Turkish example sentences with "saatlerce"

Learn how to use saatlerce in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Saatlerce dehşete düşürüldükten sonra,sonunda annesi onu kurtardı.
Translate from Turkish to English

Saatlerce çalışmaktan yoruldum.
Translate from Turkish to English

Onu saatlerce beklediler.
Translate from Turkish to English

Hepimiz tükenene kadar saatlerce müzik eşliğinde dans ettik.
Translate from Turkish to English

Avukatlar davayı saatlerce savundu.
Translate from Turkish to English

O, sık sık oturur ve saatlerce denize bakar.
Translate from Turkish to English

O, saatlerce beklemeye devam etti.
Translate from Turkish to English

Polisler saatlerce Tom'un evini aradılar fakat onlar cinayet silahını bulamadılar.
Translate from Turkish to English

İki taraf, sıcak yaz güneşinde saatlerce mücadele ettiler.
Translate from Turkish to English

Tom saatlerce bir trafik sıkışıklığında sıkıştı.
Translate from Turkish to English

Öyküleri saatlerce bizi eğlendirdi.
Translate from Turkish to English

Bill saatlerce ağlamaya devam etti.
Translate from Turkish to English

Saatlerce kitap okudum.
Translate from Turkish to English

Saatlerce denize baktım.
Translate from Turkish to English

O, onu saatlerce bekledi.
Translate from Turkish to English

Saatlerce yağmur yağdı.
Translate from Turkish to English

O çocuk saatlerce ağlamaya devam etti.
Translate from Turkish to English

O saatlerce bekledi.
Translate from Turkish to English

O, saatlerce müzik dinledi.
Translate from Turkish to English

Gece saatlerce çalışırım.
Translate from Turkish to English

Biz saatlerce bekledik.
Translate from Turkish to English

Kitap okuyarak saatlerce otururdu.
Translate from Turkish to English

Saatlerce planla ilgili konuştular.
Translate from Turkish to English

Bir şey yapmadan saatlerce otururdu.
Translate from Turkish to English

Saatlerce bekledim ama o gelmedi.
Translate from Turkish to English

Yardım gelmeden saatlerce bekledik.
Translate from Turkish to English

Bir trafik sıkışıklığında saatlerce sıkıştık.
Translate from Turkish to English

Onu düşünerek saatlerce uyanık yattı.
Translate from Turkish to English

Çoğunlukla kitap okuyarak saatlerce oturur.
Translate from Turkish to English

Çoğunlukla bir şey yapmadan saatlerce otururdu.
Translate from Turkish to English

Saatlerce otururdu ve denize bakardı.
Translate from Turkish to English

Bir trafik sıkışıklığında saatlerce takıldılar.
Translate from Turkish to English

Tek kelime söylemeden saatlerce otururdu.
Translate from Turkish to English

Durmadan sık sık saatlerce çalışırdı.
Translate from Turkish to English

Çocuklar sahilde saatlerce oynardı.
Translate from Turkish to English

Öğrenciler planı saatlerce tartıştı.
Translate from Turkish to English

Bir şey yapmadan sık sık saatlerce burada otururdu.
Translate from Turkish to English

Saatlerce aradım fakat onu bulamadım.
Translate from Turkish to English

Din adamı saatlerce diz çökmüş olarak kaldı.
Translate from Turkish to English

Tatillerde saatlerce balık tutardım.
Translate from Turkish to English

Bana bilgisayarımda çalışırken saatlerce oturmanın sırtım için zararlı olduğu söylendi.
Translate from Turkish to English

Biz bir şey yemeden saatlerce çalışmaya devam ettik.
Translate from Turkish to English

Gelmeniz için saatlerce bekliyoruz.
Translate from Turkish to English

Tartışmaya saatlerce devam ettiler.
Translate from Turkish to English

Bu kitap o kadar eğlenceli ki saatlerce okuyabilirim.
Translate from Turkish to English

Biz saatlerce konuşabiliriz ve asla sıkıcı olmaz.
Translate from Turkish to English

Tom kar küresini saatlerce izleyebilir.
Translate from Turkish to English

Telefonda saatlerce konuştuk.
Translate from Turkish to English

O sorun hakkında düşünerek dün gece saatlerce uyumadım.
Translate from Turkish to English

Dün gece Tom'u düşünerek saatlerce uyumadım.
Translate from Turkish to English

Saatlerce yürüyüşten sonra, dua etmek için bir kilisede durakladılar.
Translate from Turkish to English

