Turkish example sentences with "öğretmen"

Learn how to use öğretmen in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Yumi öğretmen olacak.

Siz burada bir öğretmen mi, yoksa öğrenci misiniz?

"Siz bir öğretmen misiniz?" "Evet, öğretmenim."

Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.

"Bir öğretmen misin?" "Evet."

Öğretmen bize ödev verdi.

Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın!

Öğretmen çocuğun eve gitmesine izin verdi.

Bay Brown öğretmen mi?

Senin bir öğretmen olduğunu biliyorum.

Öğretmen misin yoksa öğrenci misin?

Her öğretmen, Ann'in iyi bir atlet olduğunu bilir.

Öğretmen ödevimi sınıfın önünde okumamı istedi.

Öğretmen değilim.

Öğretmen, şimdi yola çıkalım, dedi.

Öğretmen ve partneri düğüne katılan insanları bir parka götürdü.

Öğretmen herkese söyledi: " Düğünümüz şimdi başlıyor."

Öğretmen, Çekçe öğretiyor.

Öğretmen tarafından bana bazı sorular soruldu.

Hiçbir öğretmen problemi çözemedi.

Ben onu iyi bir öğretmen olarak kabul ediyorum.

Erkek kardeşlerimden biri öğretmen, ve diğerleri avukattır.

Öğretmen onun itibarsız araştırmasıyla ilgili raporuna dayandırarak ona başarısız notu verdi.

Hepimiz gribine yakalandı, ve öğretmen de.

Öğretmen bir zamanlar Emma'ya birlikte bir çocuk sahibi olmaları gerektiğini önerdi.

Ben iyi bir öğretmen olduğumu biliyorum.

Öğretmen, öğrencilerle iyi başa çıkıyor.

Şu öğretmen kız öğrencilere düşkün olma eğilimindedir.

Bu öğretmen nasıl ?

O bir öğretmen.

O bir öğretmen olmak istedi.

Oğlum bir öğretmen olacak.

Çalışmalarımı bitirdikten sonra, ben bir öğretmen oldum.

O yirmi yaşında, bir öğretmen oldu.

Yeni bir öğretmen sınıfın önünde durdu.

Yeni öğretmen hakkında ne düşünüyorsunuz?

Öğretmen sınavda kopya çeken öğrenciyi yakaladı.

Bir öğretmen öğrencilerinin hatalarına asla gülmemeli.

Öğretmen öğrencilerin talebine karşı koyamadı.

Öğretmen tüm öğrencileri değerlendirmek zorunda kaldı.

Öğretmen öğrencilerinden birini sınıfta gürültü yapmakla suçladı.

Öğretmen Tom'un sık sık sınıfta bulunmamasından endişeliydi.

Bir öğretmen hata yapan bir öğrenci ile asla alay etmemelidir.

Cecilia bir öğretmen değildi.

Öğretmen tarafından övüldün mü?

Öğretmen bayağı üşütmüştü.

Öğretmen Tom'un sınavı geçeceği sonucuna vardı.

Öğretmen Tom'un sık sık derse gelmemesinden endişe duyuyordu.

O ona bir öğretmen olmasını tavsiye etti.

Öğretmen sınıfın temizlenmesini emretti.

Öğretmen John'a bir ödül verdi.

Tom, iyi bir öğretmen olacak.

Öğretmen, öğrenciyi sertçe azarladı.

Tom, çok yetenekli bir öğretmen.

Tom Mary'nin iyi bir öğretmen olduğunu duydu.

Tom uzun zamandır bir öğretmen değil.

Tom, iyi bir öğretmen olmak için gereken niteliklere sahip.

Tom kesinlikle iyi bir öğretmen.

Tom bir öğretmen olarak kendi resmini yapamaz.

Öğretmen Tom'a ona bir C 'den daha yüksek bir şey veremediğini söyledi.

Sorun Tom'un çok iyi bir öğretmen olmamasıdır.

Gerçekten bir öğretmen olmam gerekip gerekmediğini merak ediyorum.

Üniversiteden mezun olduktan sonra, o bir öğretmen oldu.

Çünkü o harika bir öğretmen.

Ulusal Eğitim Bilgi Merkezi Mesleği bırakan öğretmenler geri döndüklerinden dolayı tahmin edilen bir öğretmen açığının sonuç vermeyeceğini söylüyor.

Sen bir öğrenci misin yoksa bir öğretmen misin?

Yumi bir öğretmen olacak.

Öneriniz öğretmen tarafından reddedilecektir.

Ben bir doktor ya da hemşire ya da öğretmen olmak istiyorum.

Öğretmen Tom'u kopye çekmekle suçladı.

Mary, onun ilkokul günlerinde, bir öğretmen olmayı hayal ediyordu.

Jane bir öğretmen olduğuna inandırmaktan hoşlanırdı.

Öğretmen bana Hitler'in kendisini öldürdüğünü söyledi.

Öğretmen gerçekten üzgündü ve Johnny'yi sınıftan attı.

Mary bir öğretmen olmak istiyor.

Tom bir öğretmen olmak için gerekenlere sahip değildir.

O bir öğretmen mi?

O bir öğretmen olacak.

Onun babası bir öğretmen mi?

Öğretmen, onu yoklamada "yok" yazdı.

Senin baban bir öğretmen mi?

Bir öğretmen olmak istiyorum.

Öğretmen, "Bugünlük bu kadar" dedi.

O, iyi bir öğretmen olacak.

Bizim öğretmen yakında yaşıyor.

Öğretmen tekrar iyileşti.

O bir öğretmen ve ben de öyle.

Bir öğretmen olduğuma pişmanım.

Öğretmen tarafından azarlandım.

Yeni öğretmen nasıl biridir?

Öğretmen yoklama yaptı.

Öğretmen onun eve gitmesine izin verdi.

O, bir öğretmen olmak için uygun değil.

Öğretmen sandalyeye oturdu.

O bir öğretmen ve romancı.

Öğretmen bizim adlarımızı karıştırdı.

Belki o iyi bir öğretmen olacak.

Rüyam bir öğretmen olmaktır.

Öğretmen sessiz olmamızı söyledi.

Öğretmen ayağa kalkmamı söyledi.

Öğretmen çocuğu eve gönderdi.

Also check out the following words: Minogue'dur, Basketbol, Arabayı, satmaya, Ofise, ilave, yaptılar, kartın, sıkıcıdır, albümü.