Polise yol tarifi sordum.
Translate from Turkish to English

Sonunda onu polise teslim etmeye karar verdik.
Translate from Turkish to English

O, ne gördüğünü polise tam olarak bildirdi.
Translate from Turkish to English

Derhal polise ihbar etmelisin.
Translate from Turkish to English

White bir casus olarak polise ihbar edildi.
Translate from Turkish to English

Adam polise bir silah doğrulttu.
Translate from Turkish to English

Adam polise teslim edildi.
Translate from Turkish to English

O onun polise gitmesini tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

Tom polise şüpheli bir şey görmediğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Hırsızı polise bildirdin mi?
Translate from Turkish to English

Biri çete üyelerini polise ihbar etti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin polise gitmesini engellemeye çalıştı.
Translate from Turkish to English

Yolunuzu kaybederseniz, bir polise sorun.
Translate from Turkish to English

Tom aklı başında davrandı ve polise teslim oldu.
Translate from Turkish to English

Tom'un polise teslim olacağını duydum.
Translate from Turkish to English

Polise telefon eden Mike idi.
Translate from Turkish to English

Polise yolu sor.
Translate from Turkish to English

Polise sor.
Translate from Turkish to English

Bildiğimi polise söyledim.
Translate from Turkish to English

Polise ulaşmaya çalıştım.
Translate from Turkish to English

Onun polise gitmesini tavsiye ettin mi?
Translate from Turkish to English

Hırsız polise teslim edildi.
Translate from Turkish to English

Polise sahte isim ve adres vermiş.
Translate from Turkish to English

Polise sahte bir isim ve adres verdi.
Translate from Turkish to English

Polise teslim olmuş diye duydum.
Translate from Turkish to English

Derhal polise bildirmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Protestocular polise taş attı.
Translate from Turkish to English

Tom polise Mary'nin kayıp olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Polise arabamın çalındığını bildirdim.
Translate from Turkish to English

Polise teslim olduğunu duydum.
Translate from Turkish to English

Trafik kazasını polise bildirdi.
Translate from Turkish to English

Tom polise bildirmeden onun silah yarasını tedavi edecek bir doktor bulmak istiyordu.
Translate from Turkish to English

Bir polise küfür edemem.
Translate from Turkish to English

Neden polise yardım etmek istemiyorsunuz?
Translate from Turkish to English

Seni polise vermeyeceğim.
Translate from Turkish to English

Sizi polise vermeyeceğim.
Translate from Turkish to English

Tom'u polise vermeyeceğim.
Translate from Turkish to English

Neden polise gitmedin?
Translate from Turkish to English

Neden polise gitmediniz?
Translate from Turkish to English

Polise haber verildi mi?
Translate from Turkish to English

Polise yalan söyledi.
Translate from Turkish to English

Seninle polise gideceğim.
Translate from Turkish to English

Polise bildirildi mi?
Translate from Turkish to English

Polise gittin mi?
Translate from Turkish to English

Bunu polise bildirmeliydin.
Translate from Turkish to English

Tom gençken sık sık alkollü olarak araba kullandı ama hiç polise yakalanmadı.
Translate from Turkish to English

Polise haber vermek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Polise göre yangın kasıtlı olarak çıkarıldı.
Translate from Turkish to English

Polise güvenmem.
Translate from Turkish to English

Bütün bildiğimi polise anlattım.
Translate from Turkish to English

Polise gidemem.
Translate from Turkish to English

Eğer sokakta kaybolursan, bir polise sor.
Translate from Turkish to English

"Gelecekte polise yardım edebileceğimi düşünüyorum." dedi Bernadette Dejeu'nun erkek kardeşi.
Translate from Turkish to English

Polise rüşvet verdim.
Translate from Turkish to English

Polise gideceğim.
Translate from Turkish to English

Münkün olan en kısa zamanda bunu polise bildirmeniz gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Tom kendini polise teslim etmek istedi.
Translate from Turkish to English

Tom suç ortağının kim olduğunu polise söylemeyi reddetti.
Translate from Turkish to English

Polise her şeyi anlatmıştım zaten.
Translate from Turkish to English

Polise göre, hiç kimse ölmedi.
Translate from Turkish to English

Polise göre, hiç kimse yaralanmadı.
Translate from Turkish to English

Tom polise yanlış açıklama yaptı.
Translate from Turkish to English

Polise gittim.
Translate from Turkish to English

Tom kendini polise ihbar etti.
Translate from Turkish to English

Polise ne söylediğini biliyoruz.
Translate from Turkish to English

Tom polise teslim oldu.
Translate from Turkish to English

Polise telefon ettin mi?
Translate from Turkish to English

Tom polise Mary'nin ölmeden önce söz konusu restoranda yemek yediğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Onlar Tom'u polise ihbar ettiler.
Translate from Turkish to English

Tom o vakitte nerede olduğu hakkında polise yalan söyledi.
Translate from Turkish to English

Acil bir durumda, polise başvurun
Translate from Turkish to English

Polise söylediğim şey bu.
Translate from Turkish to English

Polise söyledim.
Translate from Turkish to English

Ben polise haber verdim.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin polise gitmesini tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

Bunu polise bildirmelisin.
Translate from Turkish to English

Bir polise benziyorsun.
Translate from Turkish to English

Bir polise benzemiyorsun.
Translate from Turkish to English

Endişelenme. Polise söylemeyeceğim
Translate from Turkish to English

Tom'u kimin öldürdüğünü biliyorsan polise söylemelisin.
Translate from Turkish to English

O polise bildirdi.
Translate from Turkish to English

Polise söylemeli miyim?
Translate from Turkish to English

Tom polise kendine komplo kurulduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom'un yaptığını polise söyledin mi?
Translate from Turkish to English

Neden polise söylemedin?
Translate from Turkish to English

Polise ne söyledin?
Translate from Turkish to English

Kendini polise teslim et.
Translate from Turkish to English

Polise gitmem gerekiyor mu?
Translate from Turkish to English

Polise gittiniz mi?
Translate from Turkish to English

Kendimi polise ihbar etmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Polise nasıl giderim?
Translate from Turkish to English

Benden bir tavsiye ister misin? Polise hiçbir şey söyleme.
Translate from Turkish to English

İyi polis, kötü polise devam mı?
Translate from Turkish to English

O, polise bağırdı ve bir bıçak sallayarak tehdit etti.
Translate from Turkish to English

Tom polise gitmemizi istemiyor.
Translate from Turkish to English

Ben polise gidemem.
Translate from Turkish to English

Tom kendini polise ihbar etmek istiyordu.
Translate from Turkish to English

Polise anlatmamı ister misin?
Translate from Turkish to English

Araba polise çarptı.
Translate from Turkish to English

Tom polise itiraf etmekten başka bir seçeneği olmadığını hissetti.
Translate from Turkish to English

Bir polise sor!
Translate from Turkish to English