Uzaktan bakıldığında, kaya, çömelen bir insan figürüne benziyor.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Bronz heykel uzaktan oldukça güzel görünüyor.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bakıldığında pek çok şey hoş görünecektir.
Translate from Turkish to English

Televizyonu uzaktan izlemelisiniz.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary ile uzaktan akrabadır.
Translate from Turkish to English

Sorularınız varsa, uzaktan sorun.
Translate from Turkish to English

Benim bir evcil hayvan teorim şeylerin uzaktan görülmesidir.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin evini uzaktan görebiliyordu.
Translate from Turkish to English

Bu resim uzaktan daha iyi görünüyor.
Translate from Turkish to English

O, ona uzaktan akrabadır.
Translate from Turkish to English

Ona uzaktan bakıldığında, o güzeldir.
Translate from Turkish to English

Uzaktan görüldüğünde, o kaya bir insan yüzü gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bakıldığında, büyük kaya eski bir kale gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Bu adamın dürüstlük ile yakından uzaktan alakası yok.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bakıldığında o güzel bir kadındır.
Translate from Turkish to English

TV için uzaktan kumanda nerede?
Translate from Turkish to English

Adayı uzaktan görebilirsin.
Translate from Turkish to English

Resim uzaktan daha iyi görünür.
Translate from Turkish to English

Uzaktan, birbirlerine ateş ettiler.
Translate from Turkish to English

Dağlar uzaktan daha hoş görünür.
Translate from Turkish to English

Bana uzaktan kumandayı uzat.
Translate from Turkish to English

Uzaktan kumanda nerede?
Translate from Turkish to English

Tom uzaktan kumandasının üstünde bir düğmeye bastı ama hiçbir şey olmadı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'den uzaktan kumandayı aldı ve kanalları değiştirdi.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bakınca Tom iyi bir yazara benziyor.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bir ışık gördüğümüzde mutlu olduk.
Translate from Turkish to English

Uzaktan birinin bana seslendiğini duydum.
Translate from Turkish to English

Uzaktan kumandan var mı?
Translate from Turkish to English

Töreni daha uzaktan izleyen anneler babalar sevinçle el çırpıyorlardı.
Translate from Turkish to English

Davulun sesi uzaktan hoş gelir.
Translate from Turkish to English

Ben uzaktan yaklaşan bir suret gördüm.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bakınca, o tatlı.
Translate from Turkish to English

Bir arkadaşım Emily Dickinson ile uzaktan akraba.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bakıldığında, bir insan yüzü gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Bu kadar uzaktan geldiğin için teşekkürler.
Translate from Turkish to English

Tom uzaktan kumandayı aldı.
Translate from Turkish to English

Tom uzaktan kumandadaki butonlardan birine bastı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye uzaktan kumandayı uzattı.
Translate from Turkish to English

Tom uzaktan kumandayı televizyona yöneltti.
Translate from Turkish to English

Uzaktan, küçük ada bir kaplumbağa gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Adacık uzaktan bir kaplumbağaya benziyordu.
Translate from Turkish to English

Tom uzaktan kumandayı aldı ve kanallara göz atmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Uzaktan kumandayı bana uzatabilir misin?
Translate from Turkish to English

O, uzaktan kumanda mı?
Translate from Turkish to English

Biz adayı uzaktan gördük.
Translate from Turkish to English

Uzaktan adayı gördük.
Translate from Turkish to English

Bir birlik ordusu doktoru savaşı uzaktan izledi.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bakıldığında, o bir erkeğe benziyor.
Translate from Turkish to English

Tom benim uzaktan bir akrabam.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bir ses duyduk.
Translate from Turkish to English

Onu zaten uzaktan görmüştüm.
Translate from Turkish to English

TV uzaktan kumandasını bana geri ver.
Translate from Turkish to English

Tom uzaktan kumandada bir butona bastı.
Translate from Turkish to English

Hava açıkken Fuji dağını uzaktan görebiliriz.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bakıldığında taş bir insan yüzü gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Sandalyenin altında uzaktan kumanda var.
Translate from Turkish to English

