Learn how to use hakaret in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Nedensiz olarak bana hakaret etti.
Translate from Turkish to English
Nedeni olmadan bana hakaret etti.
Translate from Turkish to English
O, sanki ona hakaret etmişiz gibi davrandı.
Translate from Turkish to English
İfade insanlara hakaret etmek anlamına gelir.
Translate from Turkish to English
İftira niteliğinde, küçük düşürücü, müstehcen, uygunsuz, iffetsiz, pornografik, şiddet, suistimal, hakaret, tehdit ve taciz yorumlarına katlanılmaz.
Translate from Turkish to English
Hiç kimse bu adamlara hakaret etmek istemedi.
Translate from Turkish to English
Onlar ona ve eşine hakaret ettiler.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary sürekli birbirlerine hakaret eder.
Translate from Turkish to English
Benim sözümü hakaret olarak almış gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Ona hakaret ettiğim için kızgındı.
Translate from Turkish to English
O ona hakaret etti.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'ye hakaret etti.
Translate from Turkish to English
Öğrenci öğretmene hakaret etti.
Translate from Turkish to English
Ona hakaret etmeyin.
Translate from Turkish to English
O, bana herkesin önünde hakaret etti.
Translate from Turkish to English
O ona hakaret etti. Onun sinirlenme nedeni budur.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye hakaret etti. Bunun sebebi çok üzgün olmasıdır.
Translate from Turkish to English
Bizim takıma hakaret etti.
Translate from Turkish to English
İftira ve hakaret içeren yorumlarını çıkarmanı istiyorum yoksa avukatım seninle temas kuracak.
Translate from Turkish to English
Bana hakaret etme, Tom.
Translate from Turkish to English
O bir hakaret.
Translate from Turkish to English
Bu bir hakaret.
Translate from Turkish to English
Bana hakaret etme.
Translate from Turkish to English
Tom hakaret edilmiş görünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom kendisine hakaret edildiğini biliyordu.
Translate from Turkish to English
Hakaret etmeye gerek yok.
Translate from Turkish to English
Mary garsona hakaret etti.
Translate from Turkish to English
Tom'a hakaret etmek istemedim.
Translate from Turkish to English
Bize hakaret ettiler.
Translate from Turkish to English
Sana hakaret etmek istemedim.
Translate from Turkish to English
Hakaret edildim.
Translate from Turkish to English
Bana herkesin önünde hakaret etti.
Translate from Turkish to English
Adam, hem millete hakaret ediyor, hem de milletten oy bekliyor!
Translate from Turkish to English
Bana hakaret etmeye mi çalışıyorsun?
Translate from Turkish to English
Cumhurbaşkanına hakaret etmek, kanunlarımıza göre suçtur.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary ve kocasına hakaret etti.
Translate from Turkish to English
Bunun bir iltifat mı yoksa bir hakaret mi olduğundan emin değilim.
Translate from Turkish to English
Hakaret edilmesine rağmen öfkesini tutmayı başardı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye hakaret ettiğine pişman.
Translate from Turkish to English
Ben kimseye hakaret etmek istemedim.
Translate from Turkish to English
Gerçekten bana hakaret etmek istiyor musun?
Translate from Turkish to English
Hayatım boyunca hiç bu kadar hakaret edilmedim.
Translate from Turkish to English
"Burjuva" terimi hem orta hem de üst sınıflara bir hakaret olarak kullanılabilir.
Translate from Turkish to English
İnsanlara hakaret amaçlı bir ifade.
Translate from Turkish to English
O bir hakaret olarak düşünüldü mü?
Translate from Turkish to English
Birine aptal dediğimde, bu bir hakaret değil. Ben entelektüel gelişim için onun geniş potansiyele sahip olduğunu ona işaret ediyorum.
Translate from Turkish to English
Bu bir hakaret değil, bu bir yorum.
Translate from Turkish to English
Kendine hakaret edildiğini hissettiğinde o sinirlendi.
Translate from Turkish to English
Tatoeba bana hakaret ediyor!
Translate from Turkish to English
Lütfen çocuğa hakaret etmeyin.
