Turkish example sentences with "son"

Learn how to use son in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Devenin belini kıran son saman çöpüdür.
Translate from Turkish to English

Son olarak o Amerika'ya gitti.
Translate from Turkish to English

Son hafta 5 öğrenci sınıfta yoktu.
Translate from Turkish to English

Son durum ne?
Translate from Turkish to English

Çin'e son gittiğimde Şangay'ı ziyaret etmiştim.
Translate from Turkish to English

Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
Translate from Turkish to English

Yakın gelecekte, AIDS'e son verebileceğiz.
Translate from Turkish to English

Son 100 yılın bilim ve teknoloji ve topluluğun diğer alanlarındaki gelişmeler hayat kalitesine hem avantajlar hem de dezavantajlar getirdi.
Translate from Turkish to English

Romanın son sayfasını henüz okumadım.
Translate from Turkish to English

Dün okulun son günüydü.
Translate from Turkish to English

Cumartesi, haftanın son günüdür.
Translate from Turkish to English

Onun çizdiği şey son derece detaylandırılmış ve belirgin, her zaman küçük detaylara ayrılamaz.
Translate from Turkish to English

Son zamanlarda onu görmedim
Translate from Turkish to English

Son kocam gerçekten aptaldı.
Translate from Turkish to English

Kara para skandalı, 11 Eylül, euronun yayılması, Eski Avrupa, IV. Hartz, Bayan Başbakan, vantilatör mili, iklim felaketi, mali kriz, enkaz primi ve kızgın vatandaş, Almanya'da yılın son 10 kelimesidir.
Translate from Turkish to English

Acele et, yoksa son treni kaçıracaksın.
Translate from Turkish to English

Son on yıldır hastalanmadım.
Translate from Turkish to English

Son hızda giden bir devriye arabası gördük.
Translate from Turkish to English

Son zamanlarda, ona maaş çekini zamanında vermiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onun işe genellikle geç gelmesi yeterince kötüydü fakat sarhoş gelmesi bardağı taşıran son damlaydı ve ben onun işine son verdireceğim.
Translate from Turkish to English

Onun işe genellikle geç gelmesi yeterince kötüydü fakat sarhoş gelmesi bardağı taşıran son damlaydı ve ben onun işine son verdireceğim.
Translate from Turkish to English

Tommy son soruyu cevaplayamadı.
Translate from Turkish to English

İngilizcede dilin sekiz ana bölümü vardır:isim,fiil,sıfat,zarf,zamir,edat,bağlaç ve son olarak ünlem.
Translate from Turkish to English

Onu son kez gördüğümden beri Shelly gerçekten büyümüş.
Translate from Turkish to English

Son zamanlarda tembelleştim.
Translate from Turkish to English

Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.
Translate from Turkish to English

Aktivistler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler.
Translate from Turkish to English

Eylemciler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler.
Translate from Turkish to English

Son olarak, on iki puan Estonya'ya!
Translate from Turkish to English

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
Translate from Turkish to English

Dinamit balıkçılığı resif ekosistemler için son derece tahrip edicidir.
Translate from Turkish to English

Tıptaki son gelişmeler dikkat çekiyor.
Translate from Turkish to English

Senin için tartışmaya son vereceğim.
Translate from Turkish to English

Onu yapacak son kişinin o olacağından eminim.
Translate from Turkish to English

Gerçekten mi? Onun evlenecek son kişi olduğunu düşünüyordum.
Translate from Turkish to English

Evet olması koşuluyla, bir kadına son sözü söyleyebilirsin.
Translate from Turkish to English

İngiliz halkı genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür.
Translate from Turkish to English

Onun tek isteği oğlunu son bir kez görmekti.
Translate from Turkish to English

Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.
Translate from Turkish to English

Çorba son derece sıcak.
Translate from Turkish to English

Son analizlerde, metotlar çocukları eğitmezler; insanlar eğitir.
Translate from Turkish to English

Bu son sipariş.
Translate from Turkish to English

Son zamanlarda, o çok fazla içki içiyor.
Translate from Turkish to English

New York ve Tokyo arasında doğrudan uçuşlar son zamanlarda başlamıştır.
Translate from Turkish to English

O, son tren için tam zamanında geldi.
Translate from Turkish to English

Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir.
Translate from Turkish to English

George, son zamanlarda üç saatlik mücadeleden sonra yakaladığı 30 paundluk bir levreği tanımlıyordu.
Translate from Turkish to English

