Turkish example sentences with "belaya"

Learn how to use belaya in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Daha dikkatli sür, aksi halde başın belaya girecek.

O belaya tekrar katlanacağım.

Patronu gerçeği öğrendiğinde yalan onun başını belaya soktu.

Başımı belaya soktun.

Başını belaya soktuğunu asla görmek istemiyorum.

Tom Mary'nin yasayla kaç kez başının belaya girdiğini merak ediyordu.

Tom'un niyeti Mary'nin başını belaya sokmak değildi.

Eğer senin aptallığın olmasaydı, asla başımız belaya girmezdi.

O başının belaya gireceğini seziyor.

Tom'un başını bu kadar çok belaya sokması şaşırtıcı.

Başın belaya girecek.

O, onun başını belaya soktu.

O belaya karışmıştı.

Bir sürü belaya katlandım.

Ailen anlarsa başın belaya girer.

Belaya karıştım.

Er ya da geç başın belaya girecek.

Hikaye duyulursa başım belaya girer.

Tom'un başını belaya sokmakla ilgili uzun bir geçmişi var.

Başın belaya girerse ben yardım ederim, babam da eder.

Başım belaya girdi.

Onun özgün fikirleri daha tutucu arkadaşlarıyla başını defalarca belaya soktu.

Başımız belaya girecek.

O zaman Fransızca konuşabilseydim, başımı belaya sokmazdım.

Bunu sana anlattığım için muhtemelen başım belaya girecek ama umurumda değil.

Onun başını belaya sokmasını istemiyorum.

Başın nasıl belaya girdi?

Tom daha önce başını belaya soktu.

Başını belaya sokmaya değmez.

Başımı belaya sokmak istemiyorum.

Başınızı belaya sokmak istemezdim, özür dilerim.

Bu sabah başımı biraz belaya soktum.

Dikkatli olmazsan başını belaya sokacağını sana söylüyorum.

Başını belaya sokma.

Tom başını belaya sokmak istemiyor.

Yine başımı belaya sokacaksın.

Tom'un daha önce defalarca başı belaya girdi.

Bu kadar belaya girmeye gerek yok.

Başımızı belaya sokan kişi Tom'du.

Tom bizim karıştığımız aynı belaya karışmadan önce bu sadece bir zaman meselesi.

Başımın belaya girmesini istemezsin değil mi?

Tom'un başı belaya girdi.

Sana söylersem başım çok belaya girer.

Mary'nin yüzünden Tom'un başı belaya girdi.

Tom'un yüzünden onun başı belaya girdi.

Tom'un bir tür belaya bulaşmış olmasından endişeliyim.

Konuşma tarzın bir gün senin başını belaya sokacak.

Belaya bulaşmak istemiyorum.

Belaya bulaşmak istemedim.

Tom belaya bulaşmak istemedi.

Birinin başını belaya sokmak istemiyorum?

Başını belaya sokmak istemiyorum.

Ben her zaman ev ödevimi yapmayı ertelerim ve başım belaya girer.

Tom her zaman başını belaya sokuyor.

Tom yine başını belaya sokmak istemiyor.

Bu benim başımı belaya sokmayacak.

Bu kadar belaya nasıl bulaştık?

Benden dolayı başın belaya girecek mi?

Tom asla başını belaya sokmaz.

Kız arkadaşın gerçeği öğrenirse belaya girecek.

O, başı belaya girdiğinde yardım için ebeveynlerine döndü.

Tom tekrar başını belaya sokmadan önce bu sadece bir zaman meselesi.

Adımına dikkat et yoksa başın belaya girer.

Belaya bulaşmak istemiyorsun.

Tom başını belaya sokuyor mu?

Başımızı belaya sokacak bir şey yapmayalım.

Daha fazla insanın yaptıkları şeylerden daha ziyade söyledikleri şeylerden başı belaya girer.

Tom başını belaya sokmaya devam ediyor.

Onun için başımız belaya girecek.

İlk etapta benim başımı belaya sokan sensin.

Bana sadece bunun benim başımı belaya sokmayacağını söyle.

Bana yardım ettiğin için başın belaya girmeyecek.

Eğer sadece bizimle kalsaydın başını belaya sokmazdın.

Hiç kimsenin başını belaya sokmayacağım.

Başımızı belaya sokacağımızı kim düşündü?

Verimsiz bir pirinç hasadı başımızı belaya sokacaktır.

Çok hızlı sürdüğüm için polisle başım belaya girdi.

Tom senin başını belaya soktu, değil mi?

Eğer sana yardım edersem başımı belaya sokarım.

Bunu yaparsam başım belaya girer.

Tom başını belaya sokmak istemedi.

Tom, Mary'yi başını belaya sokacak bir şey yapmaya teşvik etmek istemedi.

Hiç başımı belaya sokmadım.

Tom'un belaya bulaşıp bulaşmadığını bilmiyorum.

Bu sadece belaya neden olabilir.

Tom John'ın başını belaya sokmak istemiyor.

Kendimi tekrar belaya bulaştırdım.

Yakalanırsak başımız belaya girer.

Tomun başını belaya sokmadı.

Tom, Mary'nin belaya bulaşmasını istemedi.

Tom, Mary'nin başına belaya sokmasını istemedi.

Tom bunu yaparsa başının belaya gireceğini biliyordum.

Tom bunu yaptığı için başının belaya gireceğini biliyordum.

Tom'un başının belaya gireceğini biliyordum.

Tom yüzünden başım belaya girdi.

Tom, Mary'nin başının belaya girmesini istemiyor.

Tom senin başını belaya sokacak.

Tom'un bunun için başı belaya bulaşacak.

Tom, başımızın belaya gireceğinden korkuyorum.

Tom'un belaya bulaşmamış olmasına sevindim.

Tom bazen başını belaya sokuyor.

Also check out the following words: edebilir, Susadım, Nasılsınız, parlayan, altın, kılıcım, Singapurluyum, Banyo, Okulun, Büyükbaban.