat şimdi o nadiren, kırk yılda bir, dışarı çıkar.
Translate from Turkish to English

Parkta bir yürüyüş yapalım.
Translate from Turkish to English

Parkta bir yürüyüş yapmaya ne dersiniz?
Translate from Turkish to English

Akşam yemeğinden sonra bir yürüyüş için dışarı çıkmaya ne dersin?
Translate from Turkish to English

Anne ve babası onu bir yürüyüş için götürdüler.
Translate from Turkish to English

Her sabah yürüyüş yapardım.
Translate from Turkish to English

John nehir boyunca bir yürüyüş yaptı.
Translate from Turkish to English

Bir yürüyüş yaptırmak için onu çıkardım.
Translate from Turkish to English

Ben bir yürüyüş yaptım.
Translate from Turkish to English

Bir yürüyüş yapalım.
Translate from Turkish to English

O kısa bir yürüyüş.
Translate from Turkish to English

O bir yürüyüş yapıyor.
Translate from Turkish to English

O, tek başına yürüyüş yapmayı seviyor.
Translate from Turkish to English

O yürüyüş yapmayı sever.
Translate from Turkish to English

Canım yürüyüş yapmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Onu bir yürüyüş için dışarı çıkardım.
Translate from Turkish to English

Parkta bir yürüyüş yaptık.
Translate from Turkish to English

O bir yürüyüş için dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English

Yürüyüş iyi bir egzersizdir.
Translate from Turkish to English

O, parkta bir yürüyüş yaptı.
Translate from Turkish to English

Tom parkta bir yürüyüş yaptı.
Translate from Turkish to English

Nehir boyunca bir yürüyüş yaptık.
Translate from Turkish to English

Kısa bir yürüyüş için dışarı çıkalım.
Translate from Turkish to English

O nehir boyunca sık sık yürüyüş yapardım.
Translate from Turkish to English

Bir yürüyüş için bana katılır mısın?
Translate from Turkish to English

Kısa bir yürüyüş için dışarı çıkabilir miyim?
Translate from Turkish to English

O, kahvaltıdan önce bir yürüyüş yaptı.
Translate from Turkish to English

Akşamleyin köpeğimle bir yürüyüş yaparım.
Translate from Turkish to English

Arkadaşlarımız parkta biraz yürüyüş yaptılar.
Translate from Turkish to English

Uzun yürüyüş beni yordu.
Translate from Turkish to English

Canım şimdi yürüyüş yapmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Bazen yürüyüş için dışarı çıkarım.
Translate from Turkish to English

Değişiklik olsun diye yürüyüş yapalım.
Translate from Turkish to English

Yürüyüş için köpeğimi dışarı çıkaracağım.
Translate from Turkish to English

Babam her gün yürüyüş yapar.
Translate from Turkish to English

Tom tek başına yürüyüş yapmayı sever.
Translate from Turkish to English

Tom'un canı yürüyüş için dışarı çıkmak istedi.
Translate from Turkish to English

Sabah altıda yürüyüş yaparım.
Translate from Turkish to English

Akşam yemeğinden sonra yürüyüş için dışarı çıktık.
Translate from Turkish to English

Babam yürüyüş yapamayacak kadar çok meşgul.
Translate from Turkish to English

Babam her sabah yürüyüş yapar.
Translate from Turkish to English

Eskiden kahvaltıdan önce yürüyüş yapardım.
Translate from Turkish to English

Kahvaltıdan önce yürüyüş yapardım.
Translate from Turkish to English

O, buradan sadece 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde.
Translate from Turkish to English

Bir yürüyüş için çocukları hazırladı.
Translate from Turkish to English

Bu sabah köpeğimle birlikte bir yürüyüş yaptım.
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra parkta yürüyüş yapacak.
Translate from Turkish to English

Kütüphane beş dakikalık yürüyüş mesafesinde.
Translate from Turkish to English

Kahvaltıdan önce yürüyüş yapardık.
Translate from Turkish to English

İstasyondan sadece kısa bir yürüyüş mesafesi.
Translate from Turkish to English

Okulumuz buradan on dakikalık yürüyüş mesafesinde.
Translate from Turkish to English

Şüphesiz, o, yürüyüş yapmayı sever.
Translate from Turkish to English

Bu sabah babası ile birlikte yürüyüş yaptı.
Translate from Turkish to English

Otobüs durağı buradan beş dakikalık yürüyüş mesafesinde.
Translate from Turkish to English

Okul evimden yarım millik yürüyüş mesafesinde.
Translate from Turkish to English

Yağmur durduğundan dolayı, yürüyüş için dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English

Nepal'de yürüyüş yaparken hafif bir kaza geçirdim.
Translate from Turkish to English

Yürüyüş yapmaya git.
Translate from Turkish to English

Oğullarıyla uzun bir yürüyüş yaptığında o hamlamıştı ve ertesi gün gergin ve ağrılıydı.
Translate from Turkish to English

Büyükbabam sabah erkenden yürüyüş yapmayı sever.
Translate from Turkish to English

Yürüyüş sevmiyorum.
Translate from Turkish to English

Ben genellikle her sabah yürüyüş yaparım.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Hollandalıdır, yaşından, küçükler, evlenemez, Ishiyama, Lyoko, takımının, üyesidir, arkadaşı, Onlar.