Learn how to use silah in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
O, şemsiyesini bir silah olarak kullandı.
Translate from Turkish to English
Çin, silah programını modernleştirmek için çalışıyor.
Translate from Turkish to English
Silah ihracatı yasaklandı.
Translate from Turkish to English
Hükümet ateşli silah ihracatını yeniden ele almaktadır.
Translate from Turkish to English
Komutan adamlarını silah atışına maruz bıraktı.
Translate from Turkish to English
Diğerlerinki bir kılıç iken, bir gladyatörün seçtiği silah topuzdur.
Translate from Turkish to English
Neden ABD hükümeti insanların silah sahibi olmalarına izin veriyor?
Translate from Turkish to English
Adam polise bir silah doğrulttu.
Translate from Turkish to English
Adam beline bir silah taktı.
Translate from Turkish to English
Ben şimdi bir silah sesi duydum.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary ve John'un belki de silah kaçakçısı olduklarını düşünüyordu.
Translate from Turkish to English
Tom hastaneden serbest bırakıldı, ama ateşli silah yarası hâlâ iyileşiyordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye bir silah çekti.
Translate from Turkish to English
Tom bazı silah atışları duyduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom bir silah sesi duyduğunu düşündü.
Translate from Turkish to English
Tom, çöp tenekesinin yanında bir silah buldu.
Translate from Turkish to English
Bu Tom'u öldürmek için kullanılan silah olabilir gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Neden ABD hükümeti insanların silah almalarına izin verdi?
Translate from Turkish to English
Beş saat içinde sizin için silah alabilirim.
Translate from Turkish to English
O bir silah sıktı.
Translate from Turkish to English
O tekrar silah kullanamaz.
Translate from Turkish to English
Onların birçoğu silah taşıyordu.
Translate from Turkish to English
Bir silah işe yarayabilir.
Translate from Turkish to English
O, onlara bir silah doğrultuyordu.
Translate from Turkish to English
En sevdiğin silah nedir?
Translate from Turkish to English
Tom her zaman bir silah taşır mı?
Translate from Turkish to English
Biz uzakta silah sesleri duyduk.
Translate from Turkish to English
O, bir silah olmadan yapmak zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'nin kafasına bir silah dayadı.
Translate from Turkish to English
Bir silah atışı çınladı.
Translate from Turkish to English
Silah kazara ateş aldı.
Translate from Turkish to English
Birden silah sesleri duyuldu.
Translate from Turkish to English
Sadece silah ve mühimmat istedi.
Translate from Turkish to English
Amerikalılar silah taşıma hakkına sahiptir.
Translate from Turkish to English
Saat kaçta silah atışı duydunuz?
Translate from Turkish to English
Silah taşımak hukuka aykırıdır.
Translate from Turkish to English
Her ihtimale karşı bir silah için etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Silah ihracatı yasaklanmıştı.
Translate from Turkish to English
Silah tutukluk yaptı.
Translate from Turkish to English
Bir silah sesi duydum.
Translate from Turkish to English
Silah yüklü değil.
Translate from Turkish to English
Tom polise bildirmeden onun silah yarasını tedavi edecek bir doktor bulmak istiyordu.
Translate from Turkish to English
Bir sineği öldürmek için hiç silah kullandın mı?
Translate from Turkish to English
Silah atışı duyduk.
Translate from Turkish to English
O her gece silah sesi duyar.
Translate from Turkish to English
Tom gizlenmiş bir silah taşıyordu.
Translate from Turkish to English
Tom dün gece silah atışları duyduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English
Silah kılıfımı, palaskamı ve kasaturamı isteyene bıraktım.
Translate from Turkish to English
Atatürk ve silah arkadaşlarını küçümsediğimi düşündün mü?
Translate from Turkish to English
Silah Tom'undu.
Translate from Turkish to English
Bir silah seç.
Translate from Turkish to English
Onlar silah sesi duydular.
Translate from Turkish to English
Silah sesi duyduk.
