Endonezya pek çok adadan ve iki yarımadadan oluşur.
Translate from Turkish to English

Esperanto alfabesi 28 harften oluşur: a, b, c, ĉ, d, e, f, g, ĝ, h, ĥ, i, j, ĵ, k, l, m, n, o, p, r, s, ŝ, t, u, ŭ, v, z.
Translate from Turkish to English

Merkezî sinir sistemi dört organdan oluşur.
Translate from Turkish to English

Merkezî sinir sistemi beyin, beyincik, omurilik soğanı ve omurilikten oluşur.
Translate from Turkish to English

Atmosfer oksijenden oluşur.
Translate from Turkish to English

Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur.
Translate from Turkish to English

Su, oksijen ve hidrojenden oluşur.
Translate from Turkish to English

İnsan ruh ve bedenden oluşur.
Translate from Turkish to English

Burroughs B5500 gibi bazı sistemler sanal bellek uygulamak için sayfa numaralama kullanmazlar.Onun yerine segmentasyon kullanırlar, bu sanal adres alanlarını değişik uzunluktaki segmentlere böler. Bir sanal adres bir segment numarası ve segment içinde bir ötelemeden oluşur.
Translate from Turkish to English

Tom'un öğle yemeği bir sandwiç ve bir elmadan oluşur.
Translate from Turkish to English

Genler DNA'nın belirli bir sıralanmasından oluşur.
Translate from Turkish to English

Bir bütün parçalardan oluşur.
Translate from Turkish to English

Dostluk karşılıklı anlayışla oluşur.
Translate from Turkish to English

Bir zincir birçok bağlantıdan oluşur.
Translate from Turkish to English

Fabrika işçilerinin aileleri okul, hastane ve mağazalara ihtiyaç duyar; böylece bu hizmetleri sağlayacak daha fazla insan yaşamak için bu bölgeye gelir ve de bir şehir oluşur.
Translate from Turkish to English

Grup altı üyeden oluşur.
Translate from Turkish to English

Bu teori üç kısımdan oluşur.
Translate from Turkish to English

Avusturya, Orta Avrupa'da parlamenter bir cumhuriyettir ve dokuz federal eyaletten oluşur.
Translate from Turkish to English

Bir futbol takımı on bir kişiden oluşur.
Translate from Turkish to English

Diğer komite dört üyeden oluşur.
Translate from Turkish to English

Hava ağırlıklı olarak nitrojen ve oksijenden oluşur.
Translate from Turkish to English

Yeryüzü deniz ve karadan oluşur.
Translate from Turkish to English

Tüm yaşam kimyaya dayalıdır ve yaşayan her şey kimyasal bileşiklerden oluşur.
Translate from Turkish to English

Japonya dört ana adadan oluşur.
Translate from Turkish to English

Almanya on altı eyaletten oluşur.
Translate from Turkish to English

Sıradan bir erkeğin yaşam amacı üç şeyden oluşur: yeme, içme ve yiyişme.
Translate from Turkish to English

Bizim sınıfımız 50 tane oğlandan oluşur.
Translate from Turkish to English

Altmış dakika bir saat eder ve bir dakika altmış saniyeden oluşur.
Translate from Turkish to English

Bir su molekülü üç atomdan oluşur: iki hidrojen ve bir oksijen.
Translate from Turkish to English

ABD 50 tane devletten oluşur.
Translate from Turkish to English

Kato'nun sınıfı kırk tane oğlan ve kızdan oluşur.
Translate from Turkish to English

Su, hidrojen ve oksijenden oluşur.
Translate from Turkish to English

Bu kitap beş bölümden oluşur.
Translate from Turkish to English

Kömür çoğunlukla karbondan oluşur.
Translate from Turkish to English

Tuğlalar çoğunlukla kilden oluşur.
Translate from Turkish to English

Toplum, bireylerden oluşur.
Translate from Turkish to English

Samanyolu, yaklaşık olarak 100 milyar yıldızdan oluşur.
Translate from Turkish to English

Özgürlük her şeyi mümkün olduğu kadar zararsız yapabilmekten oluşur.
Translate from Turkish to English

Bir takım on bir kişiden oluşur.
Translate from Turkish to English

Bir hidrojen atomu çekirdeği tek bir protondan oluşur. Bu protonun etrafında tek bir elektron döner.
Translate from Turkish to English

Helium ikinci en basit atomdur. O, iki proton ve iki nötron içeren bir çekirdekten oluşur. Çekirdek etrafında 2 elektron döner.
Translate from Turkish to English

Bir amfibinin yaşam döngüsü üç aşamadan oluşur: yumurta, larva ve ergin.
Translate from Turkish to English

Bir milenyum yüz tane on yıldan oluşur.
Translate from Turkish to English

İngiliz alfabesi yirmi altı harften oluşur.
Translate from Turkish to English

Birleşik Krallık; İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşur.
Translate from Turkish to English

Brezilya yirmi altı eyaletten oluşur.
Translate from Turkish to English

Kas dokusu sayısız hücreden oluşur.
Translate from Turkish to English

Bu kitap üç bölümden oluşur.
Translate from Turkish to English

Büyük Britanya; Galler, İngiltere ve İskoçya'dan oluşur.
Translate from Turkish to English

