Turkish example sentences with "istiyorlar"

Learn how to use istiyorlar in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Onlar Olimpiyat Oyunları'na katılmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin birlikte konuşmak için çok zamanı yok. Onların çocukları, her zaman onların ilgisini istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar zengin olmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar ne yapmamızı istiyorlar?
Translate from Turkish to English

Onlar yasayı değiştirmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Bazı insanlar anayasayı değiştirmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Çalışma şartlarını iyileştirmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Daha kısa çalışma saatleri istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Bayan Glück ve Yuki alışveriş turu yapmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Olimpiyat Oyunları'nda yer almak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Evlerinin etrafına bir çit yapmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Beni öldürmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Kırk yıllık evliliklerinin ardından ayrılmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Bunu istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onu geri istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar onu istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar beni istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar Tom'u istiyorlar.
Translate from Turkish to English

İstifa etmeni istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Yardımımızı istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Seni istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Sizi istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary farklı şeyler istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary çocuk sahibi olmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar seni öldürmek istiyorlar gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Onlara katılmamı istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar hala onu istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Çocuklar yetişkinler kadar sevgi ve ilgi istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary bize bir şey söylemek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Sanıyorum onlar bunu yapmanı istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar karşılıklı ilgi alanları konusunda sizinle konuşmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Yanıtları istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Bize bir şey söylemek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Bu öğrenciler öğrenmek istemiyorlar. Sadece kendilerini eğlendirmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Nasıl tepki göstereceğimizi görmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar seninle olmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Bunu istemiyorlarsa, o halde ne istiyorlar?
Translate from Turkish to English

Anne babam, torun istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Bir şey istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Bizden ne istiyorlar?
Translate from Turkish to English

Bizi öldürmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Ünlü olmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary yardımımızı istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Din hakkında konuşmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar sadece suçlayacak birini istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar onunla konuşmamı istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Hem Tom hem de Mary bir şey söylemek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Hem Tom hem de Mary ne olduğunu bilmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Anne ve babam, benim tıp okumamı istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Çocuklar gerçekten balonları istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar ne yapmanı istiyorlar?
Translate from Turkish to English

Benden ne istiyorlar?
Translate from Turkish to English

Evlenmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Seninle olmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary yardım etmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar neden beni istiyorlar?
Translate from Turkish to English

Su istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Bunu olması gerektiği gibi yapmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Sadece eğlenmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom'a baktığımız için bize teşekkür etmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Derhal içeri girmemizi istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary onlar için bebek bakıcılığı yapacak birini bulmanı istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar partiyi organize etmemi istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar daha çok başarılı olmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar planının ne olduğunu bilmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Hindistan cevizi yemek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Senin kimlik fotoğrafını istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar eve gitmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar bir yere gitmek istiyorlar mı?
Translate from Turkish to English

İçeri girmemi istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Gençler ailelerinden bağımsız olmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Neden insanlar doktor olmak istiyorlar?
Translate from Turkish to English

Onlar bir tepki istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Çocuklar dışarıda oynamak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar Tom'u geri istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Belki de onların ikisi de kesinlikle boşanmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Bu uzaylılar insanlığı köleleştirmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Sorun, tüm anne babalar çocuklarının Harvard'a gitmesini istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar gazyağı istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary seninle görüşmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary evlenmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary seninle konuşmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Aslında, onlar bize ödemek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar işbirliği yapmamızı istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar seninle konuşmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar restoranı satmamı istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Neden erkekler hiç mutlu değiller? Çünkü onlar hep imkansızı istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar dünyadaki en güzel binalardan birini inşa etmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar onu nereye koymamı istiyorlar?
Translate from Turkish to English

Ne hakkında konuşmak istiyorlar?
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary çocuklarının Amerikan rüyasını yaşamasını istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Dağıtıcılar olağanüstü bir pay istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar sana hikayelerini anlatmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar Tom ile ne istiyorlar?
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary, Kanada'da ikinci çocuk sahibi olmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar bisiklet kiralamak istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary planımızın ne olduğunu bilmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary; John hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Yazarlar, istatistiksel analizleri için Dr Jackson'a teşekkür etmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar seks, zenginlik ve ün istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: eksik, bıçak, kaşık, hızlı, konuşma, Hilton, Oteli'ne, Kan, grubunuz, giysilerine.