Gelecek yıl için bütçemizi ikiye katlamak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Yarın yağmur yağarsa, evde kalacağız.
Translate from Turkish to English

Tom'un işini yapması için birini kabul etmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Süpermarketler şimdi kapalı, bu yüzden buzdolabında kalanlarla yetinmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Acele etsek iyi olur, yoksa geç kalacağız.
Translate from Turkish to English

Haydi! Geç kalacağız.
Translate from Turkish to English

Biz sınıfa geç kalacağız.
Translate from Turkish to English

Çabuk! Biz geç kalacağız.
Translate from Turkish to English

Pazara kadar burada kalacağız.
Translate from Turkish to English

Ne kadar beklemek zorunda kalacağız?
Translate from Turkish to English

Biz kalacak bir yer bulamazsak dışarıda kamp kurmak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Oyunu ertelemek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Bu gece burada kalacağız gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Trenin arkasında oturmak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Bu krediyi bir şekilde geri ödemek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Maalesef okula geç kalacağız.
Translate from Turkish to English

Biraz geç kalacağız gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Seçeneğimiz yok. Sanırım yürümek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Dönmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Beş saat beklemek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Boruyu tamir edemezsen, bir tesisatçı aramak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Sanırım geç kalacağız.
Translate from Turkish to English

Sessiz kalacağız.
Translate from Turkish to English

Burada kalacağız.
Translate from Turkish to English

Arkada kalacağız.
Translate from Turkish to English

Geç kalacağız.
Translate from Turkish to English

Akşam yemeğine geç kalacağız.
Translate from Turkish to English

Hayatta kalacağız.
Translate from Turkish to English

Gece burada kalacağız.
Translate from Turkish to English

Muhtemelen eve erken gitmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Muhtemelen yarın Tom'a yardım etmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

İstemesek bile onu yapmak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Onun hakkında bir şey yapmak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Sadece beklemek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Bu konuda bir şey yapmak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Ne yazık ki geçmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Bugün evde kalacağız.
Translate from Turkish to English

Nasıl hayatta kalacağız?
Translate from Turkish to English

Risk almak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Sahip olduklarımızla yetinmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Tom'a hayatta kalmayı öğretmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Hemen gitmezsek, geç kalacağız.
Translate from Turkish to English

Geri dönmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Bulmak zorunda kalacağız, değil mi?
Translate from Turkish to English

Başka birini düşünmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Eğer burada durursak, baştan başlamak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Bakalım sonunda nasıl bir manzara ile karşı karşıya kalacağız.
Translate from Turkish to English

Maalesef tekrar başlamak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Sanırım Tom'a yardım etmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Tekrar denemek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğu kadar kalacağız.
Translate from Turkish to English

Kalabildiğimiz sürece kalacağız.
Translate from Turkish to English

Burada elimizden geldiği kadar uzun kalacağız.
Translate from Turkish to English

Acele etmezsek geç kalacağız.
Translate from Turkish to English

O gelmese bile, biz başlamak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Yakında bizim ahırı boyamak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Yakında gitmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Yakında evimizi boyatmak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Bu yolda hiç otobüs olmadığı için yürümek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Sadece o zamana kadar beklemek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Tom'a yardım etmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Pazartesiye kadar burada kalacağız.
Translate from Turkish to English

Bir sonraki yarışmaya kadar burada kalacağız.
Translate from Turkish to English

Yakında bir şey ortaya atmak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Bunu düşünmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Buna ne kadar süre katlanmak zorunda kalacağız?
Translate from Turkish to English

Onlarla kalacağız.
Translate from Turkish to English

Onunla kalacağız.
Translate from Turkish to English

Mary işe dönünceye kadar, Ken ile yetinmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Sanırım birkaç saat daha kalacağız.
Translate from Turkish to English

Üç ay boyunca orada kalacağız.
Translate from Turkish to English

Sadece onun nerede olduğunu görmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Buna bir nokta koymak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Sen ve ben hayatta kalacağız.
Translate from Turkish to English

Biz Tanrı'nın yardımıyla hayatta kalacağız!
Translate from Turkish to English

Acele etmezsen tekrar geç kalacağız.
Translate from Turkish to English

Sadece elimizden geleni yapmak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Sadece şansımızı denemek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

O riske girmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Hızlı hareket etmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Çok geç kalacağız.
Translate from Turkish to English

O riski almak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Tom'un cevabını beklemek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Onunla ilgilenmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Onunla yaşamak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Onun üzerinde çalışmak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Tekrar çok geç kalacağız.
Translate from Turkish to English

Tekrar geç kalacağız.
Translate from Turkish to English

Bunu tekrar yapmak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Derse geç kalacağız.
Translate from Turkish to English

Değiştirmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Oyun için geç kalacağız.
Translate from Turkish to English

Bununla ilgilenmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Sonunda Tom'a söylemek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Yürümek zorunda kalacağız gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Er ya da geç, şu an sahip olduğumuz TV çok eski bir model olduğu için yeni bir televizyon almak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

"Yakında soğuk olacak." dedi anne yarasa. "Daha ılık bir yer olan güneye uçacağız ve bütün kış orada kalacağız. Göçün anlamı budur. Diğer yarasalarla buluşacağımız bir mağaraya yolculuk edeceğiz. Bu bizim için harika bir zaman."
Translate from Turkish to English

Çok sessiz olmak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Sadece olduğumuz yerde kalacağız.
Translate from Turkish to English

Onun hakkında konuşmak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Yarından itibaren, akşam 9.00'a kadar açık kalacağız.
Translate from Turkish to English