Ben tartışmaya bir son vermek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Son tatilde ne yaptın?
Translate from Turkish to English

Tom'u en son ne zaman gördün?
Translate from Turkish to English

O gerçekten son zamandan beri çok değişti.
Translate from Turkish to English

Son zamanlarda onu görmedik.
Translate from Turkish to English

Son zamanlarda tuhaf bir deniz yaratığı bulundu.
Translate from Turkish to English

Son zamanlarda Bay Kimura ile ilgili bir şey görmedim.
Translate from Turkish to English

Bilgisayarda oturum açan son kişi kimdi?
Translate from Turkish to English

Ayrılacak son kişi soluk yüzlü,düz siyah saçlı, uzun bir adamdı.
Translate from Turkish to English

Onu en son ne zaman gördünüz?
Translate from Turkish to English

Son sayfa hariç tümünü bitirdim.
Translate from Turkish to English

Son iki mısrayı çıkararak, o şarkıyı söyleyeceğiz.
Translate from Turkish to English

Bardağı taşıran son damla.
Translate from Turkish to English

Son anda vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Son anda aklına iyi bir fikir geldi.
Translate from Turkish to English

Son yara ölümcüldü.
Translate from Turkish to English

Benim son dönemim iki ay önceydi.
Translate from Turkish to English

Son bölümü ayrıntılı olarak açıklar mısın?
Translate from Turkish to English

Son yaprak düştüğünde, ben de gitmeliyim.
Translate from Turkish to English

Son zamanlarda kilo aldım.
Translate from Turkish to English

Ben biraz daha erken çıksaydım, son treni yakalardım.
Translate from Turkish to English

Son derece dikkatli sür.
Translate from Turkish to English

Mary son derece güzel bir kız.
Translate from Turkish to English

Japon flütleri çoğunlukla bambu kamışından yapılır, fakat son zamanlarda bazı ağaç olanları ortaya çıkmıştır.
Translate from Turkish to English

Eğer sistem istikrarlı değilse, son değer teoremi uygulanmaz.
Translate from Turkish to English

O, bir köprüden atlayarak hayatına son verdi.
Translate from Turkish to English

Son otobüse yetiştim.
Translate from Turkish to English

O çalacak son adamdır.
Translate from Turkish to English

Son gelişmeler onların seyahat planlarını değiştirmelerine neden oldu.
Translate from Turkish to English

En son diş randevun ne zamandı?
Translate from Turkish to English

Tom son durgunluk döneminde işini kaybetti
Translate from Turkish to English

16 Haziran'daki toplantı için işte son gündem.
Translate from Turkish to English

Bir şey yapmak için son ana kadar beklemeyi sevmez.
Translate from Turkish to English

O, son çare olarak babasından ödünç para aldı.
Translate from Turkish to English

Son treni kaçırdığımızı farz et, ne yapmalıyız?
Translate from Turkish to English

Herkes onun sözünden dönecek son adam olduğunu bilir.
Translate from Turkish to English

Yarın okulun son günü!
Translate from Turkish to English

Sana borç para vereceğim, ama aklında bulunsun, bu son kez.
Translate from Turkish to English

Son kez bir ağaca ne zaman tırmandığımı hatırlamıyorum.
Translate from Turkish to English

Onların cihazı son derece gelişmiş.
Translate from Turkish to English

Nüfus son beş yıl içinde iki katına çıkmıştır.
Translate from Turkish to English

O, son treni kaçırmayı hak etti, oh olsun.
Translate from Turkish to English

Shishir son zamanlarda bir sürü cümle düzeltmektedir.
Translate from Turkish to English

Onu son gördüğümden daha şişman.
Translate from Turkish to English

O, son toplantıya gelmedi.
Translate from Turkish to English

O, son kez yaptığından daha iyi yaptı.
Translate from Turkish to English

Hükümet son seçimde çoğunluğu kazandı.
Translate from Turkish to English

Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.
Translate from Turkish to English

Bu son fiyat mı?
Translate from Turkish to English

Ben son derece sakindim.
Translate from Turkish to English

Biz müziği duyabilmek için konuşmaya son verdik.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye onun yardımı için son derece minnettar.
Translate from Turkish to English

Bu sözlük en son sürüm değil.
Translate from Turkish to English

Ben az önce bu MP3 çaların en son sürümünü satın aldım.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: planın, botta, teklifini, gelişimin, metodudur, eşekarısı, bulutu, çocuklara, yöneldi, postalamayı.