Turkish example sentences with "sevdiği"

Learn how to use sevdiği in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Sevdiği genç onunla konuşmak için geldiğinde, o telaşlandı.
Translate from Turkish to English

O, filmleri çok sevdiği için, izleyebildiği kadar çok sayıda film izler.
Translate from Turkish to English

Mary'nin onu ne kadar çok sevdiği hakkında Tom'un herhangi bir fikri yok.
Translate from Turkish to English

Alkollü içkileri her gün içmek istemiyordu. Fakat bira onun sevdiği içkisidir, bu yüzden o her gün alkolsüz bira içiyor.
Translate from Turkish to English

Onun sevdiği eğlenceler avcılık ve golf.
Translate from Turkish to English

Roger Miller radyoda dinlediği müziği sevdiği için şarkılar yazmaya başladı.
Translate from Turkish to English

O, bu seçim için uzun ve aşırı düşündü. Sevdiği ülke için çok uzun ve aşırı düşündü.
Translate from Turkish to English

Kız kardeşimin en sevdiği Soseki'dir.
Translate from Turkish to English

Tom, en sevdiği şarkıyı söylemeye başladı ve Mary onunla birlikte söylemeye başladı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin sevdiği tür müzikleri dinlemekten bıktı.
Translate from Turkish to English

Tom sevdiği bir iş buldu.
Translate from Turkish to English

Tom maaşının yarısını sevdiği hayır kurumuna bağışlıyor.
Translate from Turkish to English

Mary'nin onu sevdiği kadar çok Tom Mary'yi sevmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom isimsiz bir şekilde sevdiği hayır kurumuna bir milyon dolar yardımda bulundu.
Translate from Turkish to English

Nicole onun sevdiği şarkıcının öldüğünü duyunca, gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Chris onun en sevdiği kızı, Kate'i gördü, Beth ile özel görüşüyordu.
Translate from Turkish to English

Onun onu sevdiği söylenilmektedir.
Translate from Turkish to English

Onun sevdiği sensin, ben değil.
Translate from Turkish to English

En sevdiği yemek ringo havyarıydı.
Translate from Turkish to English

Pizza çocuğun en sevdiği yemektir.
Translate from Turkish to English

Sevdiği gibi yapmasına izin vereceğim.
Translate from Turkish to English

Neredeyse her gün alkolsüz bira içiyor çünkü bira onun en sevdiği içecek fakat her gün alkol içmek istemiyor.
Translate from Turkish to English

Laurie, en sevdiği restorana yemek yemeye gitti.
Translate from Turkish to English

Tom'un yemeyi sevdiği tek balık somondur.
Translate from Turkish to English

Bu beni sevdiği içindir.
Translate from Turkish to English

O öldü ve çok sevdiği çocuklarını geride bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom'un sevdiği kahve kupasını çaldım.
Translate from Turkish to English

Tom'un sevdiği yemeklerden biri domates çorbası ile ızgarada pişirilmiş peynirli sandviç.
Translate from Turkish to English

Dondurma Tom'un sevdiği yiyecektir.
Translate from Turkish to English

Herkesin sevdiği kendine güzel.
Translate from Turkish to English

Arkadaşlarımın hepsi beni sevdiği için mi öyle davrandı?
Translate from Turkish to English

İstanbul, onun en çok sevdiği şehirdir.
Translate from Turkish to English

Herkesin sevdiği kendine güzel değil midir?
Translate from Turkish to English

Tuzlu krakerler çocukların en sevdiği abur cuburdu.
Translate from Turkish to English

Onu en sevdiği yemekle teselli ettim.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin kendisinin onu sevdiği kadar çok onu sevip sevmediğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom sevdiği bir iş bulamadı.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerinin sevdiği gibi aynı tür müziği seviyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom'un yüzmeyi neden çok sevdiği hakkında hiçbir fikrim yok.
Translate from Turkish to English

Tom neredeyse kayak yapmayı sevdiği kadar yüzmeyi de seviyor.
Translate from Turkish to English

Tom en sevdiği oyuncağını kaybetti.
Translate from Turkish to English

Mary hayvanları sevdiği için veteriner olmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom sevdiği film posterleri ile duvarını dekore etti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin şu ana kadar sevdiği tek erkek.
Translate from Turkish to English

En sevdiği hobi için vakti vardı.
Translate from Turkish to English

Tom'un en sevdiği yemeğin ne olduğunu merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

Bana veda hediyesi olarak en sevdiği kitabı verip Osaka'ya taşındı.
Translate from Turkish to English

Kuşların vatanı ormandır, balıkların nehir, arıların çiçekler ve Çin de küçük çocukların vatanıdır. Biz çocukluğumuzdan beri vatanımızı kuşların ormanı, balıkların nehri, arıların çiçekleri sevdiği gibi seviyoruz.
Translate from Turkish to English

