Otel ile havaalanı arasında servis otobüsü var mı?
Translate from Turkish to English

Onun işi, bir tur otobüsü sürücülüğüdür.
Translate from Turkish to English

Benim havaalanı servis otobüsü, saat altıda hareket eder.
Translate from Turkish to English

Nick otobüsü yakalamak için acele etti.
Translate from Turkish to English

Havaalanı otobüsü nereden kalkıyor?
Translate from Turkish to English

Tom uyuyakaldı ve her zaman bindiği otobüsü kaçırdı.
Translate from Turkish to English

Son otobüsü yakalamak için yeterince zaman yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom sonraki otobüsü beklemek istedi.
Translate from Turkish to English

Tom otobüsü yakalamak için koşmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Derhal başla, yoksa otobüsü kaçıracaksın.
Translate from Turkish to English

Ginza Tokyu Hotel'e giden servis otobüsü var.
Translate from Turkish to English

Hızlı koş, yoksa otobüsü kaçırırsın.
Translate from Turkish to English

Tom, bir otobüsü süremez.
Translate from Turkish to English

Otobüsü kaçırdım.
Translate from Turkish to English

Otobüsü kaçırma.
Translate from Turkish to English

Teröristler bir otobüsü havaya uçurdular.
Translate from Turkish to English

Biz otobüsü kaçırmış olabiliriz.
Translate from Turkish to English

O, otobüsü kaçırmış olabilir.
Translate from Turkish to English

Dün son otobüsü kaçırdım.
Translate from Turkish to English

O, otobüsü yakalamak için yeterince hızlı koşmadı.
Translate from Turkish to English

Kar otobüsü kapladı.
Translate from Turkish to English

Bir otobüsü süremem.
Translate from Turkish to English

Bir okul otobüsü var mı?
Translate from Turkish to English

Bir servis otobüsü nerede bulabilirim?
Translate from Turkish to English

Acele et, yoksa otobüsü kaçıracaksın.
Translate from Turkish to English

Üç dakika ile otobüsü kaçırdım.
Translate from Turkish to English

Turist otobüsü sınırı geçti.
Translate from Turkish to English

Bir sonraki otobüsü beklesen iyi olur.
Translate from Turkish to English

Birkaç saniye ile son otobüsü yakaladım.
Translate from Turkish to English

Havalanı otobüsü ne zaman kalkar?
Translate from Turkish to English

Bir sonraki otobüsü yirmi dakika beklemek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Bir sonraki otobüsü mecburen yirmi dakika bekledim.
Translate from Turkish to English

Sekiz otobüsü bugün erken geldi.
Translate from Turkish to English

Acele ettim ve otobüsü yakaladım.
Translate from Turkish to English

Otobüsü bir süre beklemek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Bir sonraki otobüsü beklemek yerine yürüyebiliriz.
Translate from Turkish to English

Elimden geldiği kadar hızlı koştum fakat otobüsü kaçırdım.
Translate from Turkish to English

O henüz gelmedi. Otobüsü kaçırmış olmalı.
Translate from Turkish to English

Acele ettik, böylece son otobüsü kaçırmadık.
Translate from Turkish to English

İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim.
Translate from Turkish to English

Kar otobüsü kaplıyordu.
Translate from Turkish to English

Otobüsü kaçırma ihtimalinden dolayı gitmen daha iyi olur.
Translate from Turkish to English

Ben arabayı ve otobüsü fark ettim fakat yardım istemedim.
Translate from Turkish to English

Otobüsü kullanan adam benim en iyi arkadaşım.
Translate from Turkish to English

Bir sonraki otobüsü kaçırabiliriz, ancak her halükarda geceyarısına kadar orada oluruz.
Translate from Turkish to English

Bir sonraki otobüsü yakalayacağım.
Translate from Turkish to English

Acele edersen otobüsü yakalarsın.
Translate from Turkish to English

Tom otobüsü kaçırdı.
Translate from Turkish to English

Otobüsü başkası sürüyor ve otobüs çok tehlikeli gidiyor.
Translate from Turkish to English

Hazır ol. Okul otobüsü birkaç dakika içinde burada olacak.
Translate from Turkish to English

Acele et, otobüsü kaçıracaksın!
Translate from Turkish to English

Otobüsü kaçırdığım için geç geldim.
Translate from Turkish to English

Otobüsü uzun süre beklemek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Otobüsü takip ettim.
Translate from Turkish to English

Bir sonraki otobüsü beklemektense yürümeyi tercih ederim.
Translate from Turkish to English

İlk otobüsü yakalamak için erkenden ayrıldım.
Translate from Turkish to English

Otobüsü yakalamak için koşmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Tom otobüsü yakalamak için koştu.
Translate from Turkish to English

Tom otobüsü yakalamak için acele etti.
Translate from Turkish to English

Bu otuz kişilik bir yolcu otobüsü.
Translate from Turkish to English

Acele et yoksa otobüsü kaçıracaksın.
Translate from Turkish to English

Acele et de giyin. Otobüsü kaçıracaksın.
Translate from Turkish to English

Otobüsü kaçırmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Ben otobüsü izledim.
Translate from Turkish to English

Tom otobüsü gördü.
Translate from Turkish to English

Bir dakika geç kaldık, otobüsü kaçırdık.
Translate from Turkish to English

Otobüsü kaçırdık bu yüzden taksiyle gideceğiz.
Translate from Turkish to English

Şimdi git yoksa otobüsü kaçıracaksın.
Translate from Turkish to English

Tom'un otobüsü kaçırmasını istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Otobüsü bekledim.
Translate from Turkish to English

Tom otobüsü kaçırmadı.
Translate from Turkish to English

Tom acele etse iyi olur yoksa otobüsü kaçıracak.
Translate from Turkish to English

Tom otobüsü istasyona götürebilir. Onu götürmene gerek yok.
Translate from Turkish to English

Otobüsü kaçırmama neden oldu.
Translate from Turkish to English

Seni acele ettirmek istemiyorum ama bir sonraki otobüsü yakalamaya çalışalım.
Translate from Turkish to English

İş arkadaşı otobüsü kaçırmış olduğunu iddia etti.
Translate from Turkish to English

Son otobüsü kaçırdım ve eve yağmur altında yürüyerek gitmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Son otobüsü kaçırmamam için otobüs durağına doğru aceleyle gittim.
Translate from Turkish to English

Servis otobüsü saat kaçta havaalanına gider?
Translate from Turkish to English

Tom otobüsü sürüyordu.
Translate from Turkish to English

Eğer Sam daha erken kalksaydı otobüsü kaçırmazdı.
Translate from Turkish to English

Eğer iki dakika daha erken gelseydin, otobüsü yakalayabilirdin.
Translate from Turkish to English

Otobüsü beklerken burada kalmaktansa yürümeyi tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Tom bir okul otobüsü sürücüsü.
Translate from Turkish to English

O sadece otobüsü kaçırdı.
Translate from Turkish to English

Yarım saattir otobüsü bekliyordum.
Translate from Turkish to English

Yangın musluğunun önünde park etmiş sarı bir okul otobüsü vardı.
Translate from Turkish to English

Bir sonraki otobüsü beklemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Bir sonraki otobüsü beklemelisin.
Translate from Turkish to English

O, bindiğim otobüsü tercih ediyor.
Translate from Turkish to English

O henüz gelmedi. Kesinlikle otobüsü kaçırmış olacak.
Translate from Turkish to English

Onun kendi otobüsü var.
Translate from Turkish to English

Sürücü, otobüsü durdurdu.
Translate from Turkish to English

Hadi, acele et. Otobüsü kaçıracaksın.
Translate from Turkish to English

Tom az önce otobüsü kaçırdı.
Translate from Turkish to English

Son otobüsü yakalayamadım ve eve taksiyle geldim.
Translate from Turkish to English

Tom otobüsü kaçırmış olabilir.
Translate from Turkish to English

Tom'un otobüsü ne zaman gelir?
Translate from Turkish to English

Otobüsü gördüm.
Translate from Turkish to English

Geç kalmasının sebebi otobüsü kaçırmış olmasıydı.
Translate from Turkish to English

Otobüsü bu kasabadan yakalayabiliriz.
Translate from Turkish to English