Turkish example sentences with "maç"

Learn how to use maç in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmî maç topudur.
Translate from Turkish to English

Maç spikerleri vuvuzelaların seslerini "rahatsız edici" ve "şeytani" gibi çeşitli şekillerde tarif ettiler ve onu "gürültücü fillerin izdihamı", "sağır eden çekirge sürüsü", "katliam yolundaki bir keçi", "çok kızgın arılarla dolu büyük bir kovan" ve "hızlı ördek"'e benzettiler.
Translate from Turkish to English

Teniste kimse onunla maç yapamaz.
Translate from Turkish to English

Eğer yağmur yağsaydı, maç ertelenecekti.
Translate from Turkish to English

Maç berabere bitti.
Translate from Turkish to English

Maç golsüz bitti.
Translate from Turkish to English

Dondurucu hava nedeniyle maç iptal edilmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Hiçbir maç bile görmedik.
Translate from Turkish to English

Bir maç bile görmedik.
Translate from Turkish to English

Sağanak yağmur nedeniyle maç durduruldu.
Translate from Turkish to English

Nadal zorlu bir tenis maçını kazandı. Maç beş set sürdü.
Translate from Turkish to English

Maç fırtınadan dolayı kesildi.
Translate from Turkish to English

Maç oynanmadı.
Translate from Turkish to English

Bu mükemmel bir maç.
Translate from Turkish to English

Arkadaşlarla maç izlemenin heyecanı başkadır.
Translate from Turkish to English

Maç yağmur nedeniyle iptal edildi.
Translate from Turkish to English

Evde oturmuş, maç seyrediyorum.
Translate from Turkish to English

Yarın akşam bir maç var.
Translate from Turkish to English

Maç ne zaman başlıyor?
Translate from Turkish to English

Maç kar nedeniyle ertelendi.
Translate from Turkish to English

Maç başlamak üzere.
Translate from Turkish to English

Maç önümüzdeki hafta tekrarlanacak.
Translate from Turkish to English

Tom'un bodrumunda birlikte maç izleyeceğiz.
Translate from Turkish to English

Maç iptal edildi.
Translate from Turkish to English

Muhtemelen maç ertelenecek.
Translate from Turkish to English

Bir maç daha kaybetme lüksümüz yok.
Translate from Turkish to English

Yağmurdan dolayı maç iptal edilebilir.
Translate from Turkish to English

Yağmur dolayısıyla maç iptal edilebilir.
Translate from Turkish to English

Yağmur yüzünden maç iptal edilebilir.
Translate from Turkish to English

Öğleden sonra 4.00'te stadyuma geldim ama maç zaten başlamıştı.
Translate from Turkish to English

Yarın yağışlı olursa maç ertelenir.
Translate from Turkish to English

Eğer yarın yağmur yağarsa maç iptal edilecek.
Translate from Turkish to English

Maç 2.30'da başlar.
Translate from Turkish to English

Maç neredeyse bitti.
Translate from Turkish to English

Maç ne zaman başlar?
Translate from Turkish to English

Onlar her ay bir kez maç izlemeye giderler.
Translate from Turkish to English

Biz geçen sezon yalnızca bir maç kazandık.
Translate from Turkish to English

Maç 2-2 berabereydi.
Translate from Turkish to English

Yağmur yağarsa maç ertelenecek.
Translate from Turkish to English

Giants bu gece maç yapıyor mu?
Translate from Turkish to English

Pazar günkü maç çok önemli olacak.
Translate from Turkish to English

Maç golsüz sona erdi.
Translate from Turkish to English

Maç için iki tane biletim var.
Translate from Turkish to English

Şimdiye kadar üç maç kaybettik.
Translate from Turkish to English

Maç sonucu 3-1'di.
Translate from Turkish to English

Maç 90 dakika sonunda skorsuz bitti.
Translate from Turkish to English

Tom zamanını maç tahminleri yapan sitelerde geçiriyordu.
Translate from Turkish to English

Hava koşullarından dolayı maç iptal edildi.
Translate from Turkish to English

Maç şiddetli yağmur nedeniyle iptal edildi.
Translate from Turkish to English

Yağmur yağdığı için maç iptal edildi.
Translate from Turkish to English

Bu, sonucu belli bir maç. İzlemeyeceğim bile.
Translate from Turkish to English

Zor bir maç olacak.
Translate from Turkish to English

Pazartesi günkü maç yağmur nedeniyle iptal edildi.
Translate from Turkish to English

