Turkish example sentences with "bileti"

Learn how to use bileti in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Bileti unutma.

Onun bileti almasının zor olduğunu düşündüm.

Onun bir bileti var.

Beklenenin tersine bileti almadı.

Bileti almak ona on dolara mal oldu.

Tom bir piyango bileti satın aldı.

Bileti ödemek için cebinde yeterli paran olduğundan emin olmalısın.

Bu bileti iptal edebilir miyim?

O bir uçak bileti satın aldı.

Bileti ücretsiz aldım.

Bir gidiş-dönüş bileti aldım.

Bileti boşuna aldım.

O, bileti bedava aldı.

Gidiş dönüş bileti aldın mı?

Bu konuda bir erteleme bileti alacağım.

Bana indirim bileti var mı?

Bileti değiştirip erken bir tarihe almak istiyorum.

Keşke bir konser bileti alsaydım.

Osaka'ya iki gidiş dönüş bileti, lütfen.

Bu bileti ilk gelene ver.

Boston'a bir gidiş-dönüş bileti aldı.

Tiflis'ten Moskova'ya uçak bileti var mı?

Bu bileti Joe'ye veren Bay White'tı.

Bu bileti onu isteyene verebilirsin.

Bileti nereden aldın?

Sizin organizasyon biletleri parayla satıyorsa bileti almaya gücüm yetmez.

Uçak bileti ücretinin tutarı tren bileti ücretinden daha yüksek.

Uçak bileti ücretinin tutarı tren bileti ücretinden daha yüksek.

Bir konser bileti almana yardım edeceğim.

Onun bir bileti yok.

Tom'un satmak istediği üç ekstra bileti var.

Tom'un elinde üç bileti var.

Tom'un bir bileti yok.

Tom Boston'a bir gidiş dönüş bileti aldı.

Londra'ya iki yetişkin ve üç çocuk bileti, lütfen.

Tom'un bir bileti var.

Bu bileti değiştirir misiniz, lütfen?

Bir iptal bileti alabilir miyim?

Bir otobüs bileti ne kadar?

Tom'un bileti nerede?

Bileti henüz ödemedim.

Tom'un bir bileti yoktu.

Boston'a uçak bileti için ödeme yapmak zorunda değildim.

Bu, tek yönlü bir gidiş bileti.

Tom bir otobüs bileti satın aldı.

Bir gidiş-dönüş bileti aldı mı?

O bileti Tom'dan mı aldın?

Bir park bileti aldım.

Ben bir birinci sınıf bileti istiyorum.

Bana bu bileti veren kişi Tom'du.

Otobüs bileti, çanta, çocuk oyun alanı bileşik isimlere örnektir.

Onlar size konser için bileti ne zaman verdi?

Bileti istediğin kişiye verebilirsin.

Şikago'ya gidiş-dönüş bileti istiyorum.

Evime erken uçuş bileti aldım.

Dönüş bileti aldın mı?

İki yetişkin bileti, lütfen.

Belki Tom bileti almayı göze alamadı.

Tom piyango bileti aldı mı?

Birçok insan hemen zengin olmak hayaliyle piyango bileti alır.

Otobüs bileti kaç para?

Birmingham'a sadece gidiş bileti lütfen.

O çok ucuz bir sinema bileti aldı.

İşte, arkadaşımın bileti.

Ben bileti alacağım.

Lütfen bu bileti doğrula.

Tom muhtemelen şu anda bir otobüs bileti satın alıyor.

Brezilya'da otobüs bileti oldukça pahalıdır.

Bir dönüş bileti satın aldım.

Giriş bileti ne kadar?

Tren bileti aldın mı?

O bir bileti ödeyemediği için soför onun otobüsten inmesini söyledi.

Tren bileti kaç para?

Bir giriş bileti ne kadar?

Birinci sınıf uçak bileti ücretsiz alkol ile birlikte gelir.

Onlar için uçak bileti rezervasyonu yapmak zorundaydım.

Onun için uçak bileti rezervasyonu yapmak zorundaydım.

Onun için bir uçak bileti rezervasyonu yaptırmak zorundaydım.

Bir sinema bileti kaça mal olur?

Bir sinema bileti kaç para?

Tom üç piyango bileti aldı.

Bileti kapıda gösterdim.

"Bir dönüş bileti Paris-Toulouse ..." "Bu 40,37 € olacaktır."

Pek çok yerde kör kişiler piyango bileti satarlar.

Konser bileti, sinema biletinden daha pahalıdır.

Leon'a bir dönüş bileti, lütfen.

Yarın bir uçak bileti almak istiyorum.

Yarın bir uçak bileti satın almak istiyorum.

"Bileti satın mı?" "Evet, satın aldım."

Tom piyango bileti satan bir market arıyor.

Her gidiş yeri için gidiş dönüş bileti aşağıdaki gibi.

Tom'un henüz bir bileti yok.

Moskova için bir uçak bileti almam gerekiyor.

O bileti ücretsiz aldı.

Tom bir uçak bileti aldı.

Bu tren bileti için para iadesi alabilir miyim?

Tren bileti ne kadar?

Otobüs bileti ne kadar?

Tom, Paris'e iki uçak bileti satın aldı.

Tom yanında biraz para olduğunu, ancak bir otobüs bileti için yeterli olmadığını söylüyor.

Tom bir otobüs bileti için para ödemektense on kilometre yürümeyi tercih etti.

Also check out the following words: ben, gelmeden, önce, bitmişti, Birini, tanıyorum, ötekini, Ailesini, endişelendirdi, beyaz.