Turkish example sentences with "otobüse"

Learn how to use otobüse in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

5 numaralı otobüse binmen gerek.

Haydi otobüse binelim.

O otobüse binmedim, bu yüzden şu an evde değilim.

Otobüse binmediğimden dolayı henüz evde değilim.

Adam bütün yolu yürümek istemedi; bu yüzden otobüse bindi.

Biz işe gitmek için aynı otobüse bineriz.

Steve otobüse biniyor.

Ben yanlış otobüse bindim.

Ken yanlışlıkla yanlış otobüse bindi.

İstasyona gitmek için hangi otobüse bineceğimi lütfen bana söyleyin.

Son otobüse yetiştim.

Randevuma geç kalmamak için otobüse bindim.

Nerede bir otobüse binebileceğimi bana söyleyebilir misiniz?

Biz hangi otobüse bineceğimizi bilmiyorduk.

İstasyon yürümek için çok uzak, bu nedenle bir otobüse binelim.

Ben ilk otobüse zamanında yetişmek için aceleyle kahvaltı yaptım.

Hadi otobüse binelim.

5 numaralı otobüse binmelisin.

Tom okula gitmek için otobüse bindi.

Tom otobüse bindi.

Derhal başla, ve otobüse yetişeceksin.

Otobüse bindiğimde yağmur yağıyordu.

Tom nerede otobüse bineceğini bilmiyordu.

Tom hangi otobüse bineceğini bilmiyordu.

Ben yanlış bir otobüse bindim.

Otobüse binmeli miyim?

Nerede otobüse binerim?

Bir sonraki otobüse bineceğim.

Tom yanlış otobüse bindi.

Nerede bir otobüse binebilirim?

Biz otobüse orada bindik.

O otobüse geç kalmıştı.

Kaç numaralı otobüse bineceğim?

Treni kaçırırsam, otobüse bineceğim.

Biz otobüse yetişmek için acele ettik.

Bir otobüse bin.

Otobüse burada bineriz ve ineriz.

Otobüse binmektense yürümeyi tercih ederim.

Çocukların otobüse bindiğini gördük.

7 numaralı otobüse nerede binebilirim?

Bu otobüse nerede bindin?

Otobüse nerede bineceğimi bilmiyordum.

Otobüse binmek için bir bilet almalısın.

Sürücü bize hangi otobüse binmemiz gerektiğini söyledi.

O, ona otobüse binmek yerine yürümesini tavsiye etti.

O, parka giden bir otobüse bindi.

O, Harajuku'ya giden bir otobüse bindi.

Biz Shinjuku'da otobüse bindik.

Otobüse elli kişi binebilir.

Yanlışlıkla yanlış otobüse bindi.

Hangi otobüse bineceğimizi bilmiyorduk.

Yağmur yağdığında, otobüse biner.

Otobüse yetişmek için acelesi var.

Yanlış otobüse binmiş olmalı.

Otobüse binmek için acele etti.

Otobüse ödemek için param yok.

Tesadüfen aynı otobüse bindik.

Onların eşlerinin hepsi otobüse bindi.

Bir yere gitmek için bir otobüse binmek zorundayım.

Otobüse yetişebilmek için acele edelim.

Birkaç saniye ile son otobüse yetiştim.

Üç yolcu daha otobüse bindi.

Obihiro'ya giden otobüse nereden binebilirim?

Her gün otobüse nerede binersin?

Arabam bozuldu, bu yüzden bir otobüse binmek zorunda kaldım.

Otobüse ilk onlar bindi.

Tom otobüse yetişmek için yeterince hızlı koşmadı.

Waikiki'ye gitmek için kaç numaralı otobüse bineceğim?

Uyuyakalmışım ve otobüse yetişemedim.

Otobüse geç kalabileceğimden korkuyordum.

Otobüse bindi ve ön tarafta bir koltuğa oturdu.

O, otobüse biner binmez, otobüs hareket etmeye başladı.

Tokyo istasyonuna giden otobüse nereden binebilirim?

Otobüse bin.

Otobüse binin.

Dikkatli değildim ve yanlışlıkla hatalı otobüse bindim.

Ken kazara yanlış otobüse bindi.

Otobüse binelim.

Tekrar otobüse bindim.

5 numaralı otobüse binmelisiniz.

Otobüse binmek zorunda mıyız?

Hangi otobüse binmemiz gerektiğini bilmiyorduk.

Kazara yanlış otobüse bindi.

Mike'ın yanlış otobüse bindiği açık.

Tom kazara yanlış otobüse bindi.

Otobüse binebilirim.

Otobüse binmeyeceğim.

Otobüse binmiyorum.

Acele edersen otobüse yetişirsin.

Tom otobüse binmedi.

Otobüse binelim mi?

Hangi otobüse bineceğini ona söyle.

Tom Boston'a giden bir otobüse bindi.

Sonraki otobüse bin.

Ben otobüse biner binmez otobüs kalktı.

Yanlış otobüse binmem dikkatsizlikti.

12 numaralı otobüse binmen gerekiyor.

Her zaman otobüse binerim.

Bir sonraki otobüse yetişeceğim.

Otobüse binmeyi tercih ederim.

Yürüyelim mi yoksa otobüse mi binelim?

Also check out the following words: lezzetliydi, Henry, James, Amerika, doğumluydu, Sonunda, Nihayet, Havaalanı, uzak, Müzede.