Maç bir saat içinde başlayacak.
Translate from Turkish to English

Boksör maç için ağırlığını kaybetti.
Translate from Turkish to English

Boksör maç için kilo verdi.
Translate from Turkish to English

Maç hiç heyecan verici değildi.
Translate from Turkish to English

Oyuncularımızdan biri maç başladıktan sadece beş dakika sonra bir gol attı.
Translate from Turkish to English

Takımın yarısının gıda zehirlenmesi geçirmesi nedeniyle maç ertelendi.
Translate from Turkish to English

Biz hepimiz üç tane maç kazandık.
Translate from Turkish to English

Maç son dakikada iptal edildi.
Translate from Turkish to English

Maç sonunda rakibi yuhalamak çok yanlış bir davranıştı.
Translate from Turkish to English

Maç 1-1 berabere kaldı.
Translate from Turkish to English

Frizbi seven bizler için, yarın bir maç var.
Translate from Turkish to English

Maç bitti.
Translate from Turkish to English

Maç yazı tura ile başlar.
Translate from Turkish to English

Kaç tane maç kazanabiliriz?
Translate from Turkish to English

Bu maç gerçekten sıkıcı.
Translate from Turkish to English

Tom üst üste üç maç kaybetti.
Translate from Turkish to English

Fadıl bir maç izliyordu.
Translate from Turkish to English

Maç kötü hava nedeniyle iptal edildi.
Translate from Turkish to English

Top yuvarlaktır ve maç 90 dakika sürer.
Translate from Turkish to English

Tom çok iyi bir maç oynadı.
Translate from Turkish to English

Bugünkü maç için Tom kalecidir.
Translate from Turkish to English

Maç yağmur yüzünden iptal edildi.
Translate from Turkish to English

Tom harika bir maç çıkardı.
Translate from Turkish to English

Maç 3-1 Anadoluspor'un üstünlüğüyle sona erdi.
Translate from Turkish to English

Anadoluspor müdafaası bu maç pek pozisyon vermedi.
Translate from Turkish to English

Maç biletleri karaborsaya düşmüş.
Translate from Turkish to English

Ali bu maç çok formda.
Translate from Turkish to English

Ali'nin maç eksiği var.
Translate from Turkish to English

Ali bu maç birçok tartışmalı karara imza attı.
Translate from Turkish to English

Ali bu maç çok sayıda tartışmalı düdük çaldı.
Translate from Turkish to English

Ali çok adil bir maç yönetti.
Translate from Turkish to English

Ali maç öncesi soyunma odasında yaptığı konuşmada oyuncularını motive etti.
Translate from Turkish to English

Tom üst üste üç maç kazandı.
Translate from Turkish to English

Ali maç kadrosunda yok.
Translate from Turkish to English

Federasyon Yıldızspor'a üç maç saha kapatma cezası verdi.
Translate from Turkish to English

Federasyon Yıldızspor'a bir maç seyircisiz oynama cezası verdi.
Translate from Turkish to English

Ali maç sonunda yaptığı basın toplantısında takımının oyunundan memnun olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Anadoluspor bu maç alan savunması yapıyor.
Translate from Turkish to English

Anadoluspor bu maç çok gol kaçırdı.
Translate from Turkish to English

Anadoluspor bu maç rakibe çok az pozisyon verdi.
Translate from Turkish to English

Yıldızspor bu maç beraberliğe oynadı.
Translate from Turkish to English

Yıldızspor bu maç doğru düzgün kaleye gidemedi.
Translate from Turkish to English

Ali bu maç kendisinden bekleneni veremedi.
Translate from Turkish to English

Maç uzatmalara gitti.
Translate from Turkish to English

Maç penaltılara gitti.
Translate from Turkish to English

Anadoluspor bu maç gol olup yağdı.
Translate from Turkish to English

Otoriteler Yıldızspor'a bu maç fazla şans tanımıyor.
Translate from Turkish to English

Basına açık gerçekleştirilen antrenman tam sahada yapılan taktik çalışması ve çift kale maç ile sona erdi.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: söndü, kendi, kendine, Babam, bana, yatakta, kitap, okumamamı, söyledi, On.