Turkish example sentences with "sefer"

Learn how to use sefer in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Ben gelecek sefer ne yapacağını bilmiyorum.

Her zaman bir sonraki sefer vardır.

Onun gelecek sefer ne yapacağını tahmin etmek zor.

Tom Mary'ye bir dahaki sefer ne yapması gerektiğini sordu.

Tom bu sefer doları yene çevirmemenin daha iyi olacağını düşünüyor.

Jack bu sefer kesin başaracak.

Bu sefer Bob'un kazanma olasılığı yüksek.

Bu sefer Bob muhtemelen kazanacak.

Gelecek sefer önceden telefon edin.

Gelecek sefer ne zaman ziyaret edeceksiniz?

Bu sefer onu yapamam.

Gelecek sefer daha iyi bir iş çıkar.

Gelecek sefer daha çok gayret edeceğim.

Gelecek sefer sürme sırası benim.

Gelecek sefer kız kardeşini de getir.

Denediğim her sefer başarısız oldum.

Bir daha ki sefer daha iyi yapmaya çalışın.

Her zaman bir gelecek sefer vardır.

Gelecek sefer Nara'yı ziyaret etmeyi umuyorum.

Onu gelecek sefer telafi edeceğim.

Gelecek sefer geldiğimde, kız kardeşimi getireceğim.

Gelecek sefer daha erken geleceğim.

Bu sefer kaçmasına izin vermeyeceğim.

Gelecek sefer ne yapacağımızı düşünmeliyiz.

Bu sefer benden kurtulamazsın.

Umarım bu sefer hiçbir şey ters gitmez.

Sadece bu sefer sana ödünç para vereceğim.

Gelecek sefer onun ne zaman geleceğini bilmiyorum.

Tom gelecek sefer ne yapacağını merak ediyor.

Gelecek sefer daha iyi söyleyebileceksin.

Gelecek sefer hata yapmamaya çalışacağım.

Gelecek sefer daha fazla dikkat edeceğini umuyorum.

Lütfen gelecek sefer geldiğinde kitabı bana getir.

Bu sefer, savaş diplomatlar arasında olacaktı.

Belki gelecek sefer.

Bu sefer biz kazandık.

Hata yaptığım her sefer için bir nikelim olsa, daha ucuz hatalar yapardım.

Gelecek sefer ne yapacağım?

Gelecek sefer ne olur?

Bu sefer ben haklıyım.

23 nolu sefer vaktinde mi?

Gelecek sefer ne yapayım?

Bir dahaki sefer görüşürüz.

Gelecek sefer iş değiştireceğim. Benim şu ana kadar kazandığım deneyimi kullanmama izin verecek işe ihtiyacım var.

İlk sefer bedava.

Bu sefer hastaneye gittiğinde sağlığın en önemli şey olduğunu sonunda anladı.

Sanırım gelecek sefer daha dikkatli olsam iyi olur.

İlacını mutlaka içmelisin Tom, günde bir sefer sabahları.

Belki bu sefer geçemeyeceğimi düşünüyorsundur.

Doğruyu ben bulursam bu sefer daha çok kızabilirim.

Yeni bir kamera alacağım. Bu sefer o dijital bir kamera olacaktır.

Bu sefer başarısız olmayacağım.

Bu sefer başarısız olamazsın.

Gelecek sefer benimle geleceksin.

Bu sefer kendi bildiğimi okuyacağım.

Gelecek sefer daha iyi yapmalıyım.

Tom'un gelecek sefer daha çok çalışacağını düşünüyor musun?

Gelecek sefer bundan daha iyi yapsan iyi olur.

Gelecek sefer önce gidersin.

Gelecek sefer bu kadar şanslı olamayabiliriz.

Gelecek sefer ne yapacağımızı biliyoruz.

Gelecek sefer ne yapacağımdan emin değilim.

Gelecek sefer daha fazla uğraşacağıma söz veriyorum.

Gelecek sefer biraz daha çok çalışmalıyım.

Gelecek sefer tekrar Boston'dayken seni tekrar görmeyi umuyorum.

Bu, Bostona giden Sefer 333 için son çağrı.

Bu sefer beni yanlışlıkla hapse attılar.

Bu sefer ne aldın?

Bu sefer, fazla ileri gittin!

Tom bu sefer daha hazırlıklı bu yüzden onu yapabilmeli.

Bir dahaki sefer daha erken gelmenizin bir sakıncası var mı?

Gelecek sefer böyle kolayca vazgeçme.

Bir dahaki sefer tüm arkadaşlarını getir.

Bu, Boston'a olan 333 no'lu sefer için son çağrıdır.

Bu, Boston'a olan 333 numaralı sefer için son çağrıdır.

Evet, bu sefer ağladım.

Bu sefer, çok uzağa gittiniz.

Yeni bir fotoğraf makinesi alacağım ama bu sefer dijital olanından.

Birçok sefer başarısız olduktan sonra, bir kez daha denedi.

Yazıcıların çalışmadığı tek sefer, onlara ihtiyacın olduğu zamandır.

Bu sefer ne yaptınız?

Tom bu sefer ne yaptı?

İşlerin bu sefer farklı olmasını istiyorum.

Gelecek sefer ondan daha iyisini yapman gerekecek.

Aynısını bu sefer de yapacaktım.

Korkarım ki seni bu sefer koruyamam.

Bu sefer ağladı mı?

Beyler, bu sefer ne getirdiniz bana?

Gelecek sefer onu gördüğümde Tom'a teşekkür etmemi hatırlat.

Bir dahaki sefer olmayacak.

Şehrini ziyaret ettiğim gelecek sefer seninle görüşmeye can atıyorum.

Gelecek sefer daha dikkatli olmalısın.

Gelecek sefer daha çok çalışacağım.

Bu sefer yardım edemem.

Gelecek sefer onu düşürmeyin.

Bu sefer başarısız olsan bile bir şansın daha var.

Bu sefer şaka yapmıyorum.

Gelecek sefer yürüyüşe giderken seninle beraber gelmemin bir sakıncası var mı?

Onu gelecek sefer açıklayacağım.

Onu gelecek sefer yapacağız.

O gelecek sefer daha iyi olacak.

Also check out the following words: gibidir, Sevgi, arzuyu, karıştırmayın, gezileri, ertelendi, paran, fincan, Bunun, kamera.