Turkish example sentences with "telefonunu"

Learn how to use telefonunu in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Cep telefonunu kapatmalısın.

Telefonunu kullanabilir miyim?

Tom cep telefonunu nereye koyduğunu unuttu.

Polisi aramak için telefonunu kullanmalıyım.

Tom telefonunu çıkardı ve Mary'yi aradı.

Ambulans çağırmak için telefonunu kullanmalıyım.

Telefonunu şarj et.

Bana telefonunu ver.

Onun cep telefonunu aradı.

O, cep telefonunu hep kaybediyor.

Cep telefonunu tekrar kullanabilir miyim?

Telefonunu dene.

Tom cep telefonunu yanıtladı.

Jamie cep telefonunu düşürdü fakat bir kız onu buldu.

Yerken cep telefonunu meşgul etme, lütfen.

Onun cep telefonunu aradım.

Tom telefonunu kulağına bastırdı.

Mary çantasından telefonunu çıkardı ve bir resim çekti.

Tom Mary'ye telefonunu uzattı.

Lütfen cep telefonunu kapat.

Tom telefonunu genellikle sessiz modunda tutar.

Tom Mary'nin ofisine girmeden önce telefonunu sessiz moda aldı.

Cep telefonunu şarj etmeyi unutma.

Telefonunu unutma.

Ne yaparsan yap, yeni telefonunu düşürme.

Telefonunu bir saniye kullanabilir miyim?

Emily telefonunu kırdı.

Tom yeni telefonunu Mary'ye gösterdi.

Telefonunu kullanacağım.

Senin telefonunu neden açtı?

Tom cep telefonunu çıkarıp yardım çağırdı.

Tom bir özçekim çekebilmek için cep telefonunu çıkardı.

Tom cep telefonunu çıkardı.

Tom Mary'ye cep telefonunu verdi.

Meryem makyajını yenilemek için akıllı telefonunu ayna olarak kullandı.

Tom telefonunu kapattı.

Biz Tom'un cep telefonunu aramayı denedik.

Tom yine telefonunu kontrol etti.

Tom'un telefonunu gördün mü?

Tom telefonunu cebine koydu.

Telefonunu kullanabilir miyim, lütfen?

Bugün cep telefonunu ödünç alabilir miyim?

Telefonunu ödünç alabilir miyim?

Tom telefonunu çıkardı ve Mary'nin yeni arabasının bir resmini çekti.

Telefonunu bir kenara bırakmanı istemek zorunda kalacağım.

Telefonunu ne sıklıkta kullanırsın?

Cep telefonunu ödünç alabilir miyim?

Telefonunu şarj eder misin? Biriyle konuşmak istiyorum.

Tom cep telefonunu kaldırdı.

Telefonunu ödünç almamın bir sakıncası var mı?

Bu sabah Tom'un telefonunu ödünç aldım.

Meryem, Tom'un cep telefonunu kazara çamaşır makinesine atmış.

Cep telefonunu kontrol ediyor.

Bana cep telefonunu ver.

Tom mesaj gelip gelmediğini görmek için telefonunu kontrol etti.

Tom cep telefonunu masasına koydu.

Tom cep telefonunu yanıtlamıyor.

O, cep telefonunu kaptı ve kocasını aradı.

FBI Tom'un telefonunu dinlemiş.

Tom kahvesini bıraktı ve telefonunu aldı.

Cep telefonunu ödünç alabilir miyim, lütfen?

Tom telefonunu çıkardı.

Senin telefonunu ödünç alabilir miyim?

Bu cep telefonunu severim.

Tom telefonunu kaybetti.

Tom Mary'nin telefonunu havuza attı.

Telefonunu evimde unuttuğunu söylemek için onu aradım ama o cevap vermedi.

Tom cep telefonunu çıkardı ve bir arama yaptı.

Araç telefonunu ödünç alabilir miyim?

Senin cep telefonunu ödünç alabilir miyim? Benimkinin pili bitmiş.

O cep telefonunu kontrol ediyor.

Tom Mary'nin cep telefonunu kullandı.

O şehirdeyken cep telefonunu bir kenara koydu.

Sen cep telefonunu masadan aldın.

Ben senin telefonunu ödünç alabilir miyim?

Tom bir fotoğraf çekmek için cep telefonunu çıkarıverdi.

Senin telefonunu kullanabilir miyim?

Dan telefonunu havuza fırlattı.

Tom yeni cep telefonunu gösterdi.

Mike, senin telefonunu ödünç alabilir miyim?

Telefonunu bekledik.

Tom telefonunu yanıtlamadan önce her zaman arayanın kimliği kontrol eder.

Telefonunu götürüyorum.

Tom çok pahalı dolaşım ücretleri olduğu için burada cep telefonunu kullanamıyor.

Mary telefonunu henüz internete bağlamadı.

Tom telefonunu arabasında bıraktı.

Tom Mary'nin onun telefonunu kullanmasına izin verdi.

İlk buluşmamızda cep telefonunu çıkardı ve birine mesaj yazmaya başladı. Ben buna inanamadım.

Tom cep telefonunu Mary'ye verdi.

Cep telefonunu kapat.

Tom'un köpeği şeker çubuğunu yedikten sonra, Tom çikolata zehirlenmesinin seviyesini hesaplamak için akıllı telefonunu kullandı.

Tom Mary'nin telefonunu kullandı.

Mary telefonunu çantasından çıkardı.

Fadıl, Leyla'nın telefonunu kullandı.

Tom akıllı telefonunu çıkardı.

Tom birden telefonunu çıkardı.

Tom, Mary'nin telefonunu yerde buldu.

Tom yeni akıllı telefonunu kırdı.

Tom yeni akıllı telefonunu düşürdü.

Tom telefonunu Mary'nin arabasında bıraktı.

O, Tom'un telefonunu çalan adam.

Also check out the following words: kadar, yaşlı, genç, telaşlıydı, ki, konuşmaya, vakti, yoktu, işe, aşina.