Turkish example sentences with "sizi"

Learn how to use sizi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Sizi tekrar görmekten memnunum.

Sizi anlamıyorum.

Tanrı sizi korusun.

Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?

Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?

Bu otobüs sizi müzeye götürecek.

Bu yol sizi oraya götürür.

Sizi mutlu edeceğim.

Şu otobüs sizi hayvanat bahçesine götürecektir.

Herkes sizi görmek istiyor. Siz ünlüsünüz!

Bu yol sizi müzeye götürecektir.

Sizi stetoskop ile dinleyeceğim. Lütfen derin bir nefes alın. Şimdi nefesinizi tutun.

Sizin başarınız daha çok sizin yöneticinizin ve bürodaki diğer insanların sizi nasıl algıladığına bağlıdır.

Ben, bir gün sizi ziyaret edebilir miyim?

Bu yol sizi istasyonuna götürür.

Kasaba çevresinde cinsel ilişkide bulunan çiftleri görmek sizi rahatsız etmiyor mu?

Herkes sizi bekliyor.

Daha yüksek sesle konuşun böylece herkes sizi duyabilir.

Sizi bu kadar çok güldürecek ne oldu?

Sizi arayayım mı yoksa beni arayacak mısınız?

Üzgünüm, amacım sizi terslemek değildi.

Ben kısa sürede sizi ziyaret edeceğim.

O çok utangaç. Sizi görmek istediğini söylüyor.

Sizi evde görmemi ister misiniz?

Sizi öyle düşündüren nedir?

Sakin olun. Ben her şeyin güzel olacağına sizi temin edebilirim.

Sizi biraz rahatsız edebilir miyim?

Sabahın erken saatlerinde kalkmak sizi sağlıklı yapar.

Yarın sizi ziyaret etmeyecek.

Sizi istasyonda karşılayacak bir araç ayarladık.

Bir pasaport sizi bir ülkenin bir vatandaşı olarak tanımlar ve yabancı ülkelere seyahat etmene imkan verir.

Sizi seviyoruz, çünkü biz daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak için Tatoeba'yı güncelliyoruz. Anlıyor musunuz? Sizi seviyoruz ha?

Sizi seviyoruz, çünkü biz daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak için Tatoeba'yı güncelliyoruz. Anlıyor musunuz? Sizi seviyoruz ha?

Sizi burada bekleyelim mi?

Kapıda her ne pahasına olursa olsun sizi görmek isteyen bir adam var.

Sizi besleyen eli ısırmayın.

"Kötü bir öğretmene sahip olmak sizi rahatsız ediyor olmalı." "Ben de aptalım. Öyleyse, tamam. "

Ben sizi rahatsız ettiğim için gerçekten üzgünüm.

Çevirdiğiniz cümlenin iyi bir çevirisini yapın. Diğer dillere yapılan çevirilerin sizi etkilemesine izin vermeyin.

Ben kısa sürede sizi tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.

Gece için sizi yerleştireceğim.

Sizi bizim şirketimiz için çalışmaya ne karar verdirdi?

Rahatsız etme korkusuyla sizi aramadım.

Ben, sizin başarınız için sizi tebrik ediyorum.

Nereye giderseniz gidin, sizi takip edeceğim.

O sizi anlamıyor.

Onu varış saatinizi bildirirseniz, Tom sizi havaalanında karşılayabilir.

O geri döner dönmez ona sizi aratacağım.

Sizi ilgilendiren herhangi bir kitap okuyabilirsiniz.

Nereye giderseniz gidin sizi takip edeceğim.

O sizi yanlış anlamış olabilir.

Şimdi sizi müzikle eğlendireyim.

Ben, sizi bu kadar uzun beklettiğim için üzgünüm.

Sizi sabah çok erken aradığım için lütfen beni bağışlayın.

Sizi Dr Johnson'a tanıtabilir miyim?

Sizi bir süre rahatsız edebilir miyim?

Bir an için sizi rahatsız edebilir miyim?

Köpeğim sizi ısırmayacak, siz bunu istemedikçe.

Ben sizi eşime tanıtmak istiyorum.

Tom sizi ısırmayacaktır.

Ben bir an için sizi rahatsız edebilir miyim?

Vaktim olursa sizi ararım.

Tom sizi görmek istiyor.

Tom mümkün olduğu kadar kısa sürede sizi görmek istiyor.

Dün Bay Tanaka diye biri sizi görmeye geldi.

Ben sizi tedavi edeceğim.

Onlar şimdi şiddetle mücadele ediyorlar fakat çok uzun zaman geçmeden önce savaş baltasını gömeceklerine sizi temin ederim.

Bir dakikalığına sizi görebilir miyim, lütfen?

Ben sizi akşam yemeğine davet edebilir miyim?

Ken sizi arıyor.

Mary o zaman sizi arıyordu.

Ben sizi dava edeceğim.

Sizi incittim mi?

Sizi kasdetmiyorum.

Sizi görmeyi umuyorum.

Ben sizi eve götüreceğim.

Ben sizi oraya götüreceğim.

Ben sizi arıyorum.

Zehir sizi öldürebilir.

Sizi çok seviyoruz.

Yılanlar sizi rahatsız eder mi?

Sizi tekrar gördüğüme sevindim.

Sizi çok özlüyoruz.

Ben öğleyin sizi ararım.

Sizi böyle düşündüren nedir?

Birisi sizi arıyor.

Yarın sizi görebilir miyim?

Sizi yarın ziyaret edeceğim.

Sizi tekrar görmeyi umuyorum.

Biri sizi gözlüyor.

Birisi sizi izliyor.

Sizi tekrar görmeyi umuyoruz.

Ben sizi daha sonra tekrar arayacağım.

Sizi bir kontrol edeceğiz.

Sizi daha önce görmemiş miydim?

Sizi ziyaret etmek istiyorum.

Kişisel olarak sizi ziyaret edeceğim.

Bir öğrenci sizi görmek istiyor.

Saat üçte sizi arayacağım.

Şimdi gelip sizi görebilir miyim.

Yarın sizi ziyaret edeceğiz.

Also check out the following words: değildi, adınızı, yazınız, bisikletim, Bahar, arabanı, beğeniyorum, özgür, değer, hak.