Translate from Turkish to English
Silah bulmadık.
Translate from Turkish to English
İki kişi bir silah sesi duyduğunu söylüyorlar.
Translate from Turkish to English
Sana bir silah edineceğim.
Translate from Turkish to English
Silah ateşlenmemişti.
Translate from Turkish to English
Bana silah lazım değil.
Translate from Turkish to English
O bir silah mı?
Translate from Turkish to English
Tom bir silah kaptı.
Translate from Turkish to English
Bir silah taşımaya hiç ihtiyacım olmadı.
Translate from Turkish to English
Silah ihracatına izin verilmedi.
Translate from Turkish to English
Tom hızla çekmeceyi açtı ve bir silah çıkardı.
Translate from Turkish to English
Tom masa çekmecesini açtı bir silah çıkarttı ve onu Mary'ye doğrulttu.
Translate from Turkish to English
Tom bir silah taşıyor gibi görünmüyor.
Translate from Turkish to English
O, kafasına bir silah dayadı ve tetiği çekti.
Translate from Turkish to English
Bir silah satın aldın mı?
Translate from Turkish to English
Bunu yapmayı sen seçtin. Hiç kimse kafana silah tutmadı.
Translate from Turkish to English
Aniden bir silah sesi duyduk.
Translate from Turkish to English
Yan odadan silah sesleri duyduk.
Translate from Turkish to English
Şu silah dolu mu?
Translate from Turkish to English
Tom elinde bir silah ile öldü.
Translate from Turkish to English
Amerikan polisi, kendisine silah çekeni anında vurur.
Translate from Turkish to English
Bir silah getirdin mi?
Translate from Turkish to English
Hükümet, ruhsatsız silah taşımaktan bizi men ediyor.
Translate from Turkish to English
Bir silah gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English
Tom bir elinde silah ve diğerinde bir bıçak taşıyor.
Translate from Turkish to English
Bir düşmana karşı en iyi silah, başka bir düşmandır.
Translate from Turkish to English
Tom'un silah atışından önce dışarı gittiğinden oldukça eminim, daha sonra değil.
Translate from Turkish to English
Onun ne olduğundan emin değilim ama bir silah atışına benziyordu.
Translate from Turkish to English
Burada silah yasaktır.
Translate from Turkish to English
Tom'a bir silah verdin mi?
Translate from Turkish to English
Bir silah kullanabilir misin?
Translate from Turkish to English
Bir silah olabilirdi.
Translate from Turkish to English
Tom'a bir silah vermemeliydin.
Translate from Turkish to English
Bu ne tür bir silah?
Translate from Turkish to English
Tom şemsiyesini silah gibi kullandı.
Translate from Turkish to English
Tom tek silah atışı yarasından öldü.
Translate from Turkish to English
Bu sabah bir öğrenciden bir silah ele geçirdim
Translate from Turkish to English
Neden bir silah taşıyorsun?
Translate from Turkish to English
Tom bir silah sesi duydu.
Translate from Turkish to English
Yanında hiç silah var mıydı?
Translate from Turkish to English
Balistik raporuna göre, bu silah cinayet silahı olamaz.
Translate from Turkish to English
Bu silah için bir ruhsatım var.
Translate from Turkish to English
Silah kontrolü hakkında nasıl hissediyorsunuz?
Translate from Turkish to English
Silah taşıyor musun?
Translate from Turkish to English
O silah muhtemelen dolu değil.
Translate from Turkish to English
Aynı silah 20 yıl önce bir cinayette kullanılmış.
Translate from Turkish to English
Tom çantasında bir silah bulunduruyor.
Translate from Turkish to English
ABD'de ateşli silah satışı üzerine birkaç yasal sınırlama vardır.
Translate from Turkish to English
Ben silah taşımıyorum.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: olacağım, Haydi, Japonya'yı, yenelim, Siz, yoksa, öğrenci, misiniz, Evet, öğretmenim.