Turkish example sentences with "vahşi"

Learn how to use vahşi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Vahşi hayvanları görmek için Afrika'ya gitti.
Translate from Turkish to English

Bazı vahşi kediler komşumun evinin altında yaşarlar.
Translate from Turkish to English

Kaplan çok vahşi bir hayvan türüdür.
Translate from Turkish to English

Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.
Translate from Turkish to English

Yağmur ormanları dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına karşın; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.
Translate from Turkish to English

Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
Translate from Turkish to English

O, vahşi köpeğin bağlı tutulmasını istedi.
Translate from Turkish to English

O günlerde orada vahşi bir kabile yaşadı.
Translate from Turkish to English

O adada hâlâ bazı vahşi kabileler var.
Translate from Turkish to English

Güneş vahşi bir renk aleviyle batıyor.
Translate from Turkish to English

Vahşi köpeğe dikkat edin!
Translate from Turkish to English

Çok vahşi olma Jack.
Translate from Turkish to English

Vahşi hayat çok basit ve toplumlarımız çok karmaşık makine!
Translate from Turkish to English

Tilki vahşi bir hayvandır.
Translate from Turkish to English

Vahşi rüzgar esiyordu.
Translate from Turkish to English

Vahşi hayvanlardan korkarım.
Translate from Turkish to English

Onun pek çok vahşi fikirleri vardır.
Translate from Turkish to English

Vahşi bir köpek kıza saldırdı.
Translate from Turkish to English

O, vahşi hayata geri dönmek istiyor.
Translate from Turkish to English

Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.
Translate from Turkish to English

Vahşi bir hayvan tarafından ısırıldı.
Translate from Turkish to English

Alaska'da milyonlarca vahşi hayvan yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Amazon ormanının çoğu hâlâ vahşi.
Translate from Turkish to English

Buralarda bir sürü vahşi hayvan var.
Translate from Turkish to English

Vahşi hayatta tek başına yaşayabilir misin?
Translate from Turkish to English

Çimde yatan vahşi hayvanları görebiliriz.
Translate from Turkish to English

O oldukça vahşi.
Translate from Turkish to English

O vahşi hayvanlar hakkında çok şey bilir.
Translate from Turkish to English

Vahşi hayvanlar konusunda bilgisi çoktur.
Translate from Turkish to English

Kendimi çok vahşi hissediyorum.
Translate from Turkish to English

Bu çok vahşi.
Translate from Turkish to English

Oldukça vahşi.
Translate from Turkish to English

O vahşi değil mi?
Translate from Turkish to English

Vahşi değil mi?
Translate from Turkish to English

Tom vahşi.
Translate from Turkish to English

Bu vahşi.
Translate from Turkish to English

Ender vahşi hayvanların bu ülkeye ithalatı kesinlikle yasaklanmıştır.
Translate from Turkish to English

Tom vahşi hayvanlar tarafından öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Vahşi bir at gibi gemimi ısırıyorum.
Translate from Turkish to English

Vahşi bir at gibi yerimde duramıyorum.
Translate from Turkish to English

Vahşi bir at gibi dişimi sıkıyorum.
Translate from Turkish to English

Her hayvan vahşi değildir.
Translate from Turkish to English

Tüm hayvanlar vahşi değildir.
Translate from Turkish to English

İskoçya'ya giderseniz lütfen bana bir vahşi sakatat yahnisi tekrar getirir misin? Teşekkür ederim.
Translate from Turkish to English

Sirkin harika bir vahşi hayvan koleksiyonu var.
Translate from Turkish to English

O kadar vahşi değilim.
Translate from Turkish to English

Ne vahşi, ne de evcil hayvanların ölümle ilgili herhangi önsezileri var gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Küresel ısınma, vahşi hayvanlar için de ciddi sorunlara neden olabilir.
Translate from Turkish to English

Orada vahşi lavantanın dışında hiçbir şey yetişmiyordu.
Translate from Turkish to English

Mary vahşi davranıyor.
Translate from Turkish to English

O, vahşi bir hayvan gibi kudurdu.
Translate from Turkish to English

Onlar müziğin vahşi canavarı sakinleştirdiğini söylüyorlar ama benim için şahsen, o beni ne rahatlatıyor ne de sakinleştiriyor.
Translate from Turkish to English

Vahşi.
Translate from Turkish to English

Bu köpekler göründükleri kadar vahşi değil.
Translate from Turkish to English

Bu çocuklar vahşi.
Translate from Turkish to English

Bu kızlar vahşi.
Translate from Turkish to English

Bazı vahşi hayvanlar yok olma eşiğinde.
Translate from Turkish to English

Bazı vahşi hayvanlar tükenme eşiğinde.
Translate from Turkish to English

Bazı çiftçiler koyunlarını vahşi köpeklerden korumak için eşekleri kullanıyorlar.
Translate from Turkish to English

