Learn how to use kışın in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Ben kışın doğdum.
Translate from Turkish to English
Merkezi ısıtma kışın yeterince ısıtıyor mu?
Translate from Turkish to English
Kışın bir monttan vazgeçemem.
Translate from Turkish to English
Kışın her zaman nezle olurum.
Translate from Turkish to English
Kışın her zaman soğuk alıyorum.
Translate from Turkish to English
Kışın sık sık nezle oluyorum.
Translate from Turkish to English
Kışın sık sık soğuk alıyorum.
Translate from Turkish to English
Eski günlerde, kışın buz pateni yapmaya giderdik ama şimdi çok yaşlıyız.
Translate from Turkish to English
Kışın sık sık kayak yapmaya gittim.
Translate from Turkish to English
Kışın böyle yüksek bir dağa tırmanmamalısın.
Translate from Turkish to English
Kışın öyle yüksek bir dağa tırmanmasaydın iyi olurdu.
Translate from Turkish to English
Kışın kardan adam yapmak eğlencelidir.
Translate from Turkish to English
Kuşlar kışın güneye doğru uçarlar.
Translate from Turkish to English
Kışın buraya nadiren kar yağar.
Translate from Turkish to English
Kışın onlar her zaman kayak yapmaya giderler.
Translate from Turkish to English
Kışın çok karımız vardır.
Translate from Turkish to English
Kışın, günler daha kısadır.
Translate from Turkish to English
Kışın çok kar yağar mı?
Translate from Turkish to English
Kışın çok kar alır mısınız?
Translate from Turkish to English
Kışın sık sık üşütürüm.
Translate from Turkish to English
Çilekler kışın pahalıdır.
Translate from Turkish to English
Ben kışın kayak yapmaya giderdim.
Translate from Turkish to English
Güneş kışın akşam 4'te batar.
Translate from Turkish to English
İsviçre demişken, İsviçre'ye hiç kışın gitmişliğin var mı?
Translate from Turkish to English
Kışın çok kar var.
Translate from Turkish to English
Kışın bir palto giyerim.
Translate from Turkish to English
Güneş kışın daha erken batar.
Translate from Turkish to English
Kışın sık sık kayak yapmaya gittik.
Translate from Turkish to English
Kışın burada çok kar olur.
Translate from Turkish to English
Önceden gerekli tüm hazırlıkları yapmadan kışın dağlara tırmanmamam gerektiğini biliyorum.
Translate from Turkish to English
Önceden tüm hazırlıkları yapmadan kışın dağlara tırmanacak kadar aptal değilim.
Translate from Turkish to English
Kışın iki yorganla uyurum.
Translate from Turkish to English
Kuzeyde, Kışın hava soğuktur.
Translate from Turkish to English
Üç yıl önce kışın onunla tanıştım.
Translate from Turkish to English
Fuji Dağı kışın karla kaplıdır.
Translate from Turkish to English
Kışın favori içeceğin nedir?
Translate from Turkish to English
Kışın, yollar buzla kaplıdır.
Translate from Turkish to English
Kışın yemek odasını sıcak tuttu.
Translate from Turkish to English
Kışın bile burada az kar bulunur.
Translate from Turkish to English
Birkaç yıl önce kışın ona rastladım.
Translate from Turkish to English
Kışın, kuşları beslemeliyiz.
Translate from Turkish to English
Çilek kışın yüksek fiyata satılıyor.
Translate from Turkish to English
Taze sebzeler kışın çok pahalıdır.
Translate from Turkish to English
Güneş kışın erken batar.
Translate from Turkish to English
Kışın hava erken kararır.
Translate from Turkish to English
Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar olur.
Translate from Turkish to English
Kışın gelmesiyle birlikte ağaçlardaki yapraklar düşer.
Translate from Turkish to English
Onunla kışın tanıştım.
Translate from Turkish to English
Bir sürü arı kışın öldü.
Translate from Turkish to English
Tom kışın bile uyurken genellikle pencereyi açık bırakır.
Translate from Turkish to English
Dudaklarım kışın sık sık çatlar.
Translate from Turkish to English
Kışın burada nadiren kar yağar.
