İran, Amerikalı kadının serbest bırakılmasını engelliyor.
Translate from Turkish to English

Onlar mahkûmu serbest bıraktılar.
Translate from Turkish to English

Beş mahkûm yeniden tutuklandı, ancak diğer üçü hâlâ serbest.
Translate from Turkish to English

O köpeği serbest bırakmayın.
Translate from Turkish to English

İran Amerikalı kadının serbest bırakılmasına karşı çıkıyor.
Translate from Turkish to English

Topladığımız tüm cümleleri Creative Commons Attribution lisansı altında serbest bırakıyoruz.
Translate from Turkish to English

O, serbest bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English

Lincoln bütün kölelerin serbest bırakılmasını kabul etti.
Translate from Turkish to English

Teröristler rehineleri serbest bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tutuklu erkenden serbest bırakılmasını istedi.
Translate from Turkish to English

O aslında serbest piyasa sistemini destekledi.
Translate from Turkish to English

Ateş serbest!
Translate from Turkish to English

Bay Johnson serbest meslek sahibidir ve mobilya tamiriyle uğraşır.
Translate from Turkish to English

Tom geçen ay cezaevinden serbest bırakıldı.
Translate from Turkish to English

Mary yıllarca Tom'un hapisaneden çıkmasını bekledi ve sonunda o serbest bırakıldığında çok mutlu oldu.
Translate from Turkish to English

Tom hastaneden serbest bırakıldı, ama ateşli silah yarası hâlâ iyileşiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom serbest çalışan bir bilgisayar programcısı.
Translate from Turkish to English

Tom köpeğine serbest koşması için izin verdi.
Translate from Turkish to English

Lincoln köleleri serbest bıraktı.
Translate from Turkish to English

Polisler onu serbest bıraktılar.
Translate from Turkish to English

Mahkûm serbest bırakıldı.
Translate from Turkish to English

Mahkumlar serbest bırakıldı.
Translate from Turkish to English

Katil hâlâ serbest.
Translate from Turkish to English

O, köpeği bahçede serbest bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tutuklu serbest bırakıldı.
Translate from Turkish to English

Kız kuşu serbest bıraktı.
Translate from Turkish to English

Rehineler serbest bırakılacaktır.
Translate from Turkish to English

İki adam hapishaneden serbest bırakıldı.
Translate from Turkish to English

Rehineleri serbest bırakmayı reddettiler.
Translate from Turkish to English

Tüm rehineler zarar verilmeden serbest bırakıldı.
Translate from Turkish to English

Kendileri için çalışmak üzere serbest bırakıldılar.
Translate from Turkish to English

Tüm rehineler sağ salim serbest bırakıldı.
Translate from Turkish to English

Şu tutuklular dün serbest bırakıldı.
Translate from Turkish to English

Kafesi açtı ve kuşları serbest bıraktı.
Translate from Turkish to English

Kız kuşları kafesten serbest bıraktı.
Translate from Turkish to English

Er ya da geç rehineler serbest bırakılacak.
Translate from Turkish to English

Rehineler Noelden önce serbest bırakılacak.
Translate from Turkish to English

Onu serbest bırakın.
Translate from Turkish to English

Seni serbest bırakacağım.
Translate from Turkish to English

O serbest meslek sahibi.
Translate from Turkish to English

Tom kuşu serbest bıraktı.
Translate from Turkish to English

Sırlar saklanır herkes serbest düşünmekte özgürdür.
Translate from Turkish to English

Tom serbest bırakıldı.
Translate from Turkish to English

Kurallar bana öğretilmedi ve serbest bir yaşam hakkına sahip olmadım.
Translate from Turkish to English

Onlar bizi serbest bıraktılar.
Translate from Turkish to English

Onlar Tom'u serbest bıraktılar.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi serbest bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom'u serbest bırak.
Translate from Turkish to English