Kanepenin altında bir TV uzaktan kumandası var.
Translate from Turkish to English

Biri koltuğun altından uzaktan kumandayı çıkarmama yardım edebilir mi? Cidden sıkışmış oraya.
Translate from Turkish to English

Onu uzaktan görürsen o güzeldir.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bakıldığında, bu taş bir kişinin yüzü gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

İnsanlığı sevmek için uzaktan izlenebilir olmalıdır.
Translate from Turkish to English

Gezgin uzaktan bir ışık gördü ve sevindi.
Translate from Turkish to English

Şehrin ışıklarını uzaktan görebilirdik.
Translate from Turkish to English

Tom videoyu durdurmak için uzaktan kumandaya tıkladı.
Translate from Turkish to English

Çocukların kahkahası uzaktan duyulabiliyordu.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bakıldığında, kaya eski bir kale gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

TV uzaktan kumandası kanepenin altında.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bir silah sesi duyuldu.
Translate from Turkish to English

Ben yaklaşık bir hafta boyunca uzaktan pazarlamacıydım.
Translate from Turkish to English

Tek tük silah sesleri uzaktan duyuldu.
Translate from Turkish to English

Orman yangınının dumanı çok uzaktan görüldü.
Translate from Turkish to English

Tom uzaktan izledi.
Translate from Turkish to English

Tom'a uzaktan kumandalı bir itfaiye kamyonu satın aldım ve o onunla çok mutlu görünüyor.
Translate from Turkish to English

Ben uzaktan top ateşi duyuyorum.
Translate from Turkish to English

Ben uzaktan silah ateşi duyuyorum.
Translate from Turkish to English

Sudaki küçük bir miktar insan kanı bile köpek balıklarını millerce uzaktan çekebilir.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bakıldığında, kaya insan yüzü gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Son zamanlarda uzaktan eğitim hakkında birçok konuşma vardı.
Translate from Turkish to English

Seni millerce uzaktan duyabiliyordum.
Translate from Turkish to English

Uzaktan yıldırım flaşları gördüm.
Translate from Turkish to English

Büyükanne uzaktan kumandanın nasıl kullanılacağını öğrendi ama ertesi gün unuttu.
Translate from Turkish to English

Tokyo Kulesi'ni çok uzaktan görebilirim.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bakınca bu dağ Fuji dağı gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bakınca bu dağ Fuji dağına benziyor.
Translate from Turkish to English

Uzaktan, dünya bir ışık noktası gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom kutlamayı uzaktan izledi.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bakıldığında o adamın yüzüne benziyordu.
Translate from Turkish to English

Bombalar uzaktan kumandayla patlatıldı.
Translate from Turkish to English

Onu uzaktan izledim.
Translate from Turkish to English

Onu uzaktan seyrettim.
Translate from Turkish to English

Senin güçün uzaktan dahi olsa, kalbimi ısıtmaya yetiyor.
Translate from Turkish to English

Ali kendini yere atmış. Pozisyonun penaltıyla uzaktan yakından alakası yok.
Translate from Turkish to English

Ali'nin uzaktan şut denemesi üstten auta çıktı.
Translate from Turkish to English

Ali oyuncularından uzaktan şut çekmelerini istedi.
Translate from Turkish to English

Tom uzaktan bir ışık gördü.
Translate from Turkish to English

Uzaktan kumandayı bulamıyorum.
Translate from Turkish to English

Uzaktan hayran olduğunuz biriyle sakın tanışmayın. Ya eliniz ya da kalbiniz boş kalır.
Translate from Turkish to English

Hayat yakından bakıldığında trajedi, uzaktan bakıldığında komedidir.
Translate from Turkish to English

Uzaktan tanışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Patlamanın on km uzaktan işitildiği bildirildi.
Translate from Turkish to English