Turkish example sentences with "toplantıyı"

Learn how to use toplantıyı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Toplantıyı şimdi başlatalım mı?

Trafik kazası nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.

Biz yağmur nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.

Tom toplantıyı düzenlemek için uygun bir yer arıyor.

Toplantıyı bitirmemizi önerdim.

Biz çabucak toplantıyı bitirdik.

Geçen yıl o popüler yazarla yaptığım toplantıyı asla unutmayacağım.

Tom toplantıyı ertelememizi önerdi.

Tom toplantıyı ertelemeye karar verdi.

Tom neredeyse toplantıyı unutuyordu.

Tom uzun süre kalamaz bu yüzden toplantıyı başlatalım.

Başkan toplantıyı açtı.

O toplantıyı kim düzenledi?

Biz toplantıyı iptal etmek zorundayız.

Sanırım bu toplantıyı bitirmenin zamanıdır.

Toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.

Şirket toplantıyı iptal etti.

Toplantıyı bir haftalığına erteledik.

Yarınki toplantıyı iptal etmek istiyorum.

Bana toplantıyı iptal etmemi önerdi.

Toplantıyı on dakika daha uzattık.

Bence toplantıyı ertelemeliyiz.

Cuma günü meslektaşım beni sohbete tuttu, bu yüzden toplantıyı kaçırdım.

Tom toplantıyı büyük ölçüde unuttu.

Fırtına nedeniyle toplantıyı ertelemek zorundaydık.

Toplantıyı kaçırmadın.

Toplantıyı kaçırmadınız.

Bugünkü toplantıyı tamamıyla unutmuşum. Bana hatırlatmana sevindim.

Toplantıyı ertelemen gerektiğini düşünüyorum.

Bence toplantıyı ertelemelisin.

Sanırım toplantıyı ertelemelisin.

Toplantıyı iptal edeceğim.

Toplantıyı iptal edemezsin.

Toplantıyı kaçırdım.

Toplantıyı gelecek pazara ertelemeye karar verdik.

Toplantıyı bir saat daha evvel başlatmamızı önerebilir miyim?

Toplantıyı iptal etmeyecektiniz.

Yaşadığım sürece bu toplantıyı zevkle anacağım.

Tom Mary'ye toplantıyı hatırlattı.

Toplantıyı atlamamalıydım.

Bana toplantıyı hatırlattığın için memnun oldum.

Tom toplantıyı unutmuş olabilir.

Tom toplantıyı unutmuş olmalı.

Bugünkü toplantıyı sabırsızlıkla beklemiyorum.

Toplantıyı iptal etmek zorunda kaldım.

Belki toplantıyı iptal etmelisin.

Toplantıyı ertelemek zorundayım.

Tom Mary'ye toplantıyı hatırlatmayı unuttu.

Toplantıyı bilmiyordum.

Tom toplantıyı tamamen unuttu.

Toplantıyı tamamen unuttum.

İzninizle, okuldaki kızımı almaya gitmek için toplantıyı terk etmek istiyorum.

Toplantıyı gelecek cumaya kadar erteleyelim.

Bu toplantıyı yapıp da kurtulalım.

Katılmak zorunda olduğum toplantıyı bana hatırlattığın için sana teşekkür ederim.

Belki toplantıyı iptal etmeliyiz.

Toplantıyı iptal etmelisin.

Toplantıyı iptal etmemelisin.

Onlar toplantıyı tamamen unuttular.

Tom toplantıyı kaçıran tek kişi değil.

Toplantıyı ertelemek senin fikrin miydi?

Tom'un toplantıyı unuttuğundan eminim.

Hepimiz toplantıyı kaçırdık.

Bu toplantıyı başlatalım.

Sen toplantıyı kaçırdın.

Toplantıyı başlatmak istiyorum.

Toplantıyı iptal etmek ister misin?

Toplantıyı önümüzdeki pazar gününe taşımaya karar verdik.

Toplantıyı önümüzdeki pazara kadar ertelemeye karar verdik.

Önümüzdeki pazartesiye kadar toplantıyı ertelemeye karar verdik.

Tom toplantıyı kaçırmadı.

Toplantıyı iptal etmemiz gerekiyor.

Tom bu öğleden sonraki toplantıyı sabırsızlıkla beklemediğini söyledi.

Toplantıyı iptal etmedim.

Neden şimdi toplantıyı iptal etmiyoruz?

Şartlar bizi toplantıyı ertelememiz için zorladı.

Eğer itiraz yoksa şimdi toplantıyı kapatacağız.

Ben toplantıyı bitirmemizi önerdim.

O, toplantıyı nedensiz terk etti.

Toplantıyı erteleyemeyiz.

Toplantıyı iptal edebilip edemeyeceğimizi görelim.

O, toplantıyı son dakikada iptal etti.

Geçen cuma toplantıyı bu odada yapmıştık.

Toplantıyı ertelemek zorunda kalacağız.

Toplantıyı ertelemek sorun değil.

Biz öğle yemeği için toplantıyı erteledik.

O, toplantıyı yönetti.

Bizim kontrolümüz ötesindeki koşullar nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.

Bir toplantıyı kurma zamanı geldi.

Tom'un toplantıyı iptal etmeyeceğinden oldukça eminim.

Biz toplantıyı erteledik.

Toplantıyı kim düzenledi?

Toplantıyı iptal ediyorum.

Öyle kötü bir baş ağrısı vardı ki toplantıyı iptal etmek zorunda kaldı.

Tom belki de toplantıyı bilmiyordu bile.

Onlar toplantıyı ne zaman açacaklar?

Başkan emir vermek için toplantıyı aradı.

Tek bir toplantıyı kaçırmadım.

Tom'un bugünkü toplantıyı hatırlamış olacağını düşündüm.

Toplantıyı iptal edebilir miyiz bir görelim.

Tom'dan toplantıyı terk etmesi istendi.

Also check out the following words: defa, film, izledim, bekarım, evdeyim, Londra'dayken, Mary, John'la, karşılaştım, Ken'e.