Tutuklu dün serbest bırakıldı.
Translate from Turkish to English

Köpekleri serbest bırakma.
Translate from Turkish to English

O bir serbest gazeteci.
Translate from Turkish to English

Ben serbest çalışan bir gazeteciyim.
Translate from Turkish to English

Tom rehineleri serbest bıraktı.
Translate from Turkish to English

Ben serbest çalışan bir fotoğrafçıyım.
Translate from Turkish to English

Mahkumu serbest bıraktılar.
Translate from Turkish to English

Nihayet serbest bırakıldım.
Translate from Turkish to English

Kokainle yakalandı,ama hiç yer olmadığı için serbest bırakıldı.
Translate from Turkish to English

O hâlâ serbest.
Translate from Turkish to English

Serbest meslek sahibi olmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom serbest meslek erbabı.
Translate from Turkish to English

Polis Tom'u serbest bırakacağını söyledi.
Translate from Turkish to English

Ben bir serbest gazeteciyim.
Translate from Turkish to English

Duruşmadan sonra, onlar mahkumları serbest bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom bir serbest gazeteciydi.
Translate from Turkish to English

Jüpiter'e serbest olanın öküze de serbest olması gerekmez.
Translate from Turkish to English

Jüpiter'e serbest olanın öküze de serbest olması gerekmez.
Translate from Turkish to English

Tom serbest kalana kadar dinlenemeyiz.
Translate from Turkish to English

Onları serbest bırak.
Translate from Turkish to English

Onu serbest bırak.
Translate from Turkish to English

Onları serbest bıraktık.
Translate from Turkish to English

Onu serbest bıraktılar.
Translate from Turkish to English

Onları serbest bıraktılar.
Translate from Turkish to English

Dan 2006 yılında serbest bırakıldı.
Translate from Turkish to English

Oğlan bir kuşu serbest bıraktı.
Translate from Turkish to English

Neden Mary'yi serbest bırakmıyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom bir serbest gazeteci.
Translate from Turkish to English

Tom serbest bırakmayı reddetti.
Translate from Turkish to English

Serbest konuşma özgürlüğün var ama iftira etme hakkın yok.
Translate from Turkish to English

On üçüncü yasa değişikliği tüm zenci köleleri serbest bıraktı.
Translate from Turkish to English

O tutukluyu serbest bırakmayın.
Translate from Turkish to English

Tom serbest paraşütçü eğitmeni.
Translate from Turkish to English

Tekstil endüstrisi serbest rekabet pazarına önümüzdeki yıllarda uyum sağlayacaktır.
Translate from Turkish to English

Onlar tüm mahkumları serbest bıraktı.
Translate from Turkish to English

O aday serbest ticaret yanlısı.
Translate from Turkish to English

Onlar Tom'u birkaç saat gözaltında tuttu ve sonra onu serbest bıraktı.
Translate from Turkish to English

Dün tüm suçlamalardan aklandı ve serbest bırakıldı.
Translate from Turkish to English

Dan, Matt ve Linda'yı kefaletle serbest bıraktırdı.
Translate from Turkish to English

Polis herhangi bir ek ayrıntıyı serbest bırakmadı.
Translate from Turkish to English

O serbest kalabildi.
Translate from Turkish to English

Tom serbest bırakıldı mı?
Translate from Turkish to English

Mahkûmlar serbest bırakıldı mı?
Translate from Turkish to English

Tom daha sonra serbest bırakıldı.
Translate from Turkish to English

Bu hayvanları kafesten serbest bırakmalısın.
Translate from Turkish to English

Ateş serbest.
Translate from Turkish to English

İki gün önce kaçan mahkum hâlâ serbest.
Translate from Turkish to English

Rehinelerden üçü serbest bırakıldı.
Translate from Turkish to English

Tutukluları serbest bırakıyorum.
Translate from Turkish to English

Ne yazık ki Tom'u serbest bırakmak zorunda kalacaksın.
Translate from Turkish to English

O onlara tutukluyu serbest bırakmasını emretti..
Translate from Turkish to English

Tom geçen ay ceza evinden serbest bırakıldı.
Translate from Turkish to English

Hayal kurmak serbest.
Translate from Turkish to English