Bir futbol takımı on bir oyuncudan oluşur.
Translate from Turkish to English

Bir basketbol takımı beş oyuncudan oluşur.
Translate from Turkish to English

Bir takım on bir oyuncudan oluşur.
Translate from Turkish to English

FIFA 209 tane üye federasyondan oluşur.
Translate from Turkish to English

Bu müzik eseri dört hareketten oluşur.
Translate from Turkish to English

Alzheimer hastalığı yavaşça ve hissedilmeden oluşur.
Translate from Turkish to English

Amonyağın molekülü dört atomdan oluşur.
Translate from Turkish to English

Temel Japon diyeti ağırlıklı olarak pirinç ve balıktan oluşur.
Translate from Turkish to English

Bir bileşik kelime iki küçük kelimeden oluşur.
Translate from Turkish to English

Kör birinin rüyası sadece seslerden oluşur.
Translate from Turkish to English

Japonya, dört büyük ada ve daha küçük birçok başka adadan oluşur.
Translate from Turkish to English

Komite altı profesörden oluşur.
Translate from Turkish to English

Bu cümle yedi sözcükten oluşur.
Translate from Turkish to English

Su kaç tane kimyasal elementten oluşur?
Translate from Turkish to English

Ailem annem, babam ve kız kardeşimden oluşur.
Translate from Turkish to English

Japonya dört büyük ada ve 3.000'in üzerinde küçük adadan oluşur ve alan olarak hemen hemen Kaliforniya'ya eşittir.
Translate from Turkish to English

Atmosfer, çoğunlukla azot ve oksijenden oluşur.
Translate from Turkish to English

Soluduğumuz hava, oksijen ve azottan oluşur.
Translate from Turkish to English

Bizim atmosferimiz nefes almamız için gerekli olan % 21 oksijen, % 78 azot ve % 0,9 argon içermektedir. Diğer % 0.1 ise su buharı, karbon dioksit, neon, metan, kripton, helyum, ksenon, hidrojen, azotlu oksit, karbon monoksit, azot dioksit, kükürt dioksit ve ozondan oluşur.
Translate from Turkish to English

Japonların temel beslenmesi pirinç ve balıktan oluşur.
Translate from Turkish to English

İnsan vücudu sadece küçük hücrelerden oluşur.
Translate from Turkish to English

Bir su molekülü, bir oksijen ve iki hidrojen atomundan oluşur.
Translate from Turkish to English

Bizim ailemiz beş kişiden oluşur.
Translate from Turkish to English

Sözlük iki ciltten oluşur.
Translate from Turkish to English

Asprin neyden oluşur?
Translate from Turkish to English

Komite on beş üyeden oluşur.
Translate from Turkish to English

Sınıfım kırk öğrenciden oluşur.
Translate from Turkish to English

Bir dakika altmış saniyeden oluşur.
Translate from Turkish to English

İnsan kafatası yirmi üç kemikten oluşur.
Translate from Turkish to English

Benim ekibim bir deste insandan oluşur.
Translate from Turkish to English

Su oksijen ve hidrojenden oluşur.
Translate from Turkish to English

Bu hastalık nadir bir genetik mutasyon tarafından oluşur.
Translate from Turkish to English

Bosna-Hersek Federasyonu on tane kantondan oluşur.
Translate from Turkish to English

Protonlar kuarklardan oluşur.
Translate from Turkish to English

Atomlar proton, elektron ve nötronlardan oluşur.
Translate from Turkish to English

Madde atomlardan oluşur.
Translate from Turkish to English

Her yürüyüş sadece birkaç adımdan oluşur.
Translate from Turkish to English

DNA dört tane nükleotitten oluşur: adenin, timin, sitozin ve guanin:
Translate from Turkish to English

DNA dört tane nükleotitten oluşur: A, T, C ve G.
Translate from Turkish to English

Kan eritrositler, lökositler, trombositler ve plazmadan oluşur.
Translate from Turkish to English

Benim kahvaltım genellikle sütlü kahve, bir parça ekmek ve reçel, küçük bir muz, bir dilim portakal ve birkaç kurutulmuş erikten oluşur.
Translate from Turkish to English

Hayat yağmur ve güneş ışığı, kar ve ısı, gök gürültüsü ve şimşek ve de kış ve yazdan oluşur.
Translate from Turkish to English

Kyoto'nun çekiciliği eski tapınaklarının güzelliğinden oluşur.
Translate from Turkish to English

Bir gökkuşağı kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, çivit ve mordan oluşur.
Translate from Turkish to English

Bir insan vücudu sayısız miktarda hücreden oluşur.
Translate from Turkish to English

Mutlu bir hayat öncelikle endişeden özgürlükten oluşur.
Translate from Turkish to English

Bu sınıf otuz beş öğrenciden oluşur.
Translate from Turkish to English

Komite on beş kişiden oluşur.
Translate from Turkish to English

Komite dört üyeden oluşur.
Translate from Turkish to English

Komite yedi bilimciden oluşur.
Translate from Turkish to English

Bizim sınıfımız 40 oğlandan oluşur.
Translate from Turkish to English

İnsan dokusu hücrelerden oluşur.
Translate from Turkish to English