Turkish example sentences with "trenle"

Learn how to use trenle in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

O, otobüsle mi yoksa trenle mi geldi?

Sana trenle gitmeni öneririm.

Hangi trenle geleceksin?

Biz trenle gittik.

Okula otobüsle mi yoksa trenle mi gidersiniz?

Tom okula trenle gidip geliyor.

Evinden buraya trenle gelmen ne kadar zamanını alır?

Ertesi sabah onu trenle seyahat ederken buldum.

Washington'dan New York'a trenle gidebilirsiniz.

Trenle gidecek misin?

Kobe'ye trenle gittim.

Eve trenle döndüm.

Trenle gitmeyi, uçakla gitmeye tercih ederim.

Boston'a trenle gittim.

Trenle seyahat etmeyi severim.

O trenle batıya seyahat etti.

O, 6:30'da trenle gidecek.

O, özel bir trenle seyahat etti.

İşe her gün trenle giderim.

Kyoto'ya kadar trenle gittim.

O, Kobe'ye kadar trenle gitti.

Trenle buradan sadece dört dakika sürer.

Onun arabası bir trenle çarpıştı.

Oraya otobüsle ve trenle gittim.

Trenle mi yoksa uçakla mı gideceğine karar vermelisin.

Ben trenle seyahat etmeyi seviyorum.

O, trenle mi yoksa otobüsle mi geliyor?

Okula otobüsle ya da trenle gelir.

Otobüs yerine trenle gidelim.

Buraya trenle mi yoksa otobüsle mi geldin?

Trenle seyahat etmeyi uçmaya tercih ederim.

Babam ofisine trenle gider.

Yokohama'dan Tokyo'ya trenle seyahat eder.

Trenle Tokyo'ya gitmek iki saatimizi aldı.

Trenle mi geldin?

Yakında trenle gideceğim.

Trenle gidebilirim.

Trenle gitmektense metroyla gitmeyi tercih ederim.

Avustralya'ya trenle gideceğim.

Trenle gitmeyi planlıyoruz.

Trenle gelmeliydin.

Trenle gelmeliydiniz.

Okula trenle gittim.

Trenle mi yoksa arabayla mı gitmeyi tercih edersin?

Boston'a trenle gitmek mümkün mü?

Trenle mi yoksa otobüsle mi gitmeyi tercih edersin?

Trenle gitmek daha ucuz.

Birkaç kişi otobüsle gitti, diğerleri trenle.

Yarın trenle Ankara’ya gideceğiz.

Uçakla seyahat etmektense trenle seyahat etmeyi tercih ederim.

İşime her gün trenle giderim.

Tom bir sonraki trenle geliyor.

Siz de mi az önceki trenle geldiniz?

Uçakla gitmektense trenle gitmeyi tercih eder.

O, uçakla gitmektense trenle gitmeyi tercih eder.

Oraya trenle gittim.

O, trenle Shanghai'ya gitti.

Trenle geleceğim.

Ben hiç trenle seyahat etmedim.

Birçok gezgin gidecekleri yerlere trenle seyahat etme yerine bir araba kiralamaya karar verdiler.

Trenle gitmektense metro ile gitmeyi tercih ederim.

Trenle gitmeye karar verdim.

Bir arkadaşı ziyaret etmek için onunla birlikte trenle Milano'ya gitmemi istiyor.

Birçok kişi trenle seyahat etmeyi seviyor.

Oraya trenle gidemezsin.

Oraya trenle gitmek mümkün değil.

Ben trenle gidebilirim.

Biz trenle gidiyoruz.

Trenle gitmenizi öneriyorum.

Biz onların hangi trenle geleceklerini bilmiyorduk.

Henüz karar vermedim ama uçmayı trenle gitmeye tercih ederim.

Otobüsle ve trenle okula gitmek iki saat alır.

Bazıları otobüsle geldi ve diğerleri trenle.

Trenle gidelim.

Trenle ofise gidebilir misin?

Tom trenle gitmek istiyor.

Tom yarın akşam trenle geliyor olacak.

Tom ise trenle gider.

Trenle gidersen daha iyi olur.

Tom trenle gidip gelir.

Tom işe trenle gider.

Tom okula otobüs ve trenle gelir.

Biz trenle dün öğleden sonra geldik.

En son ne zaman trenle yolculuk ettin?

O işe trenle gidiyor.

Sen trenle seyahat ettin.

Burada insanların çoğu işe trenle gider.

Trenle eve gitmek için yeterli parası yoktu.

Onun trenle ya da arabayla gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.

Uçakla mı yoksa trenle mi gidiyorsun?

Bay Takase hangi trenle geliyor?

Trenle Washington'dan New York'a ulaşılabilir.

Keşke buraya trenle gelseydim.

Trenle seyahat etmenin eskisi kadar güvenli olduğunu sanmıyorum.

O arabasını sattı, bu yüzden o trenle ofise gider.

Otobüs evinizin yakınına gelseydi trenle seyahat eder miydin?

Babam muhtemelen bir sonraki trenle gelecektir.

Çin'de, 1,1 metreden daha kısa boylu çocukların trenle seyahat için bir bilet satın almaları gerekmez.

Ben trenle gitmedim.

Onlar saat on birde trenle geliyor olacaklar.

Trenle yolculuk etmekten zevk alıyorum.

Also check out the following words: öğreniyorum, Ateşin, var, , Şu, köpek, elimi, ısırmaya, çalıştı, Evimin.