Saatlerce garip kılıkta dolaşır.
Translate from Turkish to English

Ne yapmam gerektiğini düşünerek dün gece saatlerce uyumadım.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary saatlerce konuştular.
Translate from Turkish to English

Ben, kendimi saatlerce çalışmaya eğittim.
Translate from Turkish to English

Konuşmamız saatlerce sürdü.
Translate from Turkish to English

Saatlerce dayanabilirim.
Translate from Turkish to English

Onlar saatlerce konuşmaya devam etti.
Translate from Turkish to English

Saatlerce çalışmaya devam ettiler.
Translate from Turkish to English

Müfettiş Tom Jackson saatlerce Mary'yi sorguladı.
Translate from Turkish to English

Tom kendini saatlerce bodruma kilitlerdi.
Translate from Turkish to English

Saatlerce bilgisayarın önünde oturmaktan sırtım ağrıyor.
Translate from Turkish to English

Tom sık sık bir şey yapmadan saatlerce oturur.
Translate from Turkish to English

Saatlerce oradaydım.
Translate from Turkish to English

Tom saatlerce dışarıda olacak.
Translate from Turkish to English

Ben küçükken saatlerce tek başına odamda okurdum.
Translate from Turkish to English

Sık sık tek bir kelime etmeden saatlerce otururdu.
Translate from Turkish to English

O onun hakkında düşündüğü için saatlerce gözüne uyku girmedi.
Translate from Turkish to English

Bu saatlerce sürebilir.
Translate from Turkish to English

Gerildiğimde, ben saatlerce yemek pişirmeye başlarım.
Translate from Turkish to English

O, telefonda bir seferde saatlerce kız kardeşiyle konuşur.
Translate from Turkish to English

Onunla saatlerce konuşabilirim.
Translate from Turkish to English

Tom'la saatlerce konuşabilirim.
Translate from Turkish to English

Bazı seçmenler oy vermek için saatlerce bekledi.
Translate from Turkish to English

O sık sık bir şey yapmadan saatlerce otururdu.
Translate from Turkish to English

Mary bazen saatlerce hareketsiz oturur ve denize bakar.
Translate from Turkish to English

O saatlerce onun aramasını beklerdi.
Translate from Turkish to English

Tom saatlerce bilgisayar oyunları oynuyor.
Translate from Turkish to English

Tom lav lambasına saatlerce baktı.
Translate from Turkish to English

İki bilimci, incil yorumları hakkında saatlerce tartıştılar.
Translate from Turkish to English

Tom saatlerce gecikti.
Translate from Turkish to English

Saatlerce çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Saatlerce burada bekliyoruz.
Translate from Turkish to English

O sık sık saatlerce kayıtları dinleyecek.
Translate from Turkish to English

Saatlerce burada olabiliriz.
Translate from Turkish to English

O aile tarihi hakkında saatlerce homurdandı.
Translate from Turkish to English

Orada saatlerce sıkıştım.
Translate from Turkish to English

Arkadaşlarımla konuyla ilgili saatlerce tartıştık.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary bir park bankında oturup saatlerce konuştular.
Translate from Turkish to English

Ne yazacağımız hakkında saatlerce tartıştık.
Translate from Turkish to English

Telefonda saatlerce ne hakkında konuşabilirsin?
Translate from Turkish to English

Sana saatlerce arıcılıktan bahsedebilirim, ama seni sıkmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Mehmet eve gelir gelmez önce duşuna aldı, sonrasında televizyonun başına geçerek saatlerce en çok sevdiği diziyi izledi.
Translate from Turkish to English

Tek kelime anlamadan, seni saatlerce diyebilirdim.
Translate from Turkish to English

Tom kesintili olarak saatlerce ağladı.
Translate from Turkish to English

O, orada hiçbir şey yapmadan saatlerce oturacak.
Translate from Turkish to English

Saatlerce çalıştıktan sonra yorgun hissettim.
Translate from Turkish to English

İşkence saatlerce sürdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi düşünürken saatlerce gözüne uyku girmedi.
Translate from Turkish to English

Ateş saatlerce için için yandı.
Translate from Turkish to English

Her gün saatlerce uygulama yapıyorum.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Kulübe, katılmaz, mısın, katılmak, isteyenler, buraya, isimlerini, yazsın, Kendimi, nedense.