Göçmenler dünyadaki en huzurlu insanlardır. Onlara ait olmayan bir toprağı işgal etmek için binlerce mil geçerler ve eğer vahşi yerli değillerse kimseyi öldürmezler.
Translate from Turkish to English

Şarkıcı vahşi çakallar tarafından öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Vahşi Batı'ya hoş geldiniz.
Translate from Turkish to English

Her vahşi dans edebilir.
Translate from Turkish to English

Onlar yiyecek veya içecek olmadan ve bir tek evle karşılaşmadan, büyük bir ormanın içinde iki gün seyahat etmeye gittiler ve her gece onlar ormanda olan vahşi hayvanların korkusu ile ağaçlara tırmanmak zorunda kaldılar.
Translate from Turkish to English

Tom vahşi bir su aygırı tarafından ezildi.
Translate from Turkish to English

Hiç yiyecek olmadığı için bir sürü vahşi hayvan öldü.
Translate from Turkish to English

Vahşi hayvanları evcil hayvanlar olarak tutmak yasal değil.
Translate from Turkish to English

Tom'a vahşi bir hindi tarafından saldırıldı.
Translate from Turkish to English

Çiftlik balıkları vahşi olanlardan daha ucuzdur ve tadı idare eder.
Translate from Turkish to English

Aday rakibi karşısında vahşi suçlamalar yaptı.
Translate from Turkish to English

Polise vahşi bir maymunun bulunduğuna dair bir sürü rapor geldi.
Translate from Turkish to English

Bu ormanda çok vahşi hayvan var.
Translate from Turkish to English

O Amerika Birleşik Devletleri'nin vahşi alanlarını korumaya inanıyordu.
Translate from Turkish to English

O, Amerika'nın vahşi alanlarını korumaya inanıyordu.
Translate from Turkish to English

Onlar, oğullarının vahşi davranışlarıyla kendilerini rezil hissettiler.
Translate from Turkish to English

Tom vahşi bir hayvan tarafından ısırıldı.
Translate from Turkish to English

Barbarlar kızgın vahşi bir hayvanın görünüşünden korkuyorlar.
Translate from Turkish to English

Eğer güzelliğin ne olduğunu öğrenmek istiyorsan vahşi doğaya çık; orada güzelliği bulacaksın.
Translate from Turkish to English

Vahşi Batı'ya hoş geldin.
Translate from Turkish to English

Bir sürü vahşi hayvan yiyecek yokluğundan öldü.
Translate from Turkish to English

Vahşi hayvanları beslemeyin.
Translate from Turkish to English

Kedi insanların evlerinde yaşayan vahşi bir hayvandır.
Translate from Turkish to English

Evcil kuşlar özgürlüğü hayal eder. Vahşi kuşlar uçar!
Translate from Turkish to English

Vahşi bir tahmin yapalım.
Translate from Turkish to English

Tom vahşi bir adamdır.
Translate from Turkish to English

Bir vahşi çiftlik kedisi Tom'un elini ısırdı.
Translate from Turkish to English

Çiftlik kedileri genellikle vahşi veya yarı vahşidir.
Translate from Turkish to English

Barsoom en büyük Mars kentiydi. En süslü salona sahipti. Orası Vahşi, Vahşi Kırmızıydı.
Translate from Turkish to English

Barsoom en büyük Mars kentiydi. En süslü salona sahipti. Orası Vahşi, Vahşi Kırmızıydı.
Translate from Turkish to English

Perth, Avustralya'nın Vahşi Batısıdır.
Translate from Turkish to English

İş, Sami'nin vahşi hayallerinin ötesinde idi.
Translate from Turkish to English

Bu yer vahşi hayat doludur.
Translate from Turkish to English

Dev pasifik ahtapotları vahşi doğada beş yıla kadar yaşayabilir.
Translate from Turkish to English

Esaret altındaki hayvanlar uzun, korunaklı, canlı yaşarlar, oysa vahşi halde onlar canlı olarak yenilme tehlikesindedirler.
Translate from Turkish to English

Bir hayvanın bir hayvanat bahçesinde rahat bir hayat yaşaması vahşi doğada bir vahşi hayvan tarafından parçalanmasından daha iyidir.
Translate from Turkish to English

Bir hayvanın bir hayvanat bahçesinde rahat bir hayat yaşaması vahşi doğada bir vahşi hayvan tarafından parçalanmasından daha iyidir.
Translate from Turkish to English

Hiçbir finansal market vahşi batı bölgesinde duramaz.
Translate from Turkish to English

Leyla vahşi köpeklerin uluduğunu duydu.
Translate from Turkish to English

Leyla vahşi köpeklerin ulumasını duydu.
Translate from Turkish to English

Sami dünyadaki en vahşi ve en zalim seri katillerden biridir.
Translate from Turkish to English

Yahya'nın yiyecekleri çekirge ve vahşi baldı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: tarafını, kullanırlar, Kedi, mi, sordu, Bazen, mıyım, merak, ediyorum, Gerçekleri.