Turkish example sentences with "sahilde"

Learn how to use sahilde in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Çocuklar sahilde kumdan bir kale inşa ettiler.
Translate from Turkish to English

Sahilde az sayıda kişi vardı.
Translate from Turkish to English

Sahilde bronzlaştım.
Translate from Turkish to English

Tom ve arkadaşları sahilde oturdu ve erkek çocuklarının yüzmesini izledi.
Translate from Turkish to English

Akşam yemeğinden sonra, sahilde bir yürüyüş yaparım.
Translate from Turkish to English

Yılın hangi zamanında genellikle sahilde zaman geçirmek istersin?
Translate from Turkish to English

Çocuklar sahilde oynamayı seviyorlar.
Translate from Turkish to English

Çocuklar sahilde kumdan kaleler inşa ediyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom sahilde bazı güzel deniz kabukları topladı.
Translate from Turkish to English

Bikinili güzel kız sahilde bir göz açıcı idi.
Translate from Turkish to English

Tom sabahın erken saatlerinde sahilde oturmayı sever.
Translate from Turkish to English

O sahilde çok sayıda kızın bikini giydiğini duyuyorum.
Translate from Turkish to English

Sahilde arkadaşlarla birlikte zaman geçirmek çok eğlenceli.
Translate from Turkish to English

Biz sahilde oynadık.
Translate from Turkish to English

Tom sahilde kamp yapmayı sever.
Translate from Turkish to English

Tatilimi sahilde geçiriyorum.
Translate from Turkish to English

Onlar bütün günü sahilde geçirdiler.
Translate from Turkish to English

Biz sahilde yüzmeye gittik.
Translate from Turkish to English

Tatilimi sahilde geçirdim.
Translate from Turkish to English

Akşam yemeğinden sonra, sahilde yürürüm.
Translate from Turkish to English

Grup sahilde koşuyor.
Translate from Turkish to English

Geceyi sahilde geçirdiler.
Translate from Turkish to English

Çocuklar sahilde oynamayı severler.
Translate from Turkish to English

Tom sahilde bir ceset buldu.
Translate from Turkish to English

Bütün günü sahilde geçirdim.
Translate from Turkish to English

Akşam yemeğinden sonra sahilde yürüyelim.
Translate from Turkish to English

Sahilde güzel bir kabuk buldum.
Translate from Turkish to English

Sahilde bir sürü insan vardı.
Translate from Turkish to English

Birkaç çocuk sahilde oynuyor.
Translate from Turkish to English

Dün sahilde eğlendik.
Translate from Turkish to English

Çocuklar sahilde saatlerce oynardı.
Translate from Turkish to English

Çadırlarımızı şimdi oldukları yerde sahilde bırakamayız. Eğer bırakırsak, su yükseldiğinde su altında kalacaklar.
Translate from Turkish to English

Sahilde yürümekten hoşlanır mısınız?
Translate from Turkish to English

Sahilde yürüyelim mi?
Translate from Turkish to English

Tom bana tenha bir sahilde yaşamak istediğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom'la Mary sahilde oturup karşılıklı konuştular.
Translate from Turkish to English

Bob sık sık o sahilde ağır ağır koşar.
Translate from Turkish to English

Bütün günü sahilde geçirdiler.
Translate from Turkish to English

Güneş batmadan önce sahilde bir yürüyüş yaptık.
Translate from Turkish to English

Sahilde birkaç çift vardı.
Translate from Turkish to English

Onlar sahilde dinlendiler.
Translate from Turkish to English

Sahilde bir köpekle yürümek birçok yerde yasal değildir.
Translate from Turkish to English

Sahilde gezinti yaptık.
Translate from Turkish to English

Sahilde yürüyüşe gittik.
Translate from Turkish to English

Onlar sahilde kamp yaptılar.
Translate from Turkish to English

Sahilde piknik yapamadık.
Translate from Turkish to English

Dün akşam sahilde piknik yapamadık.
Translate from Turkish to English

Dün akşam yağmur yağdığından dolayı sahilde piknik yapamadık.
Translate from Turkish to English

