Turkish example sentences with "mektubu"

Learn how to use mektubu in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Sekreter mektubu bir zarfa yerleştirdi.

Mektubu göndermeyi unutma.

Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.

Bu iki mektubu kim yazdı?

Jim mektubu Betty'ye yazdı.

O geldiğinde mektubu yazmıştım.

Bugün bu mektubu postalayacağım.

Bu mektubu Fransızca yazdım.

Bu mektubu kimin yazdığını bilmiyorum.

O, İngilizce bir mektubu nasıl yazacağını bilmiyor.

Oda, mektubu okumasına yetecek kadar aydınlıktı.

Bana mektubu verdi ve ayrıldı.

Bu mektubu kimin yazdığı belli değildir.

Bu mektubu kim yazdı?

Mektubu yazar yazmaz postaneye koşacağım.

Bu mektubu erkek kardeşim yazmış olmalı.

Çok sayıda destek mektubu üzgün kalbimi rahatlattı.

Benim için bu mektubu postalayabilir misiniz?

Benim için bu mektubu postalar mısın?

Bu mektubu postalamayı unutma.

Bu mektubu benim için postalar mısın?

Sabah ilk şey olarak bu mektubu postalamayı unutmayın.

Bu mektubu ekspres olarak postalar mısınız?

Ben bu mektubu taahhütlü istiyorum.

Ben mektubu yazmayı bitirdiğimde, seni yaklaşık olarak tepenin iki mil ötesindeki göle götüreceğim.

Lütfen bu mektubu postalamayı unutma.

O mektubu göndermeyi unutma.

Hiç kimse onu görmesin diye mektubu dikkatle sakladı.

O, mektubu okuduktan sonra yırttı.

Mektubu okurken, o üzgün görünüyordu.

O, mektubu Japoncadan Fransızcaya çevirdi.

Ben bu mektubu Japonya'ya göndermek istiyorum.

O, mektubu parçalara ayırdı.

O, mektubu yazmayı bitirdi.

O mektubu parçaladı.

O, mektubu havayolu ile gönderdi.

O, mektubu postalamayı unuttu.

O mektubu okurken ağladı.

O, mektubu okumayı bitirdi.

O mektubu okuduktan sonra, onu parçalara ayırdı.

Ben yarına kadar bu mektubu İngilizceye çevirttirmek istiyorum.

Tom ona Noel Baba'dan gelen mektubu gösterdi.

Tom mektubu bugün yazmak zorunda mı?

Sana mektubu benim için okutturacağım, Tom.

Tom mektubu Franssızcadan Almancaya çevirdi.

O, birkaç mektubu sekreterine dikte etti.

Mektubu ona okudum.

Başkan Taft arkadaşına sıcak bir veda mektubu yazdı.

Yarın bu mektubu postalamayı unutmamalıyız.

Mektubu derhal yazsan iyi olur.

Sen mektubu yazıncaya kadar bekleyeceğim.

Yarın sabah bu mektubu postalamayı ihmal etme.

Bu mektubu yarın sabah postala.

Bu onun mektubu, ancak imzalanmamış.

Sorun onun mektubu okuyup okumayacağıdır.

O bana bir teşekkür mektubu gönderdi.

O, mektubu John'a gönderdi.

Mako bu mektubu yazmış olamaz.

Mary mektubu bana gösterdi.

Jane mektubu kendisi yazdı.

Tom Mary'den aldığı mektubu okurken ağladı.

Bu mektubu postala.

O, yalnız olduğu anda mektubu açtı.

Mektubu kim yazdı?

Ben mektubu hatırlıyorum.

Mektubu teslim aldınız mı ?

Mektubu cebine soktu.

Tom mektubu yırtarak açtı.

O, mektubu yavaşça okudu.

O bana bir aşk mektubu yazdı.

Onun mektubu onu kızdırdı.

Mektubu aldın mı?

O, mektubu okumuş olabilir.

Bu mektubu mutlaka postala.

Tom mektubu Mary'ye okudu.

Onun mektubu yırtıp attığını gördüm.

Lütfen bu mektubu benim için postala.

Bu mektubu okumanı istiyorum.

O mektubu cevaplayamadı.

O, masanın üstündeki bir mektubu fark etti.

Ona bir aşk mektubu yazıyordum.

Dün mektubu postaladığımı hatırlıyorum.

O, mektubu okurken ağladı.

Kız kardeşimin mektubu yırttığını gördüm.

Mektubu postalamayı unutma.

Ondan gelen mektubu öfkeyle yırttı.

O, mektubu çevirmeye çalışmadı.

Bu mektubu benim için gönderir misin?

İş mektubu yazmaya henüz alışkın değilim.

İngilizce bir aşk mektubu yazmak kolay değildir.

Mektubu ona uzattım.

Mektubu yazdı mı?

Ben mektubu postaladığımı hatırlıyorum.

O, çabucak mektubu açtı.

O, mektubu parçaladı.

Bu iki mektubu yazan kimdi?

Mektubu henüz yazmadı.

Mektubu tekrar tekrar okudu.

Açmadan mektubu geri gönderdi.

Dün gece bir aşk mektubu yazdım.

Bu mektubu postalamanı istiyorum.

Also check out the following words: şaşırdım, ülkeye, gittin, yurt, eğitim, Duş, almam, Britanya, İngilizcesi, farklar.