Translate from Turkish to English
Kışın burada neredeyse hiç kar yağmaz.
Translate from Turkish to English
Tom kışın çoğunlukla örgü kayak şapkası giyiyor.
Translate from Turkish to English
Kışın en sevdiğin hobi hangisidir?
Translate from Turkish to English
Kışın burada çok kar var mı?
Translate from Turkish to English
Kışın bile fazla karımız olmaz.
Translate from Turkish to English
Kışın veya hemen sonrasında Çin'e bir gezi yapmayı planlıyorum.
Translate from Turkish to English
Burada kışın bile çok karımız olmaz.
Translate from Turkish to English
Kışın, önceden uygun hazırlık yapmadan bir dağa tırmanacak kadar aptal değilim.
Translate from Turkish to English
Benim odam güneye baktığı için, kışın bile çok soğuk değil.
Translate from Turkish to English
Birçok ağaç kışın çıplaktır.
Translate from Turkish to English
Birçok ağaç kışın yapraksızdır.
Translate from Turkish to English
Kışın palto giyerim.
Translate from Turkish to English
Kışın çikolata yemeyi severim.
Translate from Turkish to English
Kışın çok paten yapılır.
Translate from Turkish to English
Kışın dondurma yemekten zevk almam.
Translate from Turkish to English
Kışın arada sırada buraya geliyorum.
Translate from Turkish to English
Kışın ben her zaman grip oluyorum.
Translate from Turkish to English
Tom kışın asla bizi ziyaret etmez.
Translate from Turkish to English
Kışın tanıştık.
Translate from Turkish to English
Kışın böyle yüksek dağlara tırmanmasan iyi olur.
Translate from Turkish to English
Sen hiç kışın ısıtıcıyı kapattın mı?
Translate from Turkish to English
İsviçre'den bahsetmişken, Sen hiç kışın oraya gittin mi?
Translate from Turkish to English
Kışın yeleğimin üstüne ceket giyerim.
Translate from Turkish to English
Kışın buraya sık kar yağar mı?
Translate from Turkish to English
Kışın Chamonix'te çok kar vardır ve insanlar orada kayak yapmaya giderler.
Translate from Turkish to English
Kışın sık sık kayak yapmaya giderdim.
Translate from Turkish to English
Kışın kuşları beslemeliyiz.
Translate from Turkish to English
Kışın kuşları beslememiz gerekir.
Translate from Turkish to English
Kışın burada çok kar alırız.
Translate from Turkish to English
Bu kuşlar kışın Kuzey Afrika'ya göç ederler.
Translate from Turkish to English
O, kışın Fuji Dağına tırmanan ilk adamdı.
Translate from Turkish to English
Babam kışın bile saat altıda kalkmayı kural haline getirir.
Translate from Turkish to English
Kuşlar kışın güneye uçarlar.
Translate from Turkish to English
Kışın kayak yapmaya giderdim.
Translate from Turkish to English
Onlar her zaman kışın kayak yapmaya gider.
Translate from Turkish to English
Biz genellikle yazın kışın olduğundan daha yoğunuz.
Translate from Turkish to English
Kışın, ben her zaman yün çorapla uyurum.
Translate from Turkish to English
Kışın, her zaman yün çoraplar giyerek yatarım.
Translate from Turkish to English
Kışın çift battaniye ile uyurum.
Translate from Turkish to English
Kışın gece çabuk çöker.
Translate from Turkish to English
Çiftçiler kışın da sıkı çalışır.
Translate from Turkish to English
Kışın ortalarında olmuştu.
Translate from Turkish to English
O, kışın Fuji Dağına tırmanan ilk insandı.
Translate from Turkish to English
Kışın kar yağar.
Translate from Turkish to English
Kışın burada çok kara yağar mı?
Translate from Turkish to English
Kışın nasıldı?
Translate from Turkish to English
Norveç veya Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar vardır.
Translate from Turkish to English
Buradaki iklim çok yumuşak olduğu için burada kışın bile nadiren kar yağar.
Translate from Turkish to English
Kışın evde ateşin yakınında kalmayı ve rüzgar sesini dinlemeyi severim.
Translate from Turkish to English