Sahilde Tom'u gördük.
Translate from Turkish to English

Sahilde bulduğuma bak.
Translate from Turkish to English

Ben sahilde deniz kabukları topluyorum.
Translate from Turkish to English

Sahilde yürüyen güzel kadını fark etmekten kendimi alamadım.
Translate from Turkish to English

Sahilde harika bir gün geçirdik!
Translate from Turkish to English

Tom bana o ve Mary'nin yaz tatillerini sahilde geçirdiklerini söyledi.
Translate from Turkish to English

Sahilde herkes bana güldü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile sahilde buluştu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary sahilde yürüyüş yaptı.
Translate from Turkish to English

Tom sahilde çok zaman harcıyor.
Translate from Turkish to English

Bugün sahilde koşmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom bütün gün sahilde oturdu, kartpostallar yazdı.
Translate from Turkish to English

Onlar çadırlarını sahilde kurdular.
Translate from Turkish to English

Sahilde, arkadaşlarla vakit geçirebilirim.
Translate from Turkish to English

Birçok çocuk sahilde oynuyor.
Translate from Turkish to English

Onlar çadırlarını sahilde kurdu.
Translate from Turkish to English

Onlar çadırını sahilde kurdu.
Translate from Turkish to English

Sahilde yalnız tek bir kişi gördüm.
Translate from Turkish to English

Sahilde kimseyi gördün mü?
Translate from Turkish to English

ıssız bir sahilde mahsur kalmış harap bir gemi
Translate from Turkish to English

Onlar sahilde karşılaştı.
Translate from Turkish to English

Bir sahilde kum tanelerinin sayısı hesaplanabilir.
Translate from Turkish to English

Sahilde bir yürüyüş yapalım.
Translate from Turkish to English

Tom öğleden sonrasını arkadaşlarıyla sahilde geçirdi.
Translate from Turkish to English

O, sahilde deniz kabukları satar.
Translate from Turkish to English

Ben sahilde oturmayı severim.
Translate from Turkish to English

O 60 yaşında ve hala sahilde kumdan kaleler inşa eder.
Translate from Turkish to English

Tiberio sahilde çevreyi dolaştı.
Translate from Turkish to English

Sahilde yürüyüş yaparken şişe içinde bir mesaj buldu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary sahilde bir kum kalesi inşa ettiler.
Translate from Turkish to English

Harika bronzluğa bakarsak, tatilinizin çoğunu sahilde geçirmişsiniz gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Bir adam karşı sahilde balık tutuyordu.
Translate from Turkish to English

Ben sahilde voleybol oynuyorum.
Translate from Turkish to English

Sahilde yalnız olmayı sevmiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom sahilde bir şenlik ateşi yaktı.
Translate from Turkish to English

Bu sahilde zehirli denizanaları var mı?
Translate from Turkish to English

Terk edilmiş sahilde yalnız yürümekten hoşlanıyordum.
Translate from Turkish to English

Sahilde birçok denizanası var.
Translate from Turkish to English

Bu sabah sahilde Sami ve Leyla'yı gördüm.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'yi bu sabah sahilde gördüm.
Translate from Turkish to English

Sahilde yaşardım.
Translate from Turkish to English

Eskiden sahilde otururdum.
Translate from Turkish to English

Tom'un neden sahilde bir otelde kalmamız konusunda ısrar ettiğini merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary günü sahilde geçirdi.
Translate from Turkish to English

Sahilde güzel bir gün daha yaşıyoruz.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin muhtemelen sahilde olabileceğini düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom sahilde bir deniz kabuğu bulmuş.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin muhtemelen sahilde olduğunu düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Sahilde yürümeyi seviyorum.
Translate from Turkish to English

Tom ve ben sık sık sahilde yürürüz.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi sahilde yürürken gördü.
Translate from Turkish to English

Bu sabah sahilde Tom'u gördüm.
Translate from Turkish to English

Tom bütün günü sahilde geçirmek istedi.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Saatlerdir, bekliyorum, davran, Faturayı, ödemediği, suyu, kestiler, Güller, açıyor, kimin.