Onun onu sevdiği çok açık.
Translate from Turkish to English

Oleg, biri onu sevdiği için mutlu.
Translate from Turkish to English

Herkesin sevdiği programlama dili hangisi?
Translate from Turkish to English

Onun beni sevdiği apaçık.
Translate from Turkish to English

Onun beni sevdiği besbelli.
Translate from Turkish to English

Onun en sevdiği renk nedir?
Translate from Turkish to English

Tom'un şimdiye kadar gerçekten sevdiği tek kız Mary idi.
Translate from Turkish to English

Emily en sevdiği televizyon programını izliyor.
Translate from Turkish to English

O, Tom'un en sevdiği renkti.
Translate from Turkish to English

Tom'un en sevdiği film "Brokeback Mountain"dır.
Translate from Turkish to English

Melanie en sevdiği kitabı okuyor.
Translate from Turkish to English

Tom sevdiği şeyi yapıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un en sevdiği şarkı Vangelis'in Ateş Arabalarıdır.
Translate from Turkish to English

Sevdiği şeyi yapmasından onu alıkoyamazsın.
Translate from Turkish to English

İlkbahar Lucy'nin en çok sevdiği mevsim.
Translate from Turkish to English

Tom'un beni sevdiği çok açık.
Translate from Turkish to English

İnsanların birbirini sevdiği bir dünyada yaşamak istiyorum.
Translate from Turkish to English

İnsanların birbirini sevdiği bir dünyada yaşamayı hayal ediyorum.
Translate from Turkish to English

En sevdiği kazağını kaybetti.
Translate from Turkish to English

Tom'un en sevdiği şey yemek pişirmeydi.
Translate from Turkish to English

Tom'un yapmak için en sevdiği şey yemek pişirmeydi.
Translate from Turkish to English

Tom'un en sevdiği renk nedir?
Translate from Turkish to English

Tom'un en sevdiği kokteyl nedir?
Translate from Turkish to English

En sevdiği svetşörtünü kaybetti.
Translate from Turkish to English

Tom en sevdiği film hangisi?
Translate from Turkish to English

Tom'un en sevdiği yemek hangisi?
Translate from Turkish to English

Tom'un en sevdiği yemeğin ne olduğunu biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom'un en sevdiği renk mavidir.
Translate from Turkish to English

Bu denli sevdiği işini kaybetmesi Meryem'e büyük bir darbe oldu.
Translate from Turkish to English

Tom onu sevdiği için mutluyum.
Translate from Turkish to English

Tom onu çok sıcak olan suda yıkayarak en sevdiği gömleğini mahvetti.
Translate from Turkish to English

Tom'un Boston'da burada olmayı sevdiği açık.
Translate from Turkish to English

Onun en sevdiği milli park nedir?
Translate from Turkish to English

Tom en sevdiği kalemi kaybetti.
Translate from Turkish to English

Onun beni sevdiği aklımın ucundan geçmedi.
Translate from Turkish to English

Tom en sevdiği video oyunu dünyası hakkında gerçek dünya hakkında bildiğinden daha fazla biliyor.
Translate from Turkish to English

Biyoloji Tom'un en sevdiği ders değil.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin sevdiği aynı tür şeyleri seviyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin sevdiği aynı tür müziği sevmiyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un akşam yemeğinden sonra yapmayı sevdiği tek şey TV izlemektir.
Translate from Turkish to English

Tom Boston'da sevdiği bir iş bulamadı bu yüzden Şikago'ya taşındı.
Translate from Turkish to English

Tom'un sevdiği bir işi olmasını istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom annesinin sevdiği şarkıyla gösteriye başladı.
Translate from Turkish to English

Eugenia yüzü temizlemek ve cildi korumak için en sevdiği yağları bizimle paylaştı.
Translate from Turkish to English

"Tanrıların sevdiği insan genç ölür", demiş eskiler.
Translate from Turkish to English

Tom sevdiği herhangi bir yere gidebilir.
Translate from Turkish to English

Tom'un sevdiği aynı şeyleri seviyor musun?
Translate from Turkish to English

İp atlamak, kızımın en sevdiği şeydir.
Translate from Turkish to English

Bu tam Tom'un onu sevdiği tarz.
Translate from Turkish to English

Tom'un en sevdiği film Dumbo'dur.
Translate from Turkish to English

Zorbalık Dan'ın en sevdiği hobidir.
Translate from Turkish to English

Ogai onun en sevdiği yazardır.
Translate from Turkish to English

Bu onun seni sevdiği anlamına geliyor.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Bileti, unutma, Sizi, görmekten, memnunum, şeyi, değiştirmeyecek, Tanrıya, şükür, Günaydın.