Translate from Turkish to English
Tom sana hakaret etmek niyetinde olmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English
Diğer insanların önünde bana hakaret etme.
Translate from Turkish to English
O bir hakaret miydi?
Translate from Turkish to English
Ona hakaret edildi.
Translate from Turkish to English
Benim zekama hakaret etmeyin.
Translate from Turkish to English
Tom'a hakaret etme.
Translate from Turkish to English
Tom'a hakaret etmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Bu bir iltifat mı yoksa hakaret mi?
Translate from Turkish to English
Öğrenciler genellikle bir hakaret olarak birbirlerine "homo" derler.
Translate from Turkish to English
Hiç kimse ülkeme hakaret etmez.
Translate from Turkish to English
Hiç kimse ülkeme hakaret etmedi.
Translate from Turkish to English
O bir hakaret değil.
Translate from Turkish to English
Tom bana ağır biçimde hakaret etti ama ben ona aynen karşılık verdim.
Translate from Turkish to English
Dan kabaca polis memuruna hakaret etti.
Translate from Turkish to English
Hiç kimse ülkeme hakaret etmek istemedi.
Translate from Turkish to English
Kimse ülkeme hakaret etmek istemez.
Translate from Turkish to English
Ben sana hakaret etmiyorum, seni tarif ediyorum.
Translate from Turkish to English
Tom kendisine hakaret eden bir adamı vurup öldürdü.
Translate from Turkish to English
Dan öfkesini kaybedip Linda'ya hakaret etti ve ayrıldı.
Translate from Turkish to English
Dan, Linda'ya ırksal olarak hakaret etti.
Translate from Turkish to English
Ben ona hakaret etmek istemedim.
Translate from Turkish to English
Ben onlara hakaret etmek istemedim.
Translate from Turkish to English
Ben ona hakaret etmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Lütfen bizim zekamıza hakaret etme.
Translate from Turkish to English
Lütfen benim zekama hakaret etme.
Translate from Turkish to English
Tom birine hakaret ettiğini bilmiyordu.
Translate from Turkish to English
O, tüm dillerde bana hakaret etmeye başladı.
Translate from Turkish to English
"Sözlü güç" "hakaret" ile karıştırılmamalıdır.
Translate from Turkish to English
Az önce bana hakaret ettin mi?
Translate from Turkish to English
Sana hakaret eden ben değildim.
Translate from Turkish to English
Dan, Linda'ya hakaret etmeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Bu bir hakaret!
Translate from Turkish to English
Ben onların anne ve babalarına hakaret etmiyorum.
Translate from Turkish to English
Lütfen bana hakaret etmekten kaçının.
Translate from Turkish to English
Patronuna hakaret ederek riske atmayın.
Translate from Turkish to English
Köpek ona hakaret ettiği zaman ay dinlemez.
Translate from Turkish to English
Tom partiye davet edilmemiş olmayı bir hakaret olarak kabul etti.
Translate from Turkish to English
Tom alenen bana hakaret etti.
Translate from Turkish to English
Tom, ona hakaret eden herkesle bağları koparır.
Translate from Turkish to English
Tom halkın içinde bana hakaret etti.
Translate from Turkish to English
O ona ve karısına hakaret etti.
Translate from Turkish to English
Eğer senin yerinde olsaydım, bu kelimeyi bu cümleden çıkarırdım çünkü onun biraz hakaret edici olduğunu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Onun mırıltıları, hakaret ve şikayetlerin habercisidir.
Translate from Turkish to English
Tom bana hakaret etti.
Translate from Turkish to English
Tom insanlara hakaret etmekten hoşlanıyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom'a hakaret ettim.
Translate from Turkish to English
Tom kimseye hakaret etmek istemedi.
Translate from Turkish to English
Ben Mary'ye hakaret ettiğim için Tom kızgındı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin kendisine hakaret ettiğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin kendine hakaret ettiğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Sana böyle hakaret etmeme izin mi vereceksin?
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: iyiymiş, Hayalim, güçlü, oyuncusu, olmak, Japoncayı, Japonya'da, oynamak, öğreniyorum, Ateşin.