Saatlerce dehşete düşürüldükten sonra,sonunda annesi onu kurtardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatlerce çalışmaktan yoruldum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu saatlerce beklediler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hepimiz tükenene kadar saatlerce müzik eşliğinde dans ettik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Avukatlar davayı saatlerce savundu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, sık sık oturur ve saatlerce denize bakar.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, saatlerce beklemeye devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polisler saatlerce Tom'un evini aradılar fakat onlar cinayet silahını bulamadılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

İki taraf, sıcak yaz güneşinde saatlerce mücadele ettiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom saatlerce bir trafik sıkışıklığında sıkıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Öyküleri saatlerce bizi eğlendirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bill saatlerce ağlamaya devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatlerce kitap okudum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatlerce denize baktım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, onu saatlerce bekledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatlerce yağmur yağdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O çocuk saatlerce ağlamaya devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O saatlerce bekledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, saatlerce müzik dinledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gece saatlerce çalışırım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz saatlerce bekledik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kitap okuyarak saatlerce otururdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatlerce planla ilgili konuştular.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir şey yapmadan saatlerce otururdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatlerce bekledim ama o gelmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yardım gelmeden saatlerce bekledik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir trafik sıkışıklığında saatlerce sıkıştık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu düşünerek saatlerce uyanık yattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çoğunlukla kitap okuyarak saatlerce oturur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çoğunlukla bir şey yapmadan saatlerce otururdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatlerce otururdu ve denize bakardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir trafik sıkışıklığında saatlerce takıldılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tek kelime söylemeden saatlerce otururdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Durmadan sık sık saatlerce çalışırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuklar sahilde saatlerce oynardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Öğrenciler planı saatlerce tartıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir şey yapmadan sık sık saatlerce burada otururdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatlerce aradım fakat onu bulamadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Din adamı saatlerce diz çökmüş olarak kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tatillerde saatlerce balık tutardım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana bilgisayarımda çalışırken saatlerce oturmanın sırtım için zararlı olduğu söylendi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz bir şey yemeden saatlerce çalışmaya devam ettik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gelmeniz için saatlerce bekliyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tartışmaya saatlerce devam ettiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kitap o kadar eğlenceli ki saatlerce okuyabilirim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz saatlerce konuşabiliriz ve asla sıkıcı olmaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kar küresini saatlerce izleyebilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Telefonda saatlerce konuştuk.
Translate from Türkisch to Deutsch

O sorun hakkında düşünerek dün gece saatlerce uyumadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dün gece Tom'u düşünerek saatlerce uyumadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatlerce yürüyüşten sonra, dua etmek için bir kilisede durakladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatlerce garip kılıkta dolaşır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne yapmam gerektiğini düşünerek dün gece saatlerce uyumadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary saatlerce konuştular.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben, kendimi saatlerce çalışmaya eğittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Konuşmamız saatlerce sürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatlerce dayanabilirim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar saatlerce konuşmaya devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatlerce çalışmaya devam ettiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Müfettiş Tom Jackson saatlerce Mary'yi sorguladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kendini saatlerce bodruma kilitlerdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatlerce bilgisayarın önünde oturmaktan sırtım ağrıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sık sık bir şey yapmadan saatlerce oturur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatlerce oradaydım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom saatlerce dışarıda olacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben küçükken saatlerce tek başına odamda okurdum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sık sık tek bir kelime etmeden saatlerce otururdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O onun hakkında düşündüğü için saatlerce gözüne uyku girmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu saatlerce sürebilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gerildiğimde, ben saatlerce yemek pişirmeye başlarım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, telefonda bir seferde saatlerce kız kardeşiyle konuşur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onunla saatlerce konuşabilirim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'la saatlerce konuşabilirim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bazı seçmenler oy vermek için saatlerce bekledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O sık sık bir şey yapmadan saatlerce otururdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary bazen saatlerce hareketsiz oturur ve denize bakar.
Translate from Türkisch to Deutsch

O saatlerce onun aramasını beklerdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom saatlerce bilgisayar oyunları oynuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom lav lambasına saatlerce baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

İki bilimci, incil yorumları hakkında saatlerce tartıştılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom saatlerce gecikti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatlerce çalışıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatlerce burada bekliyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch

O sık sık saatlerce kayıtları dinleyecek.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatlerce burada olabiliriz.
Translate from Türkisch to Deutsch

O aile tarihi hakkında saatlerce homurdandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Orada saatlerce sıkıştım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arkadaşlarımla konuyla ilgili saatlerce tartıştık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary bir park bankında oturup saatlerce konuştular.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne yazacağımız hakkında saatlerce tartıştık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Telefonda saatlerce ne hakkında konuşabilirsin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Sana saatlerce arıcılıktan bahsedebilirim, ama seni sıkmak istemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mehmet eve gelir gelmez önce duşuna aldı, sonrasında televizyonun başına geçerek saatlerce en çok sevdiği diziyi izledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tek kelime anlamadan, seni saatlerce diyebilirdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kesintili olarak saatlerce ağladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, orada hiçbir şey yapmadan saatlerce oturacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatlerce çalıştıktan sonra yorgun hissettim.
Translate from Türkisch to Deutsch

İşkence saatlerce sürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi düşünürken saatlerce gözüne uyku girmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ateş saatlerce için için yandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her gün saatlerce uygulama yapıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch