Learn how to use onları in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
Translate from Turkish to English
Tatlı su balıkları arasındakilerden bazıları korunmaktadır. Onları yakalamak veya satın almak yasadışıdır.
Translate from Turkish to English
Takımımız beyzbolda onları 5-0 mağlup etti.
Translate from Turkish to English
The Network'ün kasım meselesinde görünen raporunun 70 kopyasını üretmek ve onları ajanlarımıza dağıtmak mümkün mü?
Translate from Turkish to English
Onlar parlak renkli kurbağalar olduğunu söylüyorlar fakat ben onları asla görmedim.
Translate from Turkish to English
Haydi bu konuda yeni sözcük haznesiyle cümleler bulun, yandaki _____ listesine onları ekleyin; ve çevirin.
Translate from Turkish to English
Beş saat onları aradı.
Translate from Turkish to English
Sonra onur konuğu onları açar ve şükranlarını ifade eder.
Translate from Turkish to English
Onları biliyorum.
Translate from Turkish to English
Onları gördün mü?
Translate from Turkish to English
Çinli bayan arkadaşlarımın onları disipline sokmamdan hoşlandıklarını biliyorum.
Translate from Turkish to English
Eğer yapmadığım bir şey için ailem beni cezalandırdıysa , onlara doğruları söylerdim ve benim masumiyetle ilgili onları ikna etmeye çalışırdım.
Translate from Turkish to English
Sebzeleri yeme yerine, o, onları bir doğrayıcıya koyar ve onları içer.
Translate from Turkish to English
Sebzeleri yeme yerine, o, onları bir doğrayıcıya koyar ve onları içer.
Translate from Turkish to English
Anahtarlarımı masanın üstüne bıraktım. Onları bana getirir misin?
Translate from Turkish to English
Kesilmiş uzuvları olan insanlar onları hâlâ orada gibi hissetmeye devam ediyor.
Translate from Turkish to English
Ama bu cümleleri nerede buluruz? Ve onları nasıl çeviririz?
Translate from Turkish to English
Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.
Translate from Turkish to English
Elbiselerim ıslandı bu yüzden onları çıkardım.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları temizledikten sonra, ben onları durularım.
Translate from Turkish to English
Kaza onları mutluluklarından mahrum etti.
Translate from Turkish to English
Onları affet, zira onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.
Translate from Turkish to English
Köpeklere gelince, müşteriler onları bu mağazaya getiremiyebilirler.
Translate from Turkish to English
Onları çok uzun bekletmemelisin.
Translate from Turkish to English
Sadece onları toparlamanız gerekli.
Translate from Turkish to English
Biz beyzbolda onları yendik.
Translate from Turkish to English
Açık söylemek gerekirse, bu takımın kazanamayacak olmasının sebebi onları geride tutmanızdır.
Translate from Turkish to English
Çoğu kalelerin onları çevreleyen bir hendeği vardır.
Translate from Turkish to English
Sigaraları azaltmaktansa, bayım, niçin onları bırakmıyorsun.
Translate from Turkish to English
O, onları seviyor.
Translate from Turkish to English
Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
Translate from Turkish to English
Oda arkadaşım, filmlere para harcama söz konusu olduğunda, müsriftir; o fiyatı ne olursa olsun, onları piyasaya çıktığı gün alıyor.
Translate from Turkish to English
Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.
Translate from Turkish to English
Onları tanıyan tek kişi benim.
Translate from Turkish to English
Televizyon izleyicileri eğlendirmesinin yanı sıra onları aydınlatır.
Translate from Turkish to English
Belgelerin yığınını eşit şekilde böl, ve onları birer birer odanın her iki tarafına koy.
Translate from Turkish to English
Yiyecek yokluğu onları çok acıktırdı.
Translate from Turkish to English
Benim elmalarımı al, çocuk, ve onları şehirde sat.
Translate from Turkish to English
Ben sonradan bana R. Burton 'ın Tarihi Koleksiyonlarını satın almamı sağlaması için onları sattım.
Translate from Turkish to English
Hiçbir insan onları bilemez, hiçbir avcı barut ve kurşunla onları vuramaz. - Düşünceler özgürdür!
Translate from Turkish to English
Hiçbir insan onları bilemez, hiçbir avcı barut ve kurşunla onları vuramaz. - Düşünceler özgürdür!
Translate from Turkish to English
Sabah onları güvertede buldu.
Translate from Turkish to English
Tom elbiselerini asar, sonra onları rengine göre düzenler.
Translate from Turkish to English
Ve o onları çok özlüyor.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary onları son gördüğümde nehrin aşağısına doğru bir kanoda kürek çekiyorlardı.
Translate from Turkish to English
Savaş onları mutluluklarından mahrum etti.
Translate from Turkish to English
Ben anahtarlarımı masada bıraktım. Onları bana getirebilir misin, lütfen?
Translate from Turkish to English
Tom kirli elbiselerini çıkardı ve onları çamaşır makinesine attı.
Translate from Turkish to English
Onları yakından incelediler.
Translate from Turkish to English
İnsanların farklılıklarının farkında olması gerekir, ama aynı zamanda onları yaygınlığını da kucaklamalılar.
Translate from Turkish to English
Tom onları dikkatli bir şekilde izledi.
Translate from Turkish to English
Maalesef onları zamanında bitiremem.
Translate from Turkish to English
Tom genellikle kirli tabakları bir hafta kadar biriktirir, sonra onları yıkar.
Translate from Turkish to English
Tom bulaşıkları duruladı ve onları bulaşık makinesine koydu.
Translate from Turkish to English
Savaş onları mutluluktan yoksun bıraktı.
Translate from Turkish to English
Tom giysilerini katladı ve onları valizine koydu.
Translate from Turkish to English
Tom havuçları doğradı ve onları güvece ilave etti.
Translate from Turkish to English
Onlar seni almadan önce sen onları al!
Translate from Turkish to English
Onları derhal yeniden yayınlayabilir misiniz.
Translate from Turkish to English
Onları ne için cezalandırıyorsun?
Translate from Turkish to English
Tom geçen yılın ders planlarını benimsedi böylece onları bu yılın daha düşük seviyeli öğrencileri için kullanabildi.
Translate from Turkish to English
Biz onları sessiz tuttuk.
Translate from Turkish to English
Ben bütün onları okuyabilirim.
Translate from Turkish to English
Onları nasıl aldın?
Translate from Turkish to English
Onları bir bıçakla kesin.
Translate from Turkish to English
Onları tekrar görmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Haber onları mutlu etti.
Translate from Turkish to English
Zaten onları test ettim.
Translate from Turkish to English
Çiçekler iyi görünmüyor. Onları sulamak isterim. Bir su kabı var mı?
Translate from Turkish to English
Annen onları yaptı mı?
Translate from Turkish to English
O benden onları getirmemi rica etti.
Translate from Turkish to English
Onları partiye davet ettim.
Translate from Turkish to English
Onları ilk olarak ne zaman gördünüz.
Translate from Turkish to English
Onları arabayla Kanda'ya bıraktım.
Translate from Turkish to English
Onları herhangi bir yerde görmedim.
Translate from Turkish to English
Onun konuşması onları gözyaşlarına boğdu.
Translate from Turkish to English
O onları elmaları çalarken yakaladı.
Translate from Turkish to English
Muhtemelen onları deniz tutacak.
Translate from Turkish to English
Onları yurt dışından almak zorundayız.
Translate from Turkish to English
Onları uğurlamaya gerek yoktur.
Translate from Turkish to English
Onları görüyorum.
Translate from Turkish to English
Onları tanıyor musun?
Translate from Turkish to English
Birçok insan sizi örnek alıyor. Onları hayal kırıklığına uğratmayın.
Translate from Turkish to English
Birkaç sorum var. Onları sorabilir miyim?
Translate from Turkish to English
Eğer bulaşıkları lavaboda biriktirirsen, onları daha sonra yıkarım.
Translate from Turkish to English
Masaya bir miktar kurabiye koydum ve çocuklar onları hemen yediler.
Translate from Turkish to English
O, işini kaybettikten sonra, köpeklerini besleyemedi, bu yüzden onları birine hediye verdi.
Translate from Turkish to English
Onları nasıl etkileyebilir?
Translate from Turkish to English
Onları nasıl istiyorsunuz?
Translate from Turkish to English
Onları yalnız bırakmayın.
Translate from Turkish to English
Yakında onları karşılamaya gideceğim.
Translate from Turkish to English
Onları yakından izleyin.
Translate from Turkish to English
Yarın geri döndüğümde onları arayacağım.
Translate from Turkish to English
Onları sevdi ve onlara saygı duydu.
Translate from Turkish to English
Ona onları okuyabilip okuyamayacağımı sordum.
Translate from Turkish to English
Onları annem için seçeceğim.
Translate from Turkish to English
Onları ayrı ayrı sarar mısınız?
Translate from Turkish to English
Onları montaj bandı üstünde yaptı.
Translate from Turkish to English
Onları kovma yetkisini bana verdi.
Translate from Turkish to English
Onları hamburgerle besledi.
Translate from Turkish to English
Polisler onları hırsızlık için tutukladı.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: görüşmez, utanıyorum, Central, çalıştığım, yakındır, Yenilikçiler, düşünüyorlar, raporunu, bitirdi, böylesine.