Turkish example sentences with "kırık"

Learn how to use kırık in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Kalem kırık.
Translate from Turkish to English

Bu pencere bir aydır kırık.
Translate from Turkish to English

Bu kırık pencereden o sorumludur.
Translate from Turkish to English

Kırık bir çenesi var ve birkaç dişini kaybetti.
Translate from Turkish to English

Kırık bebek benim.
Translate from Turkish to English

Röntgen filminde iki kırık parmak görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O benim evin kırık penceresini tamir etti.
Translate from Turkish to English

Tom kırık bir kalpten öldü.
Translate from Turkish to English

Onun kırık bacağını tedavi etti.
Translate from Turkish to English

Masanın üstünde kırık bir fincan vardı.
Translate from Turkish to English

Tom'un kırık kolunun iyileşmesi birkaç hafta sürdü.
Translate from Turkish to English

Zaman tüm kırık kalpleri iyileştirir.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye kırık sandelyeyi tamir etmesini ne zaman söyledi?
Translate from Turkish to English

Sekiz ay geçtikten ve onun kırık kalbi iyileştikten sonra, George sonunda tekrar kızlarla flört etmeye başladı.
Translate from Turkish to English

George kırık kalpli idi.
Translate from Turkish to English

Kilit kırık.
Translate from Turkish to English

Bu masa kırık.
Translate from Turkish to English

Valizim kırık.
Translate from Turkish to English

Bu bardakların hepsi kırık.
Translate from Turkish to English

O kırık masayı onardı.
Translate from Turkish to English

Tom bacağının kırık olduğunu düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Sanırım sağ kolum kırık.
Translate from Turkish to English

Babam kırık bir sandalyeyi tamir etti.
Translate from Turkish to English

Kırık cam üstüne basmayın.
Translate from Turkish to English

O, kırık parçaları birlikte yapıştırdı.
Translate from Turkish to English

Sandalye kırık. Onu birine tamir ettirsen iyi olur.
Translate from Turkish to English

Dün o kırık radyoyu tamir etmeye çalışarak iki saat harcadım.
Translate from Turkish to English

Tom'un kırık saç telleri var.
Translate from Turkish to English

O, kırık bacağını tedavi etti.
Translate from Turkish to English

Doktor onun kırık bacağını yerine yerleştirdi.
Translate from Turkish to English

Fincanın sapı kırık.
Translate from Turkish to English

Onun kırık bacağı henüz iyileşmedi.
Translate from Turkish to English

Kırık borudan su aktı.
Translate from Turkish to English

Şu kırık vazo dedemin.
Translate from Turkish to English

Kırık bacağım yüzünden yürüyemiyorum.
Translate from Turkish to English

Onun dikkatsizliği ona kırık bir bacağa mal oldu.
Translate from Turkish to English

Kırık camda parmağını kesti.
Translate from Turkish to English

Kırık fincanları yenileri ile değiştirdim.
Translate from Turkish to English

Tom kırık bir ayna parçası aldı.
Translate from Turkish to English

Oyuncağım kırık.
Translate from Turkish to English

Kapı kolu kırık.
Translate from Turkish to English

Bu sandalye kırık.
Translate from Turkish to English

Bu kırık vazo tamir edilemez.
Translate from Turkish to English

Kendini diğerleriyle karşılaştırırsan, kendini beğenmiş ya da umudu kırık olabilirsin; her zaman için kendinden daha büyük ya da daha küçük insanlar olacaktır.
Translate from Turkish to English

Babam kırık bir sandalyeyi onardı.
Translate from Turkish to English

Sanırım Tom'un bacağı kırık.
Translate from Turkish to English

Sanırım bacağım kırık.
Translate from Turkish to English

Kalbim kırık.
Translate from Turkish to English

Kolun kırık.
Translate from Turkish to English

Bu kırık.
Translate from Turkish to English

Kırık değil.
Translate from Turkish to English

Kırık mı?
Translate from Turkish to English

Tom'un kalbi kırık.
Translate from Turkish to English

Suç mahallinde çok fazla kan ve kırık cam bulundu.
Translate from Turkish to English

Ayağının kırık olmadığından emin olmam gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Ayakları kırık sandalyeleri at.
Translate from Turkish to English

Hırsız, kırık bir pencereden girdi.
Translate from Turkish to English

Hırsız kırık bir pencereden içeriye girdi.
Translate from Turkish to English

Kalbi kırık olmanın ne demek olduğunu biliyorum.
Translate from Turkish to English

Tom diz çöktü ve kırık cam parçalarını aldı.
Translate from Turkish to English

Kırık bir burunla eve gideceksin!
Translate from Turkish to English

Bu kırık vazo onarılamaz.
Translate from Turkish to English

Nihayet kırık bacağı iyileşti.
Translate from Turkish to English

Bu kırık kalbi daha fazla taşıyamıyorum.
Translate from Turkish to English

Rob’un üç kırık notu var.
Translate from Turkish to English

Kol kırık.
Translate from Turkish to English

Bardak kırık.
Translate from Turkish to English

Kırık camı onarmak için buradayım.
Translate from Turkish to English

Tom kırık farı işaret etti.
Translate from Turkish to English

Parmakların kırık mı?
Translate from Turkish to English

Tom kırık bacağına baktı.
Translate from Turkish to English

Ben kırık kalpliyim.
Translate from Turkish to English

Diş hekimi onu kırık dişini çekti.
Translate from Turkish to English

Lavaboda bazı kırık şarap şişeleri var.
Translate from Turkish to English

Onlara kırık bir bacağım olduğunu söyle.
Translate from Turkish to English

Ona kırık bir bacağım olduğunu söyle.
Translate from Turkish to English

Bu kırık gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Hiç kırık kemik yok.
Translate from Turkish to English

Bacağım kırık.
Translate from Turkish to English

Ben silahla ateş edemem. Parmaklarım kırık.
Translate from Turkish to English

Tom'un kırık bir kaburgası var.
Translate from Turkish to English

Kırık cama basma.
Translate from Turkish to English

Bildiğim kadarıyla, hiç kırık kemik yok.
Translate from Turkish to English

Her yerde kırık cam vardı.
Translate from Turkish to English

Merdivenlerden aşağıya inemiyorum. Her iki bacağım kırık.
Translate from Turkish to English

Tom kırık camları topladı.
Translate from Turkish to English

Benim kırık bir kolum yok.
Translate from Turkish to English

Zeminde her yerde kırık cam vardı.
Translate from Turkish to English

Kırık kalbi tedavi edemem.
Translate from Turkish to English

O kırık vazo onarılamaz.
Translate from Turkish to English

Kırık test tüpleri, kırık deney şişeleri - Laboratuvarda dikkatsiz öğrencilerin çalışması.
Translate from Turkish to English

Kırık test tüpleri, kırık deney şişeleri - Laboratuvarda dikkatsiz öğrencilerin çalışması.
Translate from Turkish to English

Tüm sahte, angarya ve kırık düşlerle; hala güzel bir dünya.
Translate from Turkish to English

Kırık küreğini onarmamı istiyor musun yoksa istemiyor musun?
Translate from Turkish to English

Hiçbir şey kırık değil.
Translate from Turkish to English

Onlar kırık.
Translate from Turkish to English

Onun kalbi kırık.
Translate from Turkish to English

Kırık bir ayna kötü şans getirir.
Translate from Turkish to English

Kalplerimiz kırık ama ruhumuz değil.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin kırık tabloyu tamir etmesine yardım etti.
Translate from Turkish to English

Babam kırık sandalyeleri onarıyor.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: söyle, ana, dilim, hoşuna, gidiyor, Gök, mavidir, Bulutlar, mavi, gökte.