Turkish example sentences with "maç"

Learn how to use maç in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmî maç topudur.

Maç spikerleri vuvuzelaların seslerini "rahatsız edici" ve "şeytani" gibi çeşitli şekillerde tarif ettiler ve onu "gürültücü fillerin izdihamı", "sağır eden çekirge sürüsü", "katliam yolundaki bir keçi", "çok kızgın arılarla dolu büyük bir kovan" ve "hızlı ördek"'e benzettiler.

Teniste kimse onunla maç yapamaz.

Eğer yağmur yağsaydı, maç ertelenecekti.

Maç berabere bitti.

Maç golsüz bitti.

Dondurucu hava nedeniyle maç iptal edilmek zorunda kaldı.

Hiçbir maç bile görmedik.

Bir maç bile görmedik.

Sağanak yağmur nedeniyle maç durduruldu.

Nadal zorlu bir tenis maçını kazandı. Maç beş set sürdü.

Maç fırtınadan dolayı kesildi.

Maç oynanmadı.

Bu mükemmel bir maç.

Arkadaşlarla maç izlemenin heyecanı başkadır.

Maç yağmur nedeniyle iptal edildi.

Evde oturmuş, maç seyrediyorum.

Yarın akşam bir maç var.

Maç ne zaman başlıyor?

Maç kar nedeniyle ertelendi.

Maç başlamak üzere.

Maç önümüzdeki hafta tekrarlanacak.

Tom'un bodrumunda birlikte maç izleyeceğiz.

Maç iptal edildi.

Muhtemelen maç ertelenecek.

Bir maç daha kaybetme lüksümüz yok.

Yağmurdan dolayı maç iptal edilebilir.

Yağmur dolayısıyla maç iptal edilebilir.

Yağmur yüzünden maç iptal edilebilir.

Öğleden sonra 4.00'te stadyuma geldim ama maç zaten başlamıştı.

Yarın yağışlı olursa maç ertelenir.

Eğer yarın yağmur yağarsa maç iptal edilecek.

Maç 2.30'da başlar.

Maç neredeyse bitti.

Maç ne zaman başlar?

Onlar her ay bir kez maç izlemeye giderler.

Biz geçen sezon yalnızca bir maç kazandık.

Maç 2-2 berabereydi.

Yağmur yağarsa maç ertelenecek.

Giants bu gece maç yapıyor mu?

Pazar günkü maç çok önemli olacak.

Maç golsüz sona erdi.

Maç için iki tane biletim var.

Şimdiye kadar üç maç kaybettik.

Maç sonucu 3-1'di.

Maç 90 dakika sonunda skorsuz bitti.

Tom zamanını maç tahminleri yapan sitelerde geçiriyordu.

Hava koşullarından dolayı maç iptal edildi.

Maç şiddetli yağmur nedeniyle iptal edildi.

Yağmur yağdığı için maç iptal edildi.

Bu, sonucu belli bir maç. İzlemeyeceğim bile.

Zor bir maç olacak.

Pazartesi günkü maç yağmur nedeniyle iptal edildi.

Maç bir saat içinde başlayacak.

Boksör maç için ağırlığını kaybetti.

Boksör maç için kilo verdi.

Maç hiç heyecan verici değildi.

Oyuncularımızdan biri maç başladıktan sadece beş dakika sonra bir gol attı.

Takımın yarısının gıda zehirlenmesi geçirmesi nedeniyle maç ertelendi.

Biz hepimiz üç tane maç kazandık.

Maç son dakikada iptal edildi.

Maç sonunda rakibi yuhalamak çok yanlış bir davranıştı.

Maç 1-1 berabere kaldı.

Frizbi seven bizler için, yarın bir maç var.

Maç bitti.

Maç yazı tura ile başlar.

Kaç tane maç kazanabiliriz?

Bu maç gerçekten sıkıcı.

Tom üst üste üç maç kaybetti.

Fadıl bir maç izliyordu.

Maç kötü hava nedeniyle iptal edildi.

Top yuvarlaktır ve maç 90 dakika sürer.

Tom çok iyi bir maç oynadı.

Bugünkü maç için Tom kalecidir.

Maç yağmur yüzünden iptal edildi.

Tom harika bir maç çıkardı.

Maç 3-1 Anadoluspor'un üstünlüğüyle sona erdi.

Anadoluspor müdafaası bu maç pek pozisyon vermedi.

Maç biletleri karaborsaya düşmüş.

Ali bu maç çok formda.

Ali'nin maç eksiği var.

Ali bu maç birçok tartışmalı karara imza attı.

Ali bu maç çok sayıda tartışmalı düdük çaldı.

Ali çok adil bir maç yönetti.

Ali maç öncesi soyunma odasında yaptığı konuşmada oyuncularını motive etti.

Tom üst üste üç maç kazandı.

Ali maç kadrosunda yok.

Federasyon Yıldızspor'a üç maç saha kapatma cezası verdi.

Federasyon Yıldızspor'a bir maç seyircisiz oynama cezası verdi.

Ali maç sonunda yaptığı basın toplantısında takımının oyunundan memnun olduğunu söyledi.

Anadoluspor bu maç alan savunması yapıyor.

Anadoluspor bu maç çok gol kaçırdı.

Anadoluspor bu maç rakibe çok az pozisyon verdi.

Yıldızspor bu maç beraberliğe oynadı.

Yıldızspor bu maç doğru düzgün kaleye gidemedi.

Ali bu maç kendisinden bekleneni veremedi.

Maç uzatmalara gitti.

Maç penaltılara gitti.

Anadoluspor bu maç gol olup yağdı.

Otoriteler Yıldızspor'a bu maç fazla şans tanımıyor.

Basına açık gerçekleştirilen antrenman tam sahada yapılan taktik çalışması ve çift kale maç ile sona erdi.

Also check out the following words: etmenin, imkansız, olduğu, düşünülüyor, otobüs, elli, kişilik, John